Bilgi Deposu

Kiracıya “Tahliye Talebi Olmaksızın” Örnek 13 Ödeme Emri Gönderilmesi

İcra takibinde ve kira parası ve yönetim giderlerinin tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkin bu davada davacının tahliye isteği bulunmadığından ve icra takibinde tahliye talebi olmamasına rağmen, icra müdürlüğünce sehven “Örnek 13” tahliye ihtarlı ödeme emri gönderilmesi de, her iki tarafça icra mahkemesinde şikayet konusu yapılmadığından davacının icra takibinde ve işbu davada tahliye isteminin olmadığı sabit olup, bu hususun mahkemenin kabulünde olduğu şekilde davalı kiracı üzerinde tahliye baskısı yaratmaya yönelik olduğunun söylenemeyeceği ve davalı tarafından ödendiği kanıtlanamayan takip konusu alacaklar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği- Davalının kira sözleşmesi ile üstlendiği fakat ödememesi nedeniyle davacı tarafından ödenen yönetim giderlerinin kira alacakları ile birlikte talep edilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı-

Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Uşak 1. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 08.11.2012 gün ve 2012/344 Esas-2012/1101 Karar sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 12.03.2013 gün ve 2013/1411 Esas- 2013/4217 Karar sayılı ilamı ile;

(…Uyuşmazlık, kira parası ve yönetim giderlerinin tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.10.2010 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel şartlar bölümü 6.maddesinde elektrik, su, doğalgaz, kalorifer, apartmana ait giderler ve çevre temizlik vergisinin kiracıya ait olacağı kararlaştırılmıştır. Bu şart geçerli olup tarafları bağlar. Davacı, Uşak 2.İcra Müdürlüğü’nün 2011/1310 sayılı icra dosyasında 07.10.2011 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile sözleşme gereği aylık 250 TL’den Ağustos- Ekim 2011 arası aylar kirası, davalının yükümlülüğünde olmasına karşın ödenmemesi nedeniyle kendisi tarafından ödenen üç adet yönetim gideri ve ihtarname masrafının faiziyle tahsilini talep etmiştir. Davacının takip talepnamesinde tahliye istemi olmamasına karşın, icra müdürlüğünce davalıya tahliye ihtarlı Örnek 13 ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı da yasal süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile borcu kabul etmediğini, takibin yapılış şekli ile ödeme emrine de itiraz ettiğini, takibin özel bir takip olup Örnek 13 ödeme emri ile talep edilebilecek taleplerin tahdidi olarak belirlendiğini iddia etmiştir. Oysa, gerek yapılan icra takibinde, gerek itiraz üzerine açılan işbu davada, davacının tahliye isteği bulunmamaktadır. Kaldı ki davacı vekili, dava dilekçesinde kiralanan anahtarının 30.11.2011 tarihinde davalı tarafından gönderildiğini beyan etmekle kiralananın tahliye edildiğini kabul etmiştir. Diğer yandan icra takibinde tahliye talebi olmamasına rağmen, icra müdürlüğünce sehven Örnek 13 tahliye ihtarlı ödeme emri gönderilmesi de, her iki tarafça icra mahkemesinde şikayet konusu yapılmamıştır. Tüm bu açıklamalar çerçevesinde davacının icra takibinde ve işbu davada tahliye isteminin olmadığı görülmektedir. Yine, davalının kira sözleşmesi ile üstlendiği ve fakat ödememesi nedeniyle davacı tarafından ödenen yönetim giderlerinin kira alacakları ile birlikte talep edilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu hususun mahkemenin kabulünde olduğu şekilde davalı kiracı üzerinde tahliye baskısı yaratmaya yönelik olduğu söylenemez. Bu durumda mahkemece davalı tarafından ödendiği kanıtlanamayan takip konusu alacaklar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir….) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre davalı tarafından ödendiği kanıtlanamayan takip konusu alacaklar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğine ilişkin Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 22.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

HGK. 22.04.2015 T. E: 2013/1775, K: 1255

Sena Doymuş

Recent Posts

SÖZLEŞME TÜRLERİ

SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…

4 ay ago

Birden Fazla Ada ve Parsel Üzerinde Kurulu Bulunan Sitenin Ortak Gider Alacağının Tahsiline İlişkin Davalar

KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…

4 ay ago

Nişanlanma

Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…

4 ay ago

Yalan Tanıklık Veya Gerçek Dışı Bilirkişilik Yapılması

Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…

4 ay ago

Ansökan Om Uppehållstillstånd i Turkiet

Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…

6 ay ago

Teslim Edilen Eserin Ayıplı Olması

Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…

7 ay ago