T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/15599
K. 2018/332
T. 15.1.2018
Taraflar arasında görülen ve yukarda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi
üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Borçlu vekili, müvekkili aleyhine nafaka alacağı ilamına dayalı ilamlı takip
başlatıldığını, ancak nafakaların düzenli olarak ödendiğini, Haziran 2013 yılından itibaren
müşterek çocukların müvekkilinde kaldığını belirterek faizi ile birlikte talep edilen 6.000,00
TL iştirak nafakası yönünden takibin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece velayetin değiştirilmesi kararının 01.10.2014 tarihinde kesinleştiği, velayetin
değiştirilmesine dair mahkeme kararında iştirak nafakasının kaldırılmasına yönelik bir talep
ve hüküm bulunmadığından nafakanın 01/10/2014 tarihine kadar sürdüğü, takipte talep edilen
alacağın bu tarihten öncesine ait olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş olup
hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir.
Yargıtay’ın süreklilik kazanan içtihatlarında; lehine nafakaya hükmedilen çocuk yönünden
borçlunun nafaka ödemekle sorumlu tutulabilmesi için çocuğun alacaklı yanında
bulunmasının gerektiği, borçlunun çocuğun kendisi yanında kaldığı iddiasında bulunması
halinde, bu iddianın tanık dahil her türlü delille ispat edilebileceği kuralı benimsenmiştir.
Somut olayda, takip dayanağı … 2. Aile Mahkemesi’nin 20.01.2012 tarih 2012/25 Esas
2012/22 Karar sayılı ilamı ile müşterek iki çocuk için kararın kesinleşmesini müteakip 250,00
şer TL iştirak nafakasına hükmedilmiş olup karar 27.02.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Alacaklı
vekilince … 4. İcra Dairesi’nin 2014/10726 Esas sayılı takip dosyasında 22.08.2014 tarihli
takip talepnamesi ile 27.08.2013- 27.07.2014 tarih aralığındaki iştirak ve yoksulluk nafakası
alacakları talep edilmiştir. … 1. Aile Mahkemesi’nin 03.06.2014 tarih 2014/31 Esas 2014/294
Karar sayılı ilamı ile müşterek çocukların velayeti babaya verilmiş ve karar 01.10.2014
tarihinde kesinleşmiştir. Lehine nafakaya hükmedilen çocuklar yönünden borçlunun nafaka
ödemekle sorumlu tutulabilmesi için çocuğun alacaklı yanında bulunması gerekir. Borçlu
bunun aksini ileri sürerek, müşterek çocukların Haziran 2013 yılından itibaren kendi yanında
kaldığını iddia etmekte olup, bu iddiası her türlü delille ispatlanabilir. Borçlu tarafça tanık
deliline dayanılmıştır. Buna göre, Mahkemece, müşterek çocukların Haziran 2013 tarihinden
itibaren baba yanında kaldığına dair borçlu tanıkları dinlenilmeden karar verilmesi
isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle Mahkeme kararının yukarda yazılı
sebeplerle ÎİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca
İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10
gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istenmesi halinde
temyiz edene iadesine, 15.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…