Categories: Yargı Kararları

İşçinin İstifa Etmemesi İbraneme İmzalamak Zorunda Kalması- Yargıtay Kararları

T.C. YARGITAY
22.Hukuk Dairesi

Esas: 2013/17991
Karar: 2014/28823
Karar Tarihi: 23.10.2014

İŞÇİLİK ALACAKLARI DAVASI – DAVACININ İSTİFA ETMEDİĞİ – DAVACI YANIN BELGEYİ İŞSİZLİK AYLIĞI ALMAK İÇİN ZORUNLU OLARAK İMZALADIĞI – DAVACININ İŞ AKDİNİN HAKLI NEDENLE FESHEDİLDİĞİNİN İŞVEREN TARAFINDAN İSPAT EDİLEMEDİĞİ – HÜKMÜN ONANMASI

ÖZET: Davacının istifa etmediği, belgeyi işsizlik aylığı almak için zorunlu olarak imzaladığı anlaşılmıştır. Davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiği işveren tarafından ispat edilemediğinden, davacı kıdem tazminatına ve ihbar önellerine uyulmadığı için ihbar tazminatına hak kazanmıştır. Hüküm temyiz merciince onanmıştır.

(4857 S. K. m. 17) (1475 S. K. m. 17)

Dava ve Karar: Davacı, kıdem tazminatı ile ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi C. Koray Ünal tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Sonuç: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, iki tarafın yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin 00,90 TL davacıya arta kalanın davalıya yükletilmesine, 23.10.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.

T.C.
ANKARA İŞ MAHKEMESİ

ESAS NO: 2012/604
KARAR NO: 2013/71

DAVA TARİHİ: 03.10.2012
KARAR TARİHİ: 20.02.2013

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı Güneş Hasır Ltd. Şti. işyerinde 27.07.2006-26.02.2009 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini, bütün haklarını aldığına dair belge imzaladığını, ancak hiçbir alacağını almadığını, ücretinin 1.600 TL. olmasına rağmen, primlerinin asgari ücret üzerinden yatırıldığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500 TL.nin davalıdan tahsiline ve primlerinin gerçek ücret üzerinden yatırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı Güneş Hasır Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının işi kendi isteği ile bıraktığını, tüm haklarının ödendiğini, ücretinin asgari ücret olduğunu, çalışanların kendi ünvanlarına göre ücret aldığını, bordroları ihtirazı kayıtsız olarak imzaladığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davacının işçilik alacakları ile hizmet tespiti davasını birlikte açmış, hizmet tespiti davasının tefrikine karar verilmiş, Mahkememizin 2012/284 esasında yargılama yapılarak, karar verilmiş, davacı tarafından saklı tutulan kıdem ve ihbar tazminatı alacakları için yine mahkememizin 2012/261 esas sayılı dosyası ile ek dava açılmıştır. Her iki davanın birbiri ile irtibatlı bulunması nedeniyle birleştirilme kararı verilerek, esasımız arasına alınmış, yargılamaya bu dava dosyası üzerinden devam edilmiştir.

Yapılan yargılama incelenen belgeler ve tüm dosya kapsamından; davacının davalıya ait işyerinde 27.07.2006 tarihinde çalışmaya başladığı, 26.02.2009 tarihine kadar çalıştığı, bu tarihte işten ayrıldığı, feshin kimin tarafından yapıldığı ve son ücretinin miktarının taraflar arasında uyuşmazlık konusu olduğu anlaşılmıştır.

Davacının iş akdinin davalı tarafından feshedildiğini; işsizlik yardımı almak için çıkışını istediğinde, bütün haklarını aldığına dair belge imzalatıldığını savunmuştur. Davalı tanıkları, davacının işten ayrılmak için yaptığı yemeklerin kalitesini bozduğunu, işçilerin yemeklerden rahatsız olduklarını, şikayet ettiklerini, davacının ustabaşı tarafından işverenin bürosuna gönderildiğini, buradan ayrıldığını duyduklarını belirtmişlerdir. Yemeklerin iyi çıkmaması nedeniyle davacı ve işveren arasında bir sorun olduğu açık olup, davacı işçinin yaptığı işten memnun olmayan işveren davalının, davacıyı çalıştırmakta ısrar ettiğini söylemesi, hayatın olağan akışına aykırıdır. Davacı işten ayrılırken, imzaladığı istifa ve ibra beyanını içeren belge kendi içinde çelişkili olup, istifa eden işçiye kıdem ve ihbar tazminatının ödendiğinin belirtilmesi, ayrıca ekonomik sıkıntı nedeniyle davacının işten ayrılmasının istenmediği yönündeki beyanlar, kıdem ve ihbar tazminatı ödeme gücü olmadığı yönündeki tanık beyanları ile ibraname içeriği çelişkili olup, bu belgeye bu nedenle itibar edilmemiştir. Davacının istifa etmediği, belgeyi işsizlik aylığı almak için zorunlu olarak imzaladığı anlaşılmıştır. Davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiği işveren tarafından ispat edilemediğinden, davacı kıdem tazminatına ve ihbar önellerine uyulmadığı için ihbar tazminatına hak kazanmıştır.

Davacının ücretinin tespiti ile ilgili olarak bu davadan tefrik edilen mahkememize ait 2012/284 esas 2012/906 karar sayılı karar Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 2012/2344 esas 2012/24527 karar sayılı onama ilamı ile kesinleşmiş, buna göre davacı bordrolarda yazılı ücreti aldığı kesinleşmiştir. Buna göre bilirkişinin tedritli olarak yaptığı hesaplamalardan düşük olanı esas alınmıştır.

Yukarıda açıklanan gerekçelere göre, davanın kabulüne, birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Davanın kabulü ile, birleşen davanın Ankara 16. İş Mahkemesi’nin 2012/261 esas sayılı davasının kısmen kabulü ile,

1- 1.749,83 TL. net kıdem tazminatının akdin feshi tarihi olan 26.02.2009 tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,

2- 803,49 TL. net ihbar tazminatının 250 TL’lik kısmına dava tarihi olan 27.03.2009, kalan kısmına ek dava tarihi olan 08.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,

3- Ek davadaki fazla taleplerin reddine,

4- Bu davada ve birleşen davada hüküm altına alınan miktardan harçlar tarifesine göre alınması gereken 174,42 TL. Nispi karar ve ilam harcından peşin alınan toplam 138,25 TL. (21,15+117,10=138,25 TL.) harcın mahsubu ile eksik kalan 36,17 TL.sinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,

5- Kendini vekille temsil ettiren davacı lehine hesap edilen 440 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, red nedeniyle davalı lehine hesap edilen 639,79 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

6- Bu davada davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 53,05 TL yargılama giderinin ve 21,15 TL. peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen davada davacı tarafından yapılan 46,05 TL. masrafın kabul ve red oranına göre 14,91 TL.sinin ve 117,10 TL. peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafından yatırılan 100 TL. gider avansından kalan 72 TL.den kararın kesinleşmesine kadar geçecek sürede yapılacak olan masraflar düşüldükten sonra kalan kısmın davacıya verilmesine, tarafların 8 gün içinde Yargıtay’a kararı temyiz etme hakkı bulunduğuna dair karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen tefhim kılındı. 20/02/2013

Alanya Lawyer

Recent Posts

SÖZLEŞME TÜRLERİ

SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…

3 hafta ago

Birden Fazla Ada ve Parsel Üzerinde Kurulu Bulunan Sitenin Ortak Gider Alacağının Tahsiline İlişkin Davalar

KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…

3 hafta ago

Nişanlanma

Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…

1 ay ago

Yalan Tanıklık Veya Gerçek Dışı Bilirkişilik Yapılması

Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…

1 ay ago

Ansökan Om Uppehållstillstånd i Turkiet

Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…

3 ay ago

Teslim Edilen Eserin Ayıplı Olması

Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…

4 ay ago