Bilgi Deposu

Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (KYOK)

Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (KYOK) Nedir? (CMK m. 172)

Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar, Cumhuriyet Savcısı tarafından soruşturma evresi sonunda kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması halleri mevcutsa verilir. Kovuşturma, iddianamenin kabulünden itibaren başlayan mahkeme sürecidir. Hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen kişinin şüpheli sıfatını sona erer ve hakkında açılan soruşturma dosyası kapatılır. Bu durumda kişi hakkında dava açılmadan soruşturma aşaması sona erer. Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğinde, suçtan zarar gören kişiye ve soruşturma dosyasındaki şüpheliye karar tebliğ edilir.

Takipsizlik Kararı Nedir?

Takipsizlik kararı, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararla aynı anlama gelmektedir. Mülga kanun olan CUMK’da takipsizlik tabiri kullanılmaktaydı. Bu nedenle halk arasında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar “takipsizlik kararı” olarak bilinmektedir.

Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar Hangi Durumlarda Verilir?

Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın verilebileceği haller CMK 172/1. maddesinde açıklanmıştır. Bu haller;

-Yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi,

-Kovuşturma olanağının bulunmamasıdır.

  • Yeterli Şüphe Oluşturacak Delil Elde Edilememesi:

Yeterli şüphe, mevcut deliller sonucunda şüphelinin mahkum olma olasılığının beraat etme olasılığından fazla olması halinde mevcuttur. Soruşturma aşamasında basit şüphenin varlığı yeterliyken, kovuşturma aşamasına geçilebilmesi için yeterli şüphelinin varlığı gerekmektedir. Bu durumda ancak şüphelinin suçu işlediği yönünde yeterli şüphe varsa Cumhuriyet savcısı tarafından iddianame düzenlenerek kovuşturma aşamasına geçilebilecektir. Hal böyleyken şüphelinin suç işlediği yönünde yeterli şüphe uyandıracak delil mevcut değilse, savcı takipsizlik (KYOK) kararı verecektir.

  • Kovuşturma Olanağının Bulunmaması:

Kovuşturma olanağının bulunmaması hali muhakeme şartlarının oluşmamasıdır. Bu durumda şüpheli tarafından suçun işlendiğine yönelik yeterli şüphelinin varlığı olsa bile, muhakeme şartları mevcut değilse kovuşturma olanağı bulunmayacaktır ve kişi hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilecektir. Kovuşturma olanağının bulunmaması halleri şöyledir;

Şikayet Yokluğu:

Ceza hukukunda bazı suçların soruşturma ve kovuşturması şikayete bağlıdır. Bu suçların işlenmesi halinde soruşturma başlatılması ve kovuşturma aşamasına geçilebilmesi için şikayet gereklidir. Örneğin, şüphelinin takibi şikayete bağlı olan hakaret suçunu işlemesi halinde suçtan zarar gören şikayetinden vazgeçmişse veya 6 aylık şikayet süresinde şikayetini gerçekleştirmemişse kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilir.

Dava Zamanaşımı Süresinin Dolması:

Suçun işlendiği tarihten itibaren zamanaşımı süresi içerisinde dava açılmamış olması veya dava açılmış olmasına rağmen zamanaşımı süresi içerisinde davanın sona ermemesi halinde ceza davası düşer.  Soruşturma aşamasında ise, dava zamanaşımı süresinin dolması halinde savcılık kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verir.

Kanunda soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suçlar hakkında 6 ay şikayet süresi belirlenmiştir. Bu durumda mağdurun fiil ve faili öğrenmesinden itibaren 6 ay içerisinde şikayet hakkını kullanması gerekir. Örneğin, suçtan zarar gören kişinin TCK m.141’ de yer alan hırsızlık suçunun işlendiğini ve failini öğrenmesinin ardından 6 ay süre geçtikten sonra şikayetçi olduğunda, kanunen şikayet süresi dolduğundan şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilir.

Yaş Küçüklüğü:

Kanunda 12 yaşından küçük çocukların cezai ehliyetlerinin bulunmadığı belirtilmiştir. Bu durumda 12 yaşından küçük çocuğun suç işlemesi halinde kovuşturma olanağı bulunmadığından hakkında takipsizlik kararı verilecektir.

Suçun Affedilmesi:

Suçun affedilmesi genel af ve özel af çıkarılması halinde gündeme gelir. Genel af halinde, yürütülmekte olan savcılık soruşturmaları takipsizlik kararı ile sonuçlandırılır. Özel af söz konusu olduğunda takipsizlik kararı verilebileceği gibi belirli şartların varlığı halinde kamu davası açılabilir.

Şüphelinin Ceza Ehliyetinin Olmaması:

TCK m.32/1’de düzenlenmiş olan akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez. Bu durumda akıl hastalığı mevcut olan kişinin suç işlemesi halinde savcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilir.

 

Buraya tıklayarak diğer makale örneklerimize ve dilekçe örneklerimize ulaşabilirsiniz.

Barış kaya

Recent Posts

SÖZLEŞME TÜRLERİ

SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…

4 ay ago

Birden Fazla Ada ve Parsel Üzerinde Kurulu Bulunan Sitenin Ortak Gider Alacağının Tahsiline İlişkin Davalar

KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…

4 ay ago

Nişanlanma

Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…

4 ay ago

Yalan Tanıklık Veya Gerçek Dışı Bilirkişilik Yapılması

Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…

4 ay ago

Ansökan Om Uppehållstillstånd i Turkiet

Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…

6 ay ago

Teslim Edilen Eserin Ayıplı Olması

Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…

7 ay ago