Muris Muvazaası; bir kimsenin, mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla, gerçekte bağışlamak istediği tapu sicilindeki kayıtlı taşınmazını, satış sözleşmesi veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi varmış gibi tapuda devretmesidir. Mal kaçırmak için tapu devredilen kişi mirasçı olmayan üçüncü bir kişi olabileceği gibi başka bir mirasçı da olabilir. Mal kaçırılacak mirasçıların da belirli olmasına gerek yoktur herhangi bir mirasçıdan mal kaçırması yeterlidir.
Muris muvazaası vasıflı muvazaa olarak kabul edilir. Bu yüzden satış sözleşmesi muvazaadan ötürü dikkate alınmaz. Asıl dikkate alınacak sözleşme işlemin altında yatan bağışlama sözleşmesidir ancak bağışlama sözleşmesi de altta yatan gizli sözleşme olduğu için Türk Borçlar Kanunu madde 288 fıkra 2 ye göre resmi şekilde yapılmamış olacağından şekle aykırılıktan dolayı geçersiz olur.
Yargıtay kararlarında kökleşen kabule göre; hukuken taşınır mal niteliğinde sayılan tapusuz taşınmazların satış şeklinde gösterilen muvazaalı bir sözleşmeyle bağışlanması hukuken geçerlidir. Dolayısıyla tapusuz taşınmazların satışında zilyetliğin devriyle yapılan satışın muris muvazaasıyla iptali istenemez.
... SULH HUKUK MAHKEMESİNE TALEPTE BULUNAN …
Türk Medeni Kanunu'nda boşanmanın tanımı yapılmamıştır. Boşanma için geçerli olarak kurulmuş olan bir evlenmenin eşlerin…
DAVALARIN YIĞILMASI Davacı, aynı davalıya karşı olan birden fazla asli talebini, taleplerinin tamamen aynı yargılama…
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…