Yargı Kararları

MURİSE AİT TAŞINMAZ VARSA TAPU KAYDI VE DAYANAĞI BELGELERİN GETİRTİLİP MURİSİN MİRASÇILARININ GERÇEKTE KİMLER OLDUĞUNUN BELİRLENMESİ GEREKTİĞİ

T.C. YARGITAY

14.Hukuk Dairesi
Esas: 2015/12867
Karar: 2016/2952
Karar Tarihi: 08.03.2016

MİRASÇILIK BELGESİNİN İPTALİ DAVASI – MURİSE AİT TAŞINMAZ VARSA TAPU KAYDI VE DAYANAĞI BELGELERİN GETİRTİLİP MURİSİN MİRASÇILARININ GERÇEKTE KİMLER OLDUĞUNUN BELİRLENMESİ GEREKTİĞİ – HÜKMÜN BOZULMASI

ÖZET: Murise ait taşınmaz varsa tapu kaydı ve dayanağı belgelerin getirtilip, taraflardan tüm delilleri sorularak davacılar ile muris arasında soybağı bulunup bulunmadığının, murisin mirasçılarının gerçekte kimler olduğunun duraksamasız belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. Hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

(4721 S. K. m. 30)

Dava ve Karar: Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 14.12.2010 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.07.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

Dava, mirasçılık belgesinin iptaliyle yeni mirasçılık belgesi verilmesi isteğine ilişkindir.

Davacılar vekili…. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1963/373 Esas, 250 Karar sayılı mirasçılık belgesine dayanarak davalı tarafından alınmış olan …. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/246 Esas, 1285 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptali ile muris …’nın yeni mirasçılık belgesinin verilmesini talep etmiştir.

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün 30.05.2013 tarihli cevabi yazısında hanede 1259 doğumlu….. ile 1308 doğumlu kızı …’in kayıtlı oldukları tespit edilmiş ise de….’in annesi … ile kardeşi olduğu bildirilen …’ın kayıtlarına rastlanılmadığı, … ile hiç bir bağ kurulamadığı ve Yaşar ile de ilgili herhangi bir kayda rastlanamadığının bildirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.

Bir davada sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, taraflardan delillerinin sorulup saptanması, gösterilecek ve davanın sonucunu etkileyecek tüm delillerin eksiksiz toplanması, ilgili yerlerden gerekli belgelerin getirtilmesi, daha sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm verilmesi gerekir. Bunun yanında mirasçılık belgesi verilmesi istemiyle açılan davaların çekişmesiz yargıya tabi olması nedeniyle bu tür davalarda resen araştırma prensibinin uygulanacağı, mirasçılar tarafından açılmış bu tür davalarda davacının sadece kendisinin mirasçı olduğunu, bir başka deyişle kendisi ile miras bırakan arasındaki soybağını kanıtlamak zorunda olduğu, başka mirasçı bulunup bulunmadığının ve miras paylarının ise mahkemece re’sen belirleneceği de kuşkusuzdur.

Öte yandan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 30. maddesinde; doğum ve ölümün öncelikle nüfus sicilindeki kayıtlarla, nüfus sicilinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği belirtilmiştir.

Somut olayda; murisin ve mirasçılarının nüfus kayıtları ile adreslerinin belirlenmesi, bu bilgilerin elde edilebilmesi için bütün imkanların kullanılması gerektiği kuşkusuzdur. Ne var ki mahkemece tapu kayıtları ve dayanak belgeleri, murisin malik olduğu tapu kaydına ait akit tablosu getirtilerek, murisin nüfus kayıt bilgileri ve adresi araştırılmamış, bu hususlar tapu müdürlüğünden sorulmamıştır. Murise ait taşınmaz varsa tapu kaydı ve dayanağı belgelerin getirtilip, taraflardan tüm delilleri sorularak davacılar ile muris arasında soybağı bulunup bulunmadığının, murisin mirasçılarının gerçekte kimler olduğunun duraksamasız belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 08.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Lawyer Antalya

Recent Posts

SÖZLEŞME TÜRLERİ

SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…

4 ay ago

Birden Fazla Ada ve Parsel Üzerinde Kurulu Bulunan Sitenin Ortak Gider Alacağının Tahsiline İlişkin Davalar

KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…

4 ay ago

Nişanlanma

Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…

4 ay ago

Yalan Tanıklık Veya Gerçek Dışı Bilirkişilik Yapılması

Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…

5 ay ago

Ansökan Om Uppehållstillstånd i Turkiet

Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…

7 ay ago

Teslim Edilen Eserin Ayıplı Olması

Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…

7 ay ago