Bilgi Deposu

KİŞİLİĞİN SONA ERMESİ

Kişilik iki şekilde sona erebilir. Bunlar ölüm ve gaipliktir.

1- ÖLÜM

Ölümün Saptanması: TMK madde 28/1 ‘e göre kişilik ölümle sona erer. Kişiye sıkı sıkıya bağlı olan haklar ortadan kalkarken diğer haklar miras yoluyla mirasçılarına geçer. Kişiliğin sona ermesiyle yeni haklar kazanılamaz çünkü hak ehliyeti de sona ermiştir. Ölüm konusunun saptanmasında biyolojik ve beyin ölümü olarak iki farklı ölüm türü vardır.

Ölümün İspatı: MK29/1’e göre bir kişinin sağ veya ölü olduğunu iddia eden kişi bunu ispatlamakla yükümlüdür. Bunu yaparken Kişisel durum kütükleri bunlar için kullanılabilir. Eğer bu kütükteki bilgilerin yanlışlığı ve yokluğu iddia ediliyorsa her türlü delille ispat edilebilir.(MK madde 30/2) Bununla ilgili NHK madde 33’te ölüm olayını gösteren bir belgeyle nüfus müdürlüklerine gidilebileceğini gösterir.

Karineler: Ayrıca ölümün ispatında kullanılan karineler de vardır. Ölüm ve birlikte ölüm karineleridir.

-Ölüm Karinesi: Kişinin öldüğüne dair en ufak şüphe olmamasına rağmen cesedi bulunmadığı zamanlarda kullanılabilir. Örneğin bir yolcu uçağının patlaması durumunda ölüm karinesi vardır. TMK madde 31’e göre birisi hayat tecrübelerine göre ölümünü kesin sayan halde kaybolur ve bulunamazsa o ölmüş sayılır. Ölü kaydının düşürülmesiyle birlikte o ölümün sonuçları doğar.

-Birlikte Ölüm Karinesi: Bu karinede önemli olan cesedin bulunamaması değil ölen kişilerin ölüm zamanının tam olarak bilinememesidir. Hangisinin öldüğü tespit edilemeyen birden çok kişi vardır. Bu karine ile ölenler birlikte ölmüş sayılırlar. Burada mesela eşlerde ilk ölen diğerine mirasçı olurken birlikte ölüm karinesinde ortak çocukları yoksa ikinci zümrede kendi mirasçılarına geçer.

Cesedin Durumu: Ölenlerin cesetlerinin herhangi bir hakkı yoktur fakat onların yakınlarının ölenin cesedi üzerinde kişilik haklarına dair olan hakkı vardır. Cesede yapılan zararlar onların kişiliğine yapılmış sayılır. Davaları da yakınları açabilirler.

 

2- GAİPLİK: Bazı durumlarda kişilerin bulunduğu durum ölümü karine olarak saymamakla beraber ölü veya hayatta olduğunda dair şüpheler bırakır. Burada kişiler büyük ölüm tehlikesi içinde kaybolmuş olmalı veya uzun süredir kendinden haber alınmamış olunmalıdır.

Ölüm tehlikesiyle kaybolmaya örnek olarak savaşta kaybolan bir asker olabilir.

Uzun süredir bir haber alınamaması durumunda ise kişinin yaşayıp yaşamadığından şüphe olması gerekmektedir. Bundan dolayı başka ülkeye çalışmak için giden ve konuşma huyu olmayan birinden haber alınamaması buna dahil değildir. Bu kişi düzenli iletişim içindeyse ve birden ilişkiyi kestiyse bu dava açılabilir. Kişi ölüm tehlikesiyle kaybolduysa 1 yıl sonra, uzun süredir haber alamamaktan dolayı ise 5 yıl sonra dava açılabilir. Eşi, mirasçıları veya lehine vasiyet olanlar bu davayı açabilir.

Gaipliğine karar verilen kişi ölü veya sağ değildir. Kişinin malvarlığı gaiplikle mirasçılarına geçer. Aynı şekilde gaipliğin aksini iddia edenler ispatla yükümlüdür.

Yağız Canseven

Recent Posts

Vasiyetnamenin Açılması Ve İlgililere Tebliği Talebi Dilekçesi

... SULH HUKUK MAHKEMESİNE TALEPTE BULUNAN                   …

1 hafta ago

BOŞANMA

Türk Medeni Kanunu'nda boşanmanın tanımı yapılmamıştır. Boşanma için geçerli olarak kurulmuş olan bir evlenmenin eşlerin…

1 hafta ago

Davaların Yığılması Davası Dilekçe Örneği

DAVALARIN YIĞILMASI Davacı, aynı davalıya karşı olan birden fazla asli talebini, taleplerinin tamamen aynı yargılama…

4 hafta ago

SÖZLEŞME TÜRLERİ

SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…

5 ay ago

Birden Fazla Ada ve Parsel Üzerinde Kurulu Bulunan Sitenin Ortak Gider Alacağının Tahsiline İlişkin Davalar

KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…

5 ay ago

Nişanlanma

Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…

5 ay ago