Nafaka artırımı davası, nafakanın değişen ekonomik şartlar ve ihtiyaçlar sebebiyle nafaka alacaklısı bakımından artık gerekli masrafları karşılayamaması halinde lehine nafaka alacaklısı tarafından nafaka borçlusuna açılan davayı ifade etmektedir.
Mahkemece hükmedilen nafaka kararları kesin hüküm niteliğinde değildir. Bu sebeple nafaka miktarı, koşullar uygun olup talep edildiğinde yine mahkeme tarafından artırılabilmektedir. Zaman içinde değişen ekonomik şartlar ve enflasyon kaybı gibi sebeplerle nafaka miktarının yetersiz kalması olağandır. Mahkemeye haklı sebeple artırım talebinde bulunan taraf, nafaka artırım davası açarak nafaka artırabilecektir.
Nafaka artırım davasında görevli mahkeme, Aile Mahkemesidir. Yargı çevresinde aile mahkemesi bulunmuyor ise Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir.
Nafaka artırım davasında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri yer yönünden yetkili mahkemedir. Bu husus Türk Medeni Kanunu’nun 177. maddesinde düzenlemiş olup “Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.” denmiştir. Buna göre her nafaka alıcısı, yaşadığı yerleşim yerine bağlı konumda olan Aile Mahkemesine, nafaka artırımı için dava talebinde bulunabilecektir.
Nafaka artırım davası için kanunda belli bir süre öngörülmemiştir. Nafaka artırım davası açılabilmesi için mevcut koşulların oluşması ve durumun hakkaniyeti gerektirmesi yeterlidir. Mahkemece nafakaya hükmedildikten sonra ekonomik şartların değişmesi ve nafaka alacaklısının değişen mali şartlarla ihtiyaçlarını karşılamaması yeterlidir. Bu durum oluşması için belli bir süre geçmesi aranmaz.
Nafaka artırım davalarında harç, nisbi harca tabidir. Davanın nisbi harca tabi olması, nafakanın miktarına göre harcın değişkenlik göstermesi anlamına gelmektedir. Bu nedenle nisbi harç, davada söz konusu nafakanın miktarına göre değişecektir.
Nafaka miktarı, davacının ekonomik ihtiyaçlarına ve davalının maddi durumuna göre mahkemece takdir edilmektedir. Nafaka artış oranları mahkeme tarafından, Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıklamış olduğu Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) oranlarına göre belirlenmektedir. Ancak mahkeme bu oranla bağlı değildir. Nafaka alacaklısı ve borçlusunun ekonomik hali ve durumları her somut olaya göre farklılık göstereceğinden mahkemeni belirli nafaka artış oranının üzerinde bir nafaka artımı yapması mümkündür.
Ayrıca taraflar, mahkemece nafakaya hükmedildiğinde, nafaka bedelinin sonraki yıllardaki artış oranının da belirlenmesini mahkemeden talep edebilmektedir. (TMK 176/ 5) Bu şekilde nafaka alacaklısı, daha sonra nafaka artımı davası açmak yerine önceden artış oranının belirlenmesini isteyebilecektir.
Buraya tıklayarak diğer makale örneklerimize ve dilekçe örneklerimize ulaşabilirsiniz.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…