8. Ceza Dairesi 2020/14611 E. , 2021/16168 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Beraat
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Suçtan katılan sıfatını alabilecek şekilde zarar görmüş bulunan ve kamu davasına katılma talebi olan şikayetçi Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekilinin hükümleri temyiz etmesi karşısında, şikayetçi kurumun hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu belirlenerek ve sunulan dilekçede de katılma iradesinin ortaya konulduğu anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK.nın 237/2. maddesi gereğince Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın katılan ve vekilinin ise katılan Bakanlık vekili sıfatıyla davaya katılmasana karar verilerek yapılan temyiz incelemesinde;
I-Cumhuriyet Savcısının temyizi bakımından yapılan incelemede;
Ceza Genel Kurulu’nun 06.11.2007 gün, 2007/3-167 Esas, 2007/222 sayılı Kararında belirtildiği üzere, Cumhuriyet Savcısının yargı çevresindeki asliye ceza mahkemesi kararlarına yönelik temyiz süresi; 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın kıyasen uygulanan 310/3. maddesine göre tefhimden itibaren bir ay olup, Cumhuriyet Savcısının 12.12.2013 günü verilen hükümleri yasal süreden sonra 13.01.2014 tarihinde temyiz eden Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II-Katılan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin temyizi bakımından yapılan incelemede ise;
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; suç tarihinde mağdur …’in öğrenim gördüğü okulda hizmetli olarak çalışan sanığın, “Cenk Yıldırım” kullanıcı adıyla Facebook isimli sosyal ağ sitesi üzerinden mağdurla arkadaşlık kurduğu ve aynı site üzerinden mesajlaşma yoluyla mağdura ait fotoğrafları kendisine vereceğinden bahisle olay tarihinde buluşmak için mağdurla anlaştığı [Her ne kadar sanık, “Cenk Yıldırım” adlı Facebook kullanıcısının kendisi olmadığını savunsa da bu durum, dosya kapsamına alınan Facebook mesaj dökümleri içeriğine göre, sanığın mağdura gönderdiği “…bak okulda tam 3 yıldır çalışıyorum…” şeklindeki mesajından ve kendi
./..
S/2
numarası olarak soruşturma ve kovuşturma makamlarına bildirdiği cep telefonu numarasını, Facebook yazışmalarında mağdura kendi numarası olarak bildirmesinden, ayrıca daha sonradan inkara yönelik açıklamalarda bulunsa da savcılık ifadesindeki “…Cenk Yıldırım ismi ile açık Facebook adresim de bulunmaktadır…”şeklindeki beyanından sabittir.] mağdurun, sanığın çalıştığı iş yeri önüne gittiği, beklediği sanığın gelmemesi üzerine evine doğru yürümeye başladığı, sanığın peşinden gelerek mağdura yetiştiği, beraber hastane istikametine doğru yürümeye başladıkları, akabinde sanığın etrafın kalabalık olduğunu belirterek mağduru kullanılmayan harabe bir evin bahçesine davet ettiği, mağdurun kabul ettiği ve birlikte bahçeye girdikleri, sanığın elinde fotoğrafların olmadığını söylemesi üzerine mağdurun bahçeden çıktığı, sanığın da arkasından çıkarak mağdurun yanına tekrar gittiği ve zorla cep telefonunu elinden aldığı ve tekrar ilk çıktıkları bahçe içerisine döndükleri, sanığın mağdura bahçe içerisindeki eve girmesi şartıyla telefonunu vereceğini ifade ettiği, mağdurun kabul etmemesi üzerine sanığın mağdurun bileğini kıvırarak zorla evin içerisine soktuğu, içeride seni seviyorum, sana çok değer veriyorum şeklindeki ifadelerle elleriyle bileklerinden tutup duvara yasladığı mağdura sarılmaya çalıştığı, ancak mağdurun sanığın elinden kurtularak açık olan pencereden bağırması üzerine sanığın panik yaptığı ve mağduru bıraktığı, mağdurun da koşarak uzaklaştığı şeklindeki hadiseler silsilesinin sonuç kısmı, olay yerinde ikametleri bulunan tanıklar … ve …’ın sıcağı sıcağına alınan soruşturma beyanlarıyla da sabittir. Sanığın olay saatinde arkadaşı …’nın evinde olduğu iddiası tanık sıfatıyla ifadelerine başvurulan … ve eşi …’nın beyanlarıyla doğrulanmakta ise de tanık sıfatıyla davet edilmediği halde adliyeye gelip ifade vermek isteyen tanık Memet’in ifadeleri, alınan HTS kayıtları ile uyumluluk göstermemektedir. Sonuç itibariyle, Facebook mesajlaşmalarının içeriği, mağdurun oluşa uygun istikrar gösteren beyanları ve ifade edilen tüm bu hususlar karşısında, sanığın cebirle ve çocuğa karşı cinsel amaçlı kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçundan ve mağdurun ellerini tutarak sarılmaya çalışması şeklindeki vücuda temas eden eylemi nazara alınarak TCK’nın 103/1. maddesinin ikinci cümlesi kapsamında sarkıntılık düzeyinde cinsel istismar suçundan cezalandırılması yerine deliller etraflıca değerlendirilmeden yazılı gerekçe ile beraat kararları verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…