YARGITAY 4. Ceza Dairesi
2013/31819 E.
2016/657 K.
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre ve sanık O.. Ç..’nin temyiz dilekçesi içeriğine göre hükmü sanık sıfatı ile temyiz ettiği kabul edilerek İ.. Ç.. hakkındaki hükümler inceleme dışı bırakılarak dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-Sanık M.. D..’e yükletilen tehdit ve yaralamaya teşebbüs eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
Sanık hakkında tehdit suçundan hükmolunan kısa süreli olmayan hapis cezası nedeniyle TCK’nın 53/1. maddesinde yazılı haklardan yoksunluk kararı verilmemiş ise de, infaz aşamasında Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarih ve 140/85 sayılı kararındaki 53/1-b bendine ilişkin iptal kararı da gözetilerek re’sen uygulanması mümkün görüldüğünden bozma yapılamayacağı,
Anlaşıldığından sanık M.. D..’in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
B-Sanık M.. D.. hakkında hakaret, sanık O.. Ç.. hakkında ise yaralama suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Temyiz incelemesi dışında olan sanık İ.. Ç..’ın, sanık O.. Ç..’ye telefonla hakaret ve tehdit ettiği, tutanakta yazılı hakaret içeren kısa mesaj gönderdiği, 02.06.2008 tarihinde de ganyan bayiinde iken dışarı çağırıp tekrar tehdit ederek vurduğu, kabulün de bu yönde olduğu, iddianamede ise sanık hakkında TCK’nın 25. maddesinin uygulanmasının istediği anlaşılmakla; sanık O.. Ç.. hakkında meşru savunma ya da haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
2-Sanık M.. D..’in, sanık O.. Ç..’ye “lan” demekten ibaret eylemin, mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, nezaket sınırlarını aşan kaba söz niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkûmiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar O.. Ç.. ve M.. D..’in temyiz nedenleri ile kısmen tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
“İçtihat Metni”
Tebliğname No : 4 – 2013/296073
MAHKEMESİ : Adana(Kapatılan) 5. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/05/2013
NUMARASI : 2013/454 (E) ve 2013/780 (K)
SUÇ : Hakaret
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Olay günü sanığın, kendisini adliyedeki duruşmaya götürmek isteyen jandarma personeli müşteki M.. S..’e söylediği kabul edilen “sanane lan benim ismimden, neden benimle uğraşıyorsun” şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin, müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık C.. Ö..’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki düşünceye aykırı HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/11/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
4.CEZA DAİRESİ
E.2012/35914
K.2014/2639
T.30.1.2014
5237/m. 125
ÖZET : Söylenen sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmesi için, açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
Sanığın ifadesini almaya çalışan polis memuruna söylediği kabul edilen “beni burada tutamazsınız lan” şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin, müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmelidir.
Kabule göre de, hakaret eyleminin, karakoldaki ifade alma odasında gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında, aleniyet unsurunun ne suretle oluştuğu tartışılıp açıklanmadan cezanın artırılması yasaya aykırıdır.
DAVA : Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
KARAR : Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Olay günü sanığın, kendisinin ifadesini almaya çalışan polis memuru müşteki Ö. Ç.’ye söylediği kabul edilen “beni burada tutamazsınız lan” şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin, müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi,
2-Kabule göre de, hakaret eyleminin, karakoldaki ifade alma odasında gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında, aleniyet unsurunun ne suretle oluştuğu tartışılıp açıklanmadan, yetersiz gerekçe ile cezanın artırılması,
SONUÇ : Kanuna aykırı ve sanık H. T. müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…