T.C YARGITAY
15.Ceza Dairesi
Esas: 2016/ 3044
Karar: 2018 / 7677
Karar Tarihi: 06.11.2018
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 158/1-e-son, 43, 62, 52 ve 53
maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine
ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle
dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Sanığın, kendisi ile birlikte yaşayan ve katılan kurumdan
emekli maaşı alan kayınvalidesi Nazife’nin maaşını çekebilmek için 21/12/1992
tarihinde noterden vekaletname aldığı, Nazife’nin 1993 yılı Ekim ayında
ölmesine rağmen, bu ölüm olayının Nüfus Müdürlüğü’ne ve diğer resmi mercilere
bildirilmemesi nedeni ile emekli maaşının banka hesabına yatırılmaya devam edildiği,
sanığında suç tarihine kadar, bu ölüm olayını bildirmeyerek, toplam 75.911,57
TL emekli maaşını çektiği, sanığın bu surette hileli eylemlerle haksız menfaat
temin ettiği, sanığın ikrar içeren savunması, tanık beyanları, fethi kabir tutanağı,
Adli Tıp Kurumu raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, sanık hakkında
nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmünde her hangi bir
isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen
delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve
takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin ve katılan
vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK’nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f)
(i) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit
olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az
olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı
üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün
sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL
arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para
cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, sanık hakkında eksik adli
para cezası tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılan vekilinin
temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle,
5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı
CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını
gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün
bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla
“5.000 Gün”, “7.500 Gün”, “6.250 Gün” ve “125.000 TL” terimlerinin
tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “7.591 Gün”, “11.386 Gün”,
“9.488 Gün” ve “189.760 TL” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul
ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06/11/2018 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…