Categories: Bilgi Deposu

Mirasçılıktan Çıkarma (Mirastan Iskat)

Mirasçılıktan Çıkarma (Mirastan Iskat)

Mirasçılıktan çıkarma, muris ile yakınları arasındaki sosyal, ekonomik ve ailevi bağlar göz önüne alındığında sıkı şartlara bağlanmıştır. Kural olarak muris saklı paylı mirasçılar olan eş ve altsoyun saklı payları üzerinde tasarrufta bulunamaz. Başka bir ifadeyle, mirastan ıskat şartları mevcut değilse muris istemese de saklı paylı mirasçılar saklı paylarını alır. Muris saklı paylar haricinde kalan kısım üzerinde istediği gibi tasarrufta bulunabilir. Mirasçıların saklı paylarının oranı Türk Medeni Kanunu’nun 506.maddesinde ifade edilmiştir.

Mirasçılıktan çıkarma ya da mirastan ıskat ile muris saklı paylı mirasçıları saklı payını almaktan mahrum kılar. Mirasçılıktan çıkarılan saklı paylı mirasçı tenkis davası açma, mirastan pay alma, Davası açma vb. hiçbir mirasçılık hakkından yararlanamaz.

Mirastan ıskat müessesi yalnız saklı paylı mirasçılar için uygulama alanı bulur. Bu durum murisin saklı payı olmayan yasal ya da iradi mirasçıları kendi iradesi ile mirastan mahrum bırakma imkânının olmasından kaynaklanır.  Ancak şu hususa dikkat çekilmelidir ki, miras sözleşmesi ile mirasçı atanan kişilerin durumu da saklı paylı mirasçılara benzer. Şöyle ki, muris miras sözleşmesinden tek taraflı olarak dönemez. Bu halde mirasçılıktan çıkarmak için gerekli şartlar mevcutsa muris ölüme bağlı tasarruf olan vasiyet ile tek taraflı olarak miras sözleşmesinden dönerek kişiyi mirasçılıktan çıkarabilir.

Türk Medenin Kanununun 510.maddesine göre, mirasçılıktan çıkarma ölüme bağlı bir tasarrufla yapılmalıdır. Ölüme bağlı tasarruftan kastedilen vasiyet ya da miras sözleşmesidir. Mirasçılıktan çıkarma tasarrufu sadece murisin ihtiyarındadır. İfade edildiği üzere mirasçılıktan çıkarma ancak kanunun 510 ve 513.maddelerinde sayılan hallerin varlığında mümkündür. Bu sebepler sınırlayıcı sayıdadır. Başka bir ifadeyle bu sebepler dışında başka bir sebebe dayanarak mirasçılıktan çıkarma söz konusu olamaz.

Mirasçılıktan Çıkarma (Mirastan Iskat) Çeşitleri

Mirastan ıskat, cezai çıkarma ve koruyucu çıkarma olarak ikiye ayrılır.

1.Cezai Çıkarma

Medeni Kanun’un 510.maddesine göre murisin saklı paylı mirasçıyı mirastan ıskat edebilmesi için mirasçılıktan çıkarmanın koşulları mevcut olmalıdır. Mirasçılıktan çıkarma iki durumda söz konusu olabilir. Bu kapsamda mirasçılıktan çıkarmanın koşulları şunlardır;

-Saklı paylı mirasçının mirasçılıktan çıkarılabilmesi için mirasçının muris yahut yakınlarına karşı ağır bir suç işlemiş olması gerekir.

Ağır suç, ceza hukuku hükümlerine göre değil, sübjektif kıstaslara göre ailevi ve sosyal açıdan değerlendirilir. Özellikle uygulamada karşılaşılan iftira suçu bunun tipik bir örneğidir. Böyle bir fiile dayanarak mirastan ıskat için failin işlediği fiil sebebiyle mahkûm olması zorunlu değildir. Soruşturmanın zamanaşımı, af vb. sebeplerle sonuçsuz kalması mirastan ıskata engel olmaz. Ağır suçun mirasçılıktan çıkarma sebebi olabilmesi için hukuka aykırı olması gerekir. Başka bir ifadeyle meşru müdafaa, ıstırar hali gibi sebeplerle yapılan fiiller zarara sebebiyet verse de hukuka uygun olduğundan mirastan ıskat sebebi yapılamaz.

Kanunda ifade edildiği üzere fiilin doğrudan murise ya da yakınlarına karşı işlenmesi sonucu değiştirmez. Elbette burada yakın kavramına kimlerin girdiği önem arz eder. Yakınlar murisin sevinciyle sevindiği, üzüntüsü ile üzüldüğü kişilerdir.

-Diğer sebep ise, saklı paylı mirasçının murisa ya da ailesine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemesidir.

Çocukların malul durumdaki anne-babaya bakmamaları, kardeşlerin nafaka yükümlülüğüne aykırı davranmaları, eşlerin birbirlerine karşı olan sadakat ve yardım yükümlülüğüne aykırı davranmaları bu kapsamda değerlendirilir.

1.2.Cezai Çıkarmanın Sonuçları

Türk Medeni Kanunu’nun 511.maddesine göre, mirastan ıskat edilen kişi tereken pay alamaz ve tenkis davası açamaz. Mirastan ıskat edilen kişinin alt soyu yoksa muris ıskat edilen mirasçının saklı payı üzerinde istediği şekilde tasarrufta bulunabilir. Ancak mirasçılıktan çıkarılan mirasçının altsoyu varsa saklı payı altsoy alır. Bu halde murisin tasarruf özgürlüğü yoktur.

1.3.Cezai Çıkarmanın İptali

Muris her ne kadar vasiyetname ile mirasçıyı mirasçılıktan çıkarmışsa da bu tasarruftan iptalden muaf değildir. Bu kapsamda mirasçılıktan çıkarma tasarrufu iptal ya da tenkis davası ile ortadan kaldırılabilir.

1.3.1.İptal Davası

Mirasçılıktan çıkarma, yasanın belirlediği şekil kurallarına aykırı şekilde yapılmış yahut muris ehliyetsiz ise, çıkarma tasarrufu iptal edilebilir. Ayrıca muris çıkarma sebebi hususunda açık bir yanılma içindeyse de çıkarma tasarrufunun iptali mümkündür. Bu kapsamda kendisini darp eden ancak yüzünü göremediği kişinin oğlu/kızı/eşi olduğunu düşünmesi yahut kendisi hakkında başlatılan iftiraların kaynağının oğlu/kızı/eşi olduğunu düşünmesi sebepleriyle mirasçılıktan çıkarma durumları açık yanılmaya örnektir.

İptal kararı ile mirasçı, mirasçılıktan hiç çıkarılmamış gibi miras payını alır. Bu açıdan iptal kararı geçmişe etki eder. Bu durumda mirasçı saklı payını değil miras payını alır. Mirasçılıktan çıkarma tasarrufunun iptali için dava ancak çıkarılan kişi tarafından açılabilir. Mirasçılıktan çıkarılan kişinin mirasçıları iptal davası açma hakkına sahip değillerdir.

1.3.2.Tenkis Davası

Vasiyetnamede mirasçılıktan çıkarmanın sebebi belirtilmemişse yahut gösterilen sebep çıkarmayı mümkün kılmıyorsa bu halde mirasçı saklı payının tenkis edilmesini isteyebilecektir. Başka bir ifadeyle bu halde mirasçı sadece saklı payını alır.

2.Borç Ödemeden Aciz Sebebiyle Mirasçılıktan Çıkarma

Borç ödemeden aciz sebebiyle yahut koruyucu ıskat olarak tanımlanan bu müessesenin uygulanabilmesi için bazı şartların varlığı gerekir. Bu şartlar;

-Mirastan ıskat edilen mirasçının altsoyunun olması gerekir.

Bu sebeple mirasçılıktan çıkarma için mirastan ıskat edilecek mirasçının mutlaka bir altsoyu olmalıdır. Esasen koruyucu çıkarmanın temel amacı mirasçının altsoyunun ekonomik geleceğini korumaktır. Altsoy kavramı evlilik birliği içinde yahut dışında çocuklar, torunlar, torunların çocukları ve soyun bu şekilde devamını kapsar. Bu durumda mirasçı saklı payının yarısından ıskat edilir.

-Mirasçı borç ödemede aciz halinde olmalıdır.

Başka bir ifadeyle mirasçı borçlarını ödemeyecek durumda olmalı ve mirasçı aleyhine İcra İflas Kanunu kapsamında aciz vesikası düzenlenmiş olmalıdır. İşte ancak bu böyle bir belgenin varlığı halinde mirasçı saklı payının yarısından ıskat edilebilir. Aynı şekilde mirasçının borçlarını ödeyememe sebebinin bir önemi yoktur. Bu sebep ister mirasçının müsrif yaşamından isterse de bir ticari işletmenin iflas etmesinden kaynaklansın mirasçı hakkında aciz vesikası düzenlenmişse bu hukuki seçenek uygulama alanı bulur.

-Koruyucu çıkarma altsoyun doğmuş yahut doğacak çocukları lehine yapılır.

-Koruyucu çıkarma ile mirasçının saklı payının yarısı mirasçının doğmuş ve doğacak çocuklarına özgülenir.

-Koruyucu çıkarma vasiyet ya da miras sözleşmesiyle yapılmalıdır.

2.1.Koruyucu Çıkarmanın (Iskatın) İptali

Türk Medeni Kanun’un 513.maddesine göre, miras açıldığı zaman aciz vesikasının hükmü kalmamışsa yahut aciz vesikasının içerdiği borç mirasçının miras payının yarısını aşmıyorsa çıkarma tasarrufu iptal edilir.

Mirasçının Muris Tarafından Affı

Dikkat çekilmesi gereken önemli bir diğer husus da mirasçının affıdır. Muris mirastan ıskat için gerekli şartların mevcut olmasına karşın mirasçılıktan çıkarma tasarrufunu geri almışsa bundan sonra o sebebe dayanarak mirasçıyı mirasçılıktan çıkaramaz.

Tereke Borçlarından Sorumluluk

Mirastan ıskat edilen (mirasçılıktan çıkarılan) mirasçı, mirasçı sıfatının kazandırdığı hiçbir hak ve menfaatten yararlanamayacağı gibi mirasçılık sıfatının getirdiği hiçbir yükümlülükle de bağlı değildir. Bu kapsamda mirasçılıktan çıkarılan mirasçı tereke borçlarından sorumlu olmaz. Mirasçı miras payına mahsuben aldığı karşılıklar tenkise tabidir.

 

Alanya Lawyer

Recent Posts

SÖZLEŞME TÜRLERİ

SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…

4 ay ago

Birden Fazla Ada ve Parsel Üzerinde Kurulu Bulunan Sitenin Ortak Gider Alacağının Tahsiline İlişkin Davalar

KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…

4 ay ago

Nişanlanma

Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…

4 ay ago

Yalan Tanıklık Veya Gerçek Dışı Bilirkişilik Yapılması

Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…

5 ay ago

Ansökan Om Uppehållstillstånd i Turkiet

Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…

7 ay ago

Teslim Edilen Eserin Ayıplı Olması

Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…

7 ay ago