Yargı Kararları

Memur İşleminin Şikayet Yolu İle İptali İstemi

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2017/12-1147
K. 2017/1304
T. 8.11.2017
• MEMUR İŞLEMİNİN ŞİKÂYET YOLU İLE İPTALİ İSTEMİ ( Alacaklı Bir
Yıllık Süresi İçinde Haciz Talebinde Bulunmuş ise Aynı Bir Yıllık Süre
İçinde Borçlunun Mallarının Haczedilememiş Olmasının Haciz İsteme
Hakkının Düşmesini ve Dosyanın İşlemden Kaldırılmasını
Gerektirmediği – Alacaklı Vekili Yasal Bir Yıllık Süre İçinde Borçluların
Menkullerinin ve Borçlunun Maaşının Haczini Talep Etmiş Olmakla
Alacaklının Haciz İsteme Hakkı Düşmediği/Yenileme Harcına Gerek
Olmayıp Doğrudan Haciz İstenebileceği )
• HACİZ İSTEME HAKKI ( Ödeme Emrinin Tebliği Tarihinden İtibaren
Bir Yıl Geçmekle Düşeceği/Alacaklı Bir Yıllık Süresi İçinde Haciz
Talebinde Bulunmaz veya Haciz Talebini Geri Alarak Bu Bir Yıl İçinde
Yeniden Haciz Talebinde Bulunmazsa Takip Dosyasının İşlemden
Kaldırılacağı – Bir Yıllık Süre İçinde Borçlunun Mallarının
Haczedilememiş Olmasının Haciz İsteme Hakkının Düşmesini
Gerektirmediği/Yasal Bir Yıllık Süre İçinde Haczini Talep Edildiğinden
Yenileme Harcına Gerek Olmayıp Doğrudan Haciz İstenebileceği )
• BİR YIL İÇİNDE HACİZ TALEBİNDE BULUNULMASI ( Aynı Bir Yıllık
Süre İçinde Borçlunun Mallarının Haczedilememiş Olmasının Haciz
İsteme Hakkının Düşmesini ve Dosyanın İşlemden Kaldırılmasını
Gerektirmediği – Alacaklı Vekili Yasal Bir Yıllık Süre İçinde Borçluların
Menkullerinin ve Borçlunun Maaşının Haczini Talep Etmiş Olmakla
Alacaklının Haciz İsteme Hakkı Düşmediği/Yasal Bir Yıllık Süre İçinde
Haczini Talep Edildiğinden Yenileme Harcına Gerek Olmayıp Doğrudan
Haciz İstenebileceği )
• YENİLEME HARCI ( Alacaklı Bir Yıllık Süresi İçinde Haciz Talebinde
Bulunmuş ise Aynı Bir Yıllık Süre İçinde Borçlunun Mallarının
Haczedilememiş Olmasının Haciz İsteme Hakkının Düşmesini ve
Dosyanın İşlemden Kaldırılmasını Gerektirmediği/Borçlunun Mallarının
Haczedilmesinin İstenmesinin Yenileme Talebi Niteliğinde Olmadığı –
Yasal Bir Yıllık Süre İçinde Haciz Talep Edilmiş Olmakla Alacaklının
Haciz İsteme Hakkı Düşmediği/Yenileme Emrinin
ÖZET : Haciz isteme hakkı, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir yıl
geçmekte düşer. Alacaklı, bir yıllık süresi içinde haciz talebinde bulunmaz
veya haciz talebini geri alıp da, bu bir yıllık süre içinde yeniden haciz
talebinde bulunmaz ise takip dosyası işlemden kaldırılır. Bu halde takip
dosyası yalnız işlemden kaldırılır; yoksa icra takibi düşmez. Yenileme
talebinde bulunmak suretiyle aynı takip dosyasında haciz isteyebilir.
Alacaklı bir yıllık süresi içinde haciz talebinde bulunmuş ise aynı bir yıllık
süre içinde borçlunun mallarının haczedilememiş olması haciz isteme
hakkının düşmesini ve dolayısıyla takip dosyasının işlemden kaldırılmasını
gerektirmez.Bu halde borçlunun mallarının haczedilmesinin istenmesi,
yenileme talebi niteliğinde değildir.
Alacaklı vekili yasal bir yıllık süre içinde borçluların menkullerinin ve
borçlunun maaşının haczini talep etmiş olmakla alacaklının haciz isteme
hakkı düşmemiştir. Bu durumda alacaklının yeniden haciz isteyebilmesi için
borçluya yenileme emrinin tebliğine ve dolayısıyla yenileme harcı alınmasına
gerek olmayıp alacaklı yenileme talebinde bulunmaksızın doğrudan haciz
isteyebilir.
DAVA : Taraflar arasındaki “memur işleminin şikayet yolu ile iptali”
isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda Borçka İcra (Hukuk)
Mahkemesince şikayetin reddine dair verilen 10.07.2013 gün ve 2013/2 E.,
2013/12 K. sayılı kararın temyizen incelenmesinin şikâyetçi vekili tarafından
istenilmesi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 05.12.2013 gün ve
2013/31165 E., 2013/38701 K. sayılı kararı ile,
“…Alacaklının haciz isteme hakkı, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren
bir yıl geçmekle düşer (İİK madde 78/2.C.1). Bu durumda takip dosyası
işlemden kaldırılacağından (md.78/4) alacaklı, haciz isteyebilmek için
yenileme talebinde bulunmalı ve bu talep borçluya tebliğ edilmelidir. Diğer
taraftan aynı maddenin 5. fıkrasında; ilama dayalı olmayan takiplerde
yenileme talebi üzerine harç alınacağı öngörülmüştür.
Somut olayda, örnek 7 numaralı ödeme emri, borçluların birincisine
18.9.2009 tarihinde, ikincisine 30.9.2009 tarihinde,üçüncüsüne 01.10.2009
tarihinde tebliğ edilmiş ve alacaklı tarafından 10.3.2010 ve 26.05.2010
tarihlerinde, yani yasal bir yıllık süre içerisinde borçluların menkullerinin ve
borçlu…’in maaşının haczi talep edilmiş olmakla, alacaklının “haciz isteme
hakkı” düşmemiştir. Bu durumda alacaklının yeniden haciz isteyebilmesi
için İİK’nın 78/5. maddesi gereğince borçluya yenileme emrinin tebliğine ve
dolayısıyla yenileme harcı alınmasına gerek yoktur. Başka bir ifadeyle
alacaklı yenileme talebinde bulunmaksızın doğrudan haciz isteyebilir.
İİK’nın 110/3. maddesinde haczin konulması ve muhafazası gibi giderlerden
alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmektedir. Anılan düzenleme yenileme
harcı ve haciz isteme süresi ile ilgili olmadığından somut olayda uygulama
yeri yoktur.
O halde, mahkemece şikayetin kabulü gerekirken reddine karar verilmesi
isabetsizdir…”
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan
yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz
edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği
görüşüldü:
KARAR : Talep, memur işleminin şikâyet yolu ile iptali istemine ilişkindir.
Şikâyetçi vekili, şikâyet edilen borçlular aleyhine Borçka İcra Dairesinde
11.09.2009 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin
borçluların tümüne tebliğ edildiğini, süresi içerisinde itiraz edilmediğinden
takibin kesinleştiğini, borçlular hakkında birçok icra işlemi
gerçekleştirildiğini, ancak dosyada 2004 Sayılı İİK’nın ilgili maddelerinde
belirtildiği süre boyunca herhangi bir haciz işlemi yapılmadığından konulan
hacizlerin kaldırılmasına karar verildiğini, 22.04.2013 tarihinde verilen
dilekçeyle haciz işlemi talep edilmişse de öncelikle dosyanın yenilenmesi,
yenileme için ise başvuru ve peşin harcın yatırılması gerektiği şeklinde karar
alındığını, Borçka İcra Dairesi işleminin haksız olduğunu ve kamu düzenine
aykırılık teşkil ettiğini, Borçka İcra Dairesinin 2009/921 Sayılı takip
dosyasından verilen 22.04.2013 tarihli “Karar Tensip Tutanağı” başlıklı
kararın iptali ile dosyanın harç alınmaksızın yenilenmesine karar verilmesini
şikâyet yolu ile istemiştir.
Yerel Mahkemece davaya konu Borçka İcra Dairesinin 2009/921 Sayılı takip
dosyasında alacaklı vekilinin 10.03.2010 tarihinde haciz talebinde
bulunduğu, bunun üzerine borçlulara ait 34 TK 498 ve 34 ZP 7400 plaka
sayılı araçların 11.04.2010 tarihinde haczedildiği, bundan sonra alacaklı
vekili 26.05.2010 tarihinde borçlu…’in maaşının haczini talep etmişse de
dosyada bu haczin uygulandığına dair herhangi bir bilgi ve belge olmadığı,
bu tarihten sonra alacaklı vekilinin dosyada herhangi bir talebinin olmadığı,
araçların haczedildiği tarihe göre araçların satışının 11.04.2011 tarihine
kadar istenmesinin mümkün olduğu, bu tarihe kadar haciz talep
edilmediğine göre haczin bu tarihte düştüğünün kabulünün gerekeceği,
haczin düştüğü 11.04.2011 tarihinden dosyanın muameleden kaldırıldığı
12.12.2012 tarihine kadar bir yıldan fazla süre geçtiğinden dosyanın
muamaleden kaldırılmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı,
muameleden kaldırılan dosyanın yenilenmesi talep edildiği takdirde İİK 78/5
maddesi hükmü gereğince yeniden harç alınacağı, yenileme harcı
ödenmemesi sebebiyle yenileme talebinin reddi yönündeki İcra Dairesi
işleminin Kanuna uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar
verilmiş, verilen karar şikâyetçi vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece
yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
Mahkemece önceki gerekçeler tekrarlanmak suretiyle direnme kararı
verilmiştir.
Direnme kararı, şikâyetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, İİK’nın 78/2
ve 4. fıkralarındaki yasal gereklilik (ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir
yıl içinde haciz talep edilmiş olması halinde) yerine getirildikten sonra başka
sebeplerle dosyanın işlemden kaldırılıp kaldırılamayacağı noktasında
toplanmaktadır.
Bilindiği üzere alacaklının haciz isteme hakkı bir yıllık süreye tabidir. Haciz
isteme hakkı, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir yıl geçmekte
düşer. (İİK’nın 78/2. madde C.1) Alacaklı, bir yıllık süresi (İİK’nın 78/2. md.)
içinde haciz talebinde bulunmaz veya (bir yıl içinde yaptığı) haciz talebini
geri alıp da, bu (aynı) bir yıllık süre içinde yeniden haciz talebinde bulunmaz
ise takip dosyası işlemden kaldırılır. (78/4 md.) Bu halde takip dosyası
yalnız işlemden kaldırılır; yoksa icra takibi düşmez. Yani icra takibi derdest
kalmakta devam eder. Bu halde yenileme talebinde bulunmak suretiyle aynı
takip dosyasında haciz isteyebilir. (78/5 md.)
Buna karşılık alacaklı bir yıllık süresi içinde haciz talebinde bulunmuş ise
aynı bir yıllık süre içinde (hatta daha sonra) borçlunun mallarının
haczedilememiş olması haciz isteme hakkının düşmesini ve dolayısıyla takip
dosyasının işlemden kaldırılmasını gerektirmez. Bu halde icra takibi derdest
kalmakta devam etmektedir ve alacaklının bir yıllık süresi içinde yapmış
olduğu haciz talebi gereğince (bir yıl geçtikten sonra) borçlunun mallarının
haczedilmesini istemesi, İcra ve İflas Kanunu’nun 78/5. maddesi anlamında
yenileme talebi niteliğinde değildir. Yani bu halde alacaklının yeniden harç
ödemesine ve talebin borçluya tebliğine gerek yoktur. (Kuru B.: İcra ve İflas
Hukuku EI Kitabı, 2013, 2. Baskı, sh 414, 415).
Somut olayda örnek 7 ödeme emri borçluların birincisine 18.9.2009
tarihinde, ikincisine 30.9.2009 tarihinde,üçüncüsüne 01.10.2009 tarihinde
tebliğ edilmiş olup, alacaklı vekili yasal bir yıllık süre içinde borçluların
menkullerinin ve borçlunun maaşının haczini talep etmiş olmakla
alacaklının haciz isteme hakkı düşmemiştir. Bu durumda alacaklının
yeniden haciz isteyebilmesi için İİK’nın 78/5. maddesi gereğince borçluya
yenileme emrinin tebliğine ve dolayısıyla yenileme harcı alınmasına gerek
yoktur. Başka bir ifadeyle alacaklı yenileme talebinde bulunmaksızın
doğrudan haciz isteyebilir.
Hal böyle olunca; yerel mahkemece, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen
Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken yanılgılı gerekçe ile önceki
kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu sebeple direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Şikâyetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle direnme kararının
Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA,
istenmesi halinde temyiz peşin harcının yatırana iadesine, karar düzeltme
yolu açık olmak üzere, 08.11.2017 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Alanya Lawyer

Recent Posts

SÖZLEŞME TÜRLERİ

SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…

2 ay ago

Birden Fazla Ada ve Parsel Üzerinde Kurulu Bulunan Sitenin Ortak Gider Alacağının Tahsiline İlişkin Davalar

KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…

2 ay ago

Nişanlanma

Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…

3 ay ago

Yalan Tanıklık Veya Gerçek Dışı Bilirkişilik Yapılması

Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…

3 ay ago

Ansökan Om Uppehållstillstånd i Turkiet

Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…

5 ay ago

Teslim Edilen Eserin Ayıplı Olması

Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…

6 ay ago