T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi
Esas: 2016/8735
Karar: 2016/10148
Karar Tarihi: 27.06.2016
ALACAK DAVASI – KIYMET TAKDİR RAPORUNA İTİRAZ ETMEYEN DAVACI YANIN BU DAVADA BU BEDELİ TALEP EDİP EDEMEYECEĞİ KONULARININ TARTIŞILIP GEREKÇELENDİRİLMEMESİNİN İSABETSİZLİĞİ – HÜKMÜN BOZULDUĞU
ÖZET: Mahkemece satış dosyasında yapılan kıymet takdiri sırasında gözönüne alınmayan sulama kuyusu masraflarının da taşınmazın değerini artırıp artırmadığı, bu şekilde belirlenen kıymet takdir raporuna itiraz etmeyen davacı yanın bu davada bu bedeli talep edip edemeyeceği konularının tartışılıp gerekçelendirilmemesi de isabetli bulunmamıştır.
(4721 S. K. m. 684)
Dava ve Karar: Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili, dava dilekçesi ile; tarafların 1/3’er paydaşı olduğu taşınmazın ortaklığın giderilmesi davası sonucu satıldığını, davacının taşınmaza ceviz, armut, mandalina, erik, incir, ayva, nar, kayısı, zeytin, asma, dut, kavak ağacı dikip yetiştirdiğini, su kuyusu açtığını, boru döşediğini, dalgıç pompa ve motor yerleştirdiğini, evi, hayvan damını, müştemilatı yaptırdığını; faydalı zorunlu masrafların 60.000.00.-TL değerinde olduğunu; ortaklığın giderilmesi davası sonucu satılan taşınmazın bedelinin eşit olarak ödendiğini, davalıların sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davalılardan 20.000.00’er TL alacağın yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir.
Davalı … keşif sırasında alınan beyanında; davacının meyve ağaçlarını diktiğini, yetiştirdiğini, hayvan damını yaptırdığını, sondaj kuyusu açtırdığını; evi ise, dayısının yaptırdığını belirtmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 9.163,36 TL’nin dava tarihi olan 27/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 9.163,36 TL nin dava tarihi olan 27/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili ve davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, davaya konu taşınmaza, davacı tarafından yapıldığı iddia edilen faydalı ve zorunlu masrafların sebepsiz zenginleşme kuralına göre diğer paydaşlardan tahsili istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık, davalıların, davacı aleyhine sebepsiz zenginleşip zenginleşmedikleri noktasında toplanmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davaya konu taşınmazla ilgili olarak …’ın … ile …’a ortaklığın giderilmesi davası açtığı, mahkemece, taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar verildiği, taşınmazın satış dosyasındaki kıymet takdir raporunda arazinin, ağaçların, meskenin, damın toplam değerinin 77.125.00. TL olduğunun belirlendiği, açık artırma ilanına da tahmin edilen bedel olarak bu rakamın yazıldığı, taşınmazın açık artırma yolu ile 116.500.00.- TL bedel ile 30/05/2011 tarihinde dava dışı …’a satıldığı, davacının eldeki sebepsiz zenginleşme davasını 27/09/2011 tarihinde açtığı anlaşılmıştır.
Mahkemece keşif yapılmış, keşfe katılan ziraat mühendisi bilirkişi hazırladığı ek raporda; ağaçların değerinin 7.050.00.-TL, sulama kuyusu için yapılan masrafların 15.000.00.-TL, ağaçlar için yapılan masrafların 1.190.10.-TL olduğunu belirlemiş, davalı vekili ek rapora itiraz etmiş, mahkeme ise kararın gerekçesinde satış dosyasında hayvan damının değerinin 4.250,00 TL olarak belirlendiğini, bu değerin esas alındığını, davacının söz konusu taşınmaza toplam 27.490,10 TL katkısı olduğunu (ek raporda belirtilen değer ile hayvan damının değerinin toplamı) belirtmiştir. Bu rakam üçe bölünerek üçte biri davacı üzerinde bırakılmış, kalanın davalılar tarafından ödenmesine karar verilmiştir.
Sebepsiz zenginleşme kurallarına göre, alacak talebinde bulunabilmek için fakirleşme ve zenginleşme anının gerçekleşmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme, ortaklığın giderilmesi yoluyla satışın yapıldığı ve satış bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. Kural olarak davacı, davalılardan taşınmaz üzerinde yaptığı muhtesat ve faydalı giderler nedeniyle taşınmazın satış bedelinde bir artış olmuş ise, bu artan değerin davalıların paylarına isabet eden miktarını sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca isteyebilir.
Somut olayda, davaya konu taşınmaz, üzerindeki muhtesatlarla birlikte dava dışı kişiye satılmış, satış parası davacı ve davalılara eşit miktarda (35.853.01.’er TL) dağıtılmıştır. Artık davacı taşınmaza yaptığı masrafları diğer paydaşlar olan davalılardan sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda isteyebilir.
Davacı, taşınmaza yapmış olduğu faydalı masraflar nedeni ile davalıların haksız kazanımının tahsilini istediğine göre; sebepsiz zenginleşmenin hesaplanmasında mahkemece izlenecek yol ise şöyledir: Konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla davacı tarafından yapılan faydalı masrafların yapılmış olması ve yapılmamış olması halleri için ayrı ayrı olmak üzere taşınmazın ihale gününde ve aynı koşullarla satılmasından elde edilecek gerçek sürüm değeri belirlenmeli, bu şekilde elde edilecek değerler arasında bir fark meydana geldiğinde bunlar birbirine oranlanmalı, bu oran ihale ile yapılan satış bedeline uygulanarak, davacının yaptığı giderlerin ihale bedeline yansıma miktarı belirlenmeli, bulunacak bu miktardan davalıların payına isabet eden miktara hükmedilmelidir. Yok eğer giderlerin yapılmış olması hali ile, yapılmamış olması halinde belirlenen değerler arasında bir fark olmadığının anlaşılması durumunda, giderlerin satış bedeline etkisinin olmadığı, dolayısıyla davalıların bu giderlerin yapılması nedeniyle bir sebepsiz zenginleşmesinin bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmelidir.
Ayrıca, davaya konu taşınmazın satış dosyasında yer alan kıymet takdir raporunda arazinin, ağaçların, evin ve damın değerinin hesaplandığı, bulunan toplam değerin açık artırma ilanında tahmin edilen bedel olarak yazıldığı, anılan bu raporda sulama kuyusu masraflarından hiç söz edilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece satış dosyasında yapılan kıymet takdiri sırasında gözönüne alınmayan sulama kuyusu masraflarının da taşınmazın değerini artırıp artırmadığı, bu şekilde belirlenen kıymet takdir raporuna itiraz etmeyen davacı yanın bu davada bu bedeli talep edip edemeyeceği konularının tartışılıp gerekçelendirilmemesi de isabetli bulunmamıştır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…