Borçlunun ödeme emrine itiraz etmediği yahut itiraz edip de itirazının icra mahkemesi tarafından kaldırılmış olması sebebiyle kesinleşen icra takibine rağmen, borçlu, borçlu bulunmadığı iddiasında olması halidir.
Bu durumda borçlu, borcu olmadığını tespit ettirmek için menfi tespit davası açabilir ve bu dava ile yatırdığı paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı aldırabilmektedir.
Ancak borçlu, menfi tespit davasını açmamış ve borcuda ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi amacıyla dava açma hakkına sahiptir. Bu şekilde bir davada istirdat davası olarak adlandırılmaktadır. Bu noktada, istirdat davası ile aslında sebepsiz olarak ödendiği iddia edilen bir paranın geri verilmesi istemini içermektedir.
Öte yandan, istirdat davası açabilmek için kanunda öngörülen bazı şartların oluşması gerekmektedir. Bunlar:
1- Dava ile geri verilmesi istenilen paranın icra takibi sırasında ödenmiş olması halidir.
2- Borçlu, esasen borçlu olmadığı parayı ödemek zorunda kalmış olmalıdır.
Belirtilmelidir ki, bu davada 1 yıllık hak düşürücü süre söz konusudur. Hak düşürücü süre, mahkemece re’ sen gözetilmektedir. Bu süre borç olmayan paranın, icra dairesine tamamen ödendiği günden itibaren başlar. Dolayısı ile dava bu süre içerisinde açılmalıdır.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…