Miras bırakanın hiçbir şekilde müdahale edemeyeceği, üzerinde tasarruf edemeyeceği şekilde bir miras hakkına sahip olan mirasçılara “saklı pay sahibi mirasçı” denilmektedir. Medeni Kanunda sınırlı olarak sayılan saklı paylı mirasçılar şunlardır:
Miras bırakanın altsoyu (Çocukları, evlatlıkları, torunları ve onların çocukları),
Miras bırakanın anne-babası,
Miras bırakanın eşi.
Daha önce saklı paylı mirasçı olarak sayılan miras bırakanın kardeşleri yapılan değişiklikle saklı paylı mirasçı olmaktan çıkarılmıştır. Ancak bu değişikliğin yapıldığı 10 Mayıs 2007 gününden önce gerçekleşen ölümlerde, bundan sonraki bir tarihte açılan tenkis davasında kardeşlerin de saklı payı göz önüne alınacaktır.Tenkis davası, miras bırakanın tasarruf özgürlüğünü aşarak saklı pay sahibi mirasçıların miras hakkına yaptığı tecavüzün giderilmesi ve miras bırakanın yaptığı tasarrufun kanuni sınırlar içerisine çekilmesi için açılan bir davadır.
Tenkis davası miras hukukuna ilişkin bir dava olup murisin (miras bırakanın) ölümü halinde açılabilen bir davadır. Muris sağ iken bu davanın açılması mümkün değildir.
Murisin (miras bırakan) yaptığı bazı ölüme bağlı ve sağlararası kazandırmaların saklı paylı mirasçıların saklı paylarını ihlal ettikleri ( yani miras bırakanın tasarruf oranını aştığı) oranda etkisizleştirilmesi; diğer bir ifade ile bu işlemlerden kaynaklı ifa borcu doğuyorsa saklı paylı mirasçıların bu ifa borcundan kurtulması ya da ifa edilmiş ise bu oranda geri iadelerinin kararlaştırılmasına tenkis denir (TMK md. 560).
Tenkis davası kural olarak saklı paylı mirasçıların ve istisna olarak da bu mirasçıların alacaklılarının, miras bırakanın tasarruf oranını aşan kazandırmalarının bu aşan oranda etkisizleştirilmesini mahkemeden talep ettikleri davadır. Tenkis davası ancak miras bırakanın ölümü halinde açılabilir. Saklı paylı mirasçılar, miras bırakan sağken yapılan kazandırmanın saklı paylarını ihlal ettiği kesin dahi olsa ve onun ölümü beklendiğinde telafisi imkansız zararlar doğuracak olsa bile yine de tenkis davası açamazlar. Herhangi bir gerekçe ile ihtiyati tedbir talebinde bulunamazlar. Kısacası mirasçıların hakları miras bırakanın ölümüne bağlıdır.
Medeni Kanun’a göre kural olarak tenkis davasını sadece saklı paylı mirasçılar açabilir. Yukarda belirttiğimiz üzere saklı paylı mirasçılar miras bırakanın alt soyu, ana-babası ve eşidir.
Tenkis davası açma hakkı münhasıran her bir saklı paylı mirasçıyı koruyan bir hak olduğu için gerek miras şirketine atanan temsilci gerekse de vasiyeti yerine getirme görevlisi (vasiyeti tenfiz memuru) bu davayı açma yetkisine sahip değildir.
Davayı her saklı paylı mirasçı diğerlerinden bağımsız olarak açabilir. Burada tasarruf oranına tecavüz miktarı tüm saklı paylar göz önüne alınarak hesaplanmasına rağmen; bulunacak tenkis edilebilir miktarın tamamı değil de sadece dava açan mirasçının saklı payı kadar tenkis edilebilir. Yani dava açmayan saklı paylı mirasçılar bu tenkis kararından yararlanamazlar.
Saklı paylı mirasçı fiil ehliyetine sahip değilse tenkis davasını kanuni temsilcisi onun adına açacaktır. Bunu ihmal etmesi halinde veli veya vasinin sorumluluğuna dair hükümler kapsamında sorumlu olur.
Yukarda belirttiğimiz üzere kural olarak sadece Saklı Paylı Mirasçılar tenkis davası açabilir. Ancak saklı paylı mirasçıların dışında bunların alacaklıları saklı paylı mirasçılar tenkis davası açmadığı zaman bu davayı açma hakkına sahiptir. Buradaki amaç alacaklıların alacağını alabilmesini sağlamaktır. Ancak bunlar ancak alacaklısı oldukları saklı paylı mirasçı hakkında ellerinde aciz vesikası varsa bu davayı açabilirler. Aciz vesikası mirasın açıldığı tarihte olmalıdır. Aciz vesikası miras açıldıktan sonra alınmışsa, borçlu aleyhine mahkeme kararı veya icra takibi daha önce gerçekleşmiş olsa bile tenkis davası açamazlar.
Eğer borçlu iflas etmiş ise bu durumda tenkis davasını iflas masası açma hakkına sahiptir. Alacaklılar ve iflas masası saklı paylı mirasçıya tenkis davası açması için süre verip ve bunun sonuç vermemesi üzerine tenkis davası açabilirler. Buradaki süre uygun bir süre olmalı ya da süre vermenin anlamsız olacağı kesin olarak belli ise alacaklı veya iflas masası doğrudan tenkis davası açabilirler.
Alacaklılar açacakları tenkis davasında ancak kendi alacak miktarları kadar tenkis talebinde bulunabilirler. Yine saklı paylı mirasçının alacaklılarını zarara uğratmak amacı ile açtığı tenkis davasını sürüncemede bırakması ve takip etmemesi durumunda da alacaklılar bunu ispat ederek kendileri tenkis davası açabilirler. Aynı şekilde saklı paylı mirasçının miras bırakan tarafından mirasçılıktan çıkarılması halinde, alacaklıları alacak miktarı kadar saklı pay kısmı için çıkarmanın iptalini isteyebilirler.
Tenkis davasında davalılar; miras bırakanın tasarruf oranını aşarak saklı paylara tecavüz ederek ve kanunen tenkise tabi tutulan kazandırmaların yapıldığı kişilerdir. Bunlar üçüncü kişiler veya mirasçılar olabilir.
Kazandırma yapılan kişinin ölmüş olması durumunda mirasçıları davalı olacaktır. Kazandırma birden fazla ve farklı kişilere yapılmış ise birden fazla kişi davalı olacaktır. Mirasçı bunların tümünü dava etme hakkına sahip ise de buna mecbur değildir. Ancak bunun sonuçlarına katlanmak zorunda kalacaktır. Çünkü tenkiste sıra kuralları aleyhe sonuçlar doğurabilir.
Kural olarak tenkis davası kazandırma yapılan kişilere karşı açılabilir. Ancak Yargıtay istisna olarak kazandırma konusu malın üçüncü kişilere devredilmiş olması halinde bu kişilere karşı açılabileceğini kabul etmektedir. Burada miras bırakanın saklı pay kurallarını gidermek amacıyla yaptığı temliki tasarruftan sonra, bundan yararlanan kişinin miras bırakanın bilgi ve talimatı dışında sırf saklı pay sahibi mirasçıları bu haklardan yoksun bırakmak amacıyla durumu bilen üçüncü kişilere taşınmazları temlik etmesi halinde kötü niyetli bu kişilere karşı saklı pay sahibi bu mirasçılar tarafından tenkis davası açılabilir.
Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarına tecavüz edildiğini öğrendikleri andan itibaren bir yıldır. Vasiyetnameler hakkında açılacak davalar vasiyetnamenin açıldığı tarihten ve diğer tasarruflar hakkında mirasın açılmasından itibaren on yıl geçmekle düşer (TMK m. 571). Ancak bir tasarrufun iptali diğerini canlandırıyorsa süreler ancak bu iptal kararının kesinleştiği tarihte işlemeye başlar. Burada bir yıllık süre mirasın açılmasından önce işlemez.
Aynı şekilde vasiyetnameler açısından da vasiyetname açılmadan bu süre işlemez. On yıllık sürenin başlangıcı ise sağlar arası kazandırmalar ve miras mukaveleleri için mirasın açıldığı tarih, vasiyetname için vasiyetnamenin açıldığı tarihtir. Vasiyetnamenin açılma tarihi vasiyetnamenin Sulh Mahkemesine tevdi edilmesini takiben hakim tarafından bilinen mirasçıların çağrılarak huzurlarında açıldığı gündür. Diğer özel bir durum olarak da eğer bir tasarrufun iptali ile tenkise tabi bir tasarruf geçerlilik kazanıyor ise süreler bu andan itibaren işlemeye başlar.
Tenkis davasının tabi olduğu bu bir ve on yıllık süreler zamanaşımı değil, hak düşürücü sürelerdir.
Tenkis davasında görevli mahkemeler Asliye Hukuk Mahkemeleridir.
Buraya tıklayarak diğer makale örneklerimize ve dilekçe örneklerimize ulaşabilirsiniz.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…