T.C. YARGITAY
21.Ceza Dairesi
Esas: 2015/5637
Karar: 2016/1463
Karar Tarihi: 18.02.2016
SAHTECİLİK SUÇU – SANIĞIN EYLEMİNİN FAYDASIZ SAHTECİLİK KAPSAMINA GİRDİĞİ VE ATILI SUÇUN YASAL UNSURLARI İTİBARİYLE OLUŞMADIĞI GÖZETİLMEDEN MAHKUMİYETİNE KARAR VERİLMESİNİN İSABETSİZLİĞİ
ÖZET: Sanığın eyleminin “faydasız sahtecilik” kapsamına girdiği ve atılı suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden beraati yerine aksi şekilde mahkumiyetine karar verilmesi Yasaya aykırıdır.
(403 S. K. m. 29)
Dava ve Karar: Suçtan doğrudan zarar görmeyen ………………’ın temyiz hakkı olmadığı anlaşıldığından, şikayetçi adına vekilinin anılan suç nedeniyle kurulan hükme yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİYLE, sanık müdafiinin temyizine hasren yapılan incelemede;
Doğumla Türk Vatandaşlığını kazanmış olup, sonradan İçişleri Bakanlığı’ndan çıkma izni almak suretiyle Alman Vatandaşlığını kazanan sanığın, şirket kurarken Ticaret Sicil Müdürlüğüne, …..İli …………..Muhtarlığından aldığı nüfus cüzdan örneğini ibraz etmek suretiyle resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu işlediğinin kabul edildiği olayda; olay tarihinde yürürlükte bulunan 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 29. maddesinin “Bu Kanun gereğince Türk vatandaşlığını kaybeden kişiler, kayıp tarihinden başlayarak yabancı muamelesine tabi tutulur. Ancak doğumla Türk vatandaşı olup da, İçişleri Bakanlığından vatandaşlıktan çıkma izni alanlar ve bunların vatandaşlıktan çıkma belgesinde kayıtlı reşit olmayan çocukları; Türkiye Cumhuriyetinin milli güvenliğine ve kamu düzenine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, askerlik hizmetini yapma yükümlülüğü ve seçme-seçilme, kamu görevlerine girme ve muafen araç veya ev eşyası ithal etme hakları dışında, sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı kalmak ve bu hakların kullanımında ilgili kanunlardaki hükümlere tabi olmak şartıyla Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam ederler” hükmü uyarınca sanığın şirket kurabilmesi için suça konu belgenin düzenlenmesinin zorunlu olmadığı, İçişleri Bakanlığı tarafından kendisine verilen saklı tutulan hakların kullanılmasına ilişkin belge ile de şirket kurabileceği anlaşıldığından sanığın eyleminin “faydasız sahtecilik” kapsamına girdiği ve atılı suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 18.02.2016 gününde oybirliği ile, karar verildi.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…