YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ
T. 01.07.1994 E. 1994/5279 K. 1994/7130
İTİRAZIN İPTALİ İLE BİRLİKTE ALACAĞIN TAHSİLİNE
KARAR VERİLEMEZ
ANCAK DAVA, ALACAK DAVASINA DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR
ÖZET : İtirazın iptaliyle birlikte alacağın tahsili istenemez.İtirazın iptali davalarında yargıç, itirazın iptaliyle yetinecek; ayrıca alacağın tahsiline karar verilmeyecektir. Çünkü, İİY.67.maddesine göre açılan itirazın iptali davası, açılış biçim ve süresiyle doğurduğu sonuçlar bakımından alacak davasından farklıdır.
Ancak, mahkemece, davacı alacağı yönünden bilirkişi incelemesiyle alacağın miktarı saptanarak hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu durumda, mahkeme kararının gerekçesinin değiştirilerek ve hükmün düzeltilerek onanması gerektiği halde, her nasılsa Dairemizce bozulduğu anlaşıldığından, davacı yanın karar düzeltme isteminin kabulü uygun görülmüştür.
KARAR: Davacı, itirazın iptaliyle birlikte alacağın tahsilini de istemiştir. Mahkemece itirazın iptali yanında alacağın tahsiline de karar verilmiştir. Oysa, İİY.nın 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davası, açılış biçim ve süresiyle doğurduğu sonuçlar bakımından alacak davasından ayrımlıdır. İtirazın iptali davalarında yargıç, itirazın iptaliyle yetinecek, istem varsa % 40`dan aşağı olmamak koşuluyla inkar ödencesine hükmedecektir. Ayrıca alacağın ve dolayısıyla faizin alınmasına karar verilmeyecektir. Tahsil davasında ise, alacağın ve istem varsa faizin alınmasına ilişkin olarak hüküm kurulacaktır. Böylece itirazın iptali davasıyla alacak davası ayrı ayrı hukuksal sonuçlar doğuran, iki ayrı dava türü olmaları nedeniyle bir arada dava edilmesi olanağı yoktur.
Hem itirazın iptali ve hem de alacağın alınması istemini içeren davalarda yargıç, hangi dava türüne göre karar vereceğini saptayabilmek için öncelikle HUMK.nun 179/3 ve 75/2. maddeleri hükümleri doğrultusunda davacıdan hangi seçeneği istediği açıklattırılmalı, sonucuna göre dava koşulları yönünden araştırma ve inceleme yapılarak hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece, davacı alacağı yönünden yaptırılan bilirkişi incelemesiyle alacağın miktarı saptanarak hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak, alacağın tahsili yanında konusu kalmayan itirazın iptaline de karar verilmesi yanlıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi için yeniden yargılama yapılması zorunluluğu olmadığından, HUMK.nun 348/7. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir. Böylece, mahkeme kararının gerekçesinin değiştirilerek ve hükmün düzeltilerek onanması gerektiği halde, her nasılsa Dairemizce bozulduğu anlaşıldığından, davacı yanın karar düzeltme isteminin kabulü uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüyle bozma kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının gerekçesinin anılan biçimde değiştirilmesine ve hüküm fıkrasının bir no.lu bendinin üçüncü paragrafının ikinci cümlesinde başlayan, “itirazın bu nedenle İİK.nun 67. maddesi gereğince iptaline” sözcüklerinin hükümden çıkarılması suretiyle düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu biçimiyle “onanmasına” 01.07.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…