T.C.
YARGITAY
4.CEZA DAİRESİ 2006/5382 2006/13684 11.7.2006
765/m.260
5237/m.265
ÖZET : Sanığın kimliğini vermemesi nedeniyle ekip aracına bindirildiği sırada uzaklaşmak istemesi ve buna engel olmak isteyen polis yakınanın, sanığın herhangi bir eylemi bulunmadığı halde kendi kusuruyla yaralanması eyleminde; araca binmemek için zorluk çıkarma ve kaçmaya çalışma hareketinin 765 sayılı TCK’da öngörülen pasif direnme suçunu oluşturduğu, 5237 sayılı TCY.nın 265.maddesinde cebir ve tehditle görevi yaptırmamak için direnme suçu düzenlenmiş olup, kişilerin görevliye karşı gerçekleştirdikleri cebir ve tehdit içermeyen pasif nitelikteki eylemler suç olarak benimsenmemiştir.
DAVA : Görevli memura mukavemet suçundan sanık 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 260, 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 4. maddeleri gereğince 77 YTL. adli para cezası ile cezalandırılmasına dair, B. 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.12.2005 tarihli ve 2004/215 Esas ve 2005/853 sayılı karar aleyhine Adalet Bakanlığınca verilen 25.5.2006 gün ve 22134 sayılı kanun yararına bozma isteği emri içeren Yargıtay C.Başsavcılığının 14.6.2006 gün ve 120203 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Daireye gönderilmekle incelendi ve gereği görüşüldü:
KARAR : Tebliğnamede “dosya kapsamına göre, sanık hakkında pasif mukavemet suçundan dolayı 765 sayılı TCK.nun daha lehe olduğundan bahisle anılan Kanun’un 260.maddesi uyarınca mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de, mahkemece sanığın eyleminin görevli polis memurunun kimlik sorması üzerine kimliğini vermek istemeyip uzaklaşmak istemesi olarak kabul edilmesi karşısında, olayda cebir ve şiddet unsurunun da bulunmadığı gözetildiğinde, eylemin 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda düzenlenmediği nazara alınarak, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Sanığın kimliğini vermemesi nedeniyle ekip aracına bindirildiği sırada uzaklaşmak istemesi ve buna engel olmak isteyen polis yakınanın, sanığın herhangi bir eylemi bulunmadığı halde kendi kusuruyla yaralanması eyleminde; araca binmemek için zorluk çıkarma ve kaçmaya çalışma hareketinin 765 sayılı TCY.nın 260. maddesinde öngörülen pasif direnme suçunu oluşturduğu, 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCY.nın 265.maddesinde cebir ve tehditle görevi yaptırmamak için direnme suçu düzenlenmiş olup, kişilerin görevliye karşı gerçekleştirdikleri cebir ve tehdit içermeyen pasif nitelikteki eylemlerinin suç olarak benimsenmediği anlaşıldığından tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmüştür.
SONUÇ : 765 sayılı TCY.nın 260.maddesinin, 5237 sayılı TCY.nın 265.maddesine kıyasla sanığın yararına olduğu düşüncesinden hareketle 260. madde uygulanmak suretiyle kurulan hükmün, 5271 sayılı CMY.nın 309/1-3 maddesi uyarınca Kanun Yararına Bozulmasına, pasif direnme eylemi 5237 sayılı TCY ile suç olmaktan çıkarıldığından sanığın yüklenen suçtan beraatine, hükmolunan cezanın çektirilmemesine, 11.7.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…