T.C.

YARGITAY

6. HUKUK DAİRESİ

E. 2015/9980

K. 2016/5837

T. 1.12.2016

DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiracılığın tespiti, menfi tespit ve isdirdat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

KARAR : Dava, kiracılığın tespiti, menfi tespit ve paraya çevrilen teminat mektubu bedelinin istirdatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili; taraflar arasında 01/02/2013 tarihinde, iki ayrı kira sözleşmesi imzalandığını, davalı tarafından, sözleşmenin ….maddesine göre kira sözleşmesinin feshedildiğinin bildirildiğini, ayrıca müvekkilinden kira alacakları yanında cari yıl kira bedeli kadar tazminat talep edildiğini, teminat mektupları paraya çevrilerek 228.000 TL’nin tahsil edildiğini, tek taraflı feshin kanuna ve sözleşmeye aykırı olduğunu belirterek sözleşmenin feshine dair işlemin geçersiz olduğunun tespitine, cezai şart olarak talep edilen tazminat talebinin iptaline, paraya çevrilen teminat mektubu bedeli olan 228.000 TL.nin istirdadına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davacının kira, elektrik, su ve doğalgaz bedellerini ödemediğini, bu sebeple işletmeciliği usulüne uygun yapmayan, ihtar ve uyarı tebliğlerine rağmen sözleşme taahhütlerini yerine getirmeyen davacı ile imzalanan kira sözleşmesi feshedilerek kesin teminatın irat kaydedildiğini, feshin haklı olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.

Davacı ile davalı idare arasında, 2886 Sayılı Kanun hükümlerine göre düzenlenen 01/02/2013 başlangıç tarihli, üç yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmeye konu yer, kafeterya, mutfak ve yemekhane salonları, çay ocağı ve fotokopi alanı olarak kullanılmak üzere davacıya kiraya verilmiştir. Kira sözleşmesinin …/…. maddesinde “Bir yıl içinde daha önce ihtar çekilmiş olmasına rağmen ikinci kez kira ödemesinin gecikmesi halinde sözleşme iptal edilebilir.” ve …/…. maddesinde ” Kiracının fesih talebinde bulunması, kira dönemi sona ermeden faaliyetini durdurması, kiralananı amacı dışında kullanması, taahhüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi veya işletme ruhsatının her ne sebeple olursa iptal edilmesi hallerinde kira sözleşmesi Döner Sermayeli Kuruluşlar İhale Yönetmeliğinin 54.maddesine göre idarece feshedilerek kesin teminatı gelir kaydedilir ve cari yıl kira bedeli tazminat olarak tahsil edilir. ” düzenlemeleri bulunmaktadır. Davalı idare sözleşmenin …. maddesi hükmüne dayalı olarak ödenmesi gereken kira bedeli ile elektrik, su ve doğalgaz bedelleri ödenmediğinden bahisle sözleşmeyi tek yanlı olarak feshetmiştir. Davacı iş bu davayı feshin hukuka uygun olmadığı iddiası ile açmıştır. Dosya kapsamına göre, kiralananın Borçlar Kanun’unun çatılı işyeri hükümlerine tabi bir yer olduğu anlaşılmaktadır. Kira akdinin sona erme sebeplerinden biri de kiracının temerrüdü olup kira parasının ödenmemesi veya geç ödenmesi durumunda akdin feshinin biçim ve koşulları 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun’unun 315.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, istenen kira parasının veya yan giderin muaccel (istenebilir) olması ve kira bedeli ile yan giderin verilen sürede ödenmemiş bulunması, ihtarnamede verilen süre içerisinde kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesi gerekir. Kiracıya verilecek süre konut ve çatılı işyeri kiralarında en az otuz gün, ürün kiralarında en az altmış gün, diğer kira ilişkilerinde ise en az on gündür. Akdin feshi için tek başına bu koşulların bulunması yetmez. Ayrıca bu konuda tahliye talebinin ilama bağlanması gerekir. Somut olayda 01/02/2013 başlangıç tarihli kira sözleşmelerinin süresi henüz dolmamıştır. Temerrüt sebebiyle tahliye davası açma koşullarının bulunması durumunda bile mahkeme kararı ile tahliye ilamı alınmadığı sürece akdin sona erdiğinden söz edilemez. Feshin hukuka aykırı olduğu iddiası ile açılan davanın belirtilen bu husus nazara alınarak incelenip sonuca bağlanması gerekirken hukuksal dayanağı olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru değildir.

Hüküm bu sebeple bozulmalıdır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 Sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici ….madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istenmesi halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 1.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

Sena Doymuş

Recent Posts

SÖZLEŞME TÜRLERİ

SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…

2 ay ago

Birden Fazla Ada ve Parsel Üzerinde Kurulu Bulunan Sitenin Ortak Gider Alacağının Tahsiline İlişkin Davalar

KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…

2 ay ago

Nişanlanma

Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…

2 ay ago

Yalan Tanıklık Veya Gerçek Dışı Bilirkişilik Yapılması

Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…

2 ay ago

Ansökan Om Uppehållstillstånd i Turkiet

Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…

4 ay ago

Teslim Edilen Eserin Ayıplı Olması

Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…

5 ay ago