İhtiyati Tedbirleri Kararlarının Alınması Ve Uygulanması
İhtiyati tedbir kararının icranın durdurulduğu süresi içinde alınması ve uygulanması mümkündür. Zira
Karar’da bu konu hakkında herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Bugüne kadar ise maddi hukuka göre
açılacak davalar bakımından tatil uygulanmamaktadır. Keza açılmış ve görülmekte olan davaların
ertelenmesine yönelik düzenleme yoktur.
İcra Ve İflas Takipleri Ve Takip Hukukuna İlişkin Sürelerin Durumu
2279 Sayılı kararda icra ve iflas ve takip hukukuna ilişkin işleyecek süreler hakkında açık bir düzenleme
yapılmamıştır.
Fakat Adalet Bakanlığı İcra İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından 24.03.2020 tarihinde yayımlanan
86420598-296/2543 Sayılı yazıda ‘’ icra ve iflas takipleri ve takip hukukuna ilişkin sürelerin tatil süresince
işlemeyeceği’’ belirtildiğinden 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun 56. Madde’sinde belirtilen talik
hallerindeki sürelere ilişkin uygulamanın mevcut durumda uygulanmasının mümkün olmadığı ve icra ve
iflas ve takip hukukuna sürelerin durması gerektiğini kanaatindeyiz.
İcra Kasasına Alınmış Paraların Alacaklılara Ödenmesi
Borçlunun kendi inisiyatifiyle yaptığı veyahut icranın durdurulması kararından önce yapılan hacizlerin
devamı niteliğinde icra dairesine yapılan ödemelerin borçlunun veya üçüncü kişilerin haklarını ihlal edip
etmediği kontrol edilerek alacaklılara ödeme yapılmasında sakınca bulunmadığını kanaatindeyiz.
Nitekim, Adalet Bakanlığı İcra İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından 24.03.2020 tarihinde yayımlanan
86420598-296/2543 Sayılı yazıda, ‘’İcra daireleri yapılan ödemeler kabul edilerek dosya kapsamında
sıra cetveli yapılmasını gerektirmeyen ve borçlu veya üçüncü kişilerin haklarının ihlal edilmeyeceği
anlaşılan durumlarda paranın alacaklılara ödeneceği’’ belirtilmiştir.
Ödeme Yapılması Halinde Haciz Ve Yakalama Şerhlerinin Durumu
2279 Sayılı kararın ve 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanun’unun 330. Madde ’sinin amacının salgın, doğal
afet gibi felaketlerde borçluların menfaatlerini korumak olduğu göz önünde tutularak borçlunun ödeme
yapması halinde haciz ve yakalama şerhlerinin kaldırılması borçlunun menfaatlerine aykırı
olmadığından haciz ve yakalama şerhinin kaldırılmasına yönelik işlemleri yapabilmesi gerektiği
kanaatindeyiz.
Zira, Adalet Bakanlığı İcra İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından 24.03.2020 tarihinde yayımlanan
86420598-296/2543 Sayılı yazıda; ‘’dosya borcunun ödenmesi halinde veya alacaklı vekili talebi ile
haciz ve yakalama şerhlerinin kaldırılabileceği, dosya kapama işlemlerinin öncelikle yapılabileceği’’
belirtilmiştir
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…