Yargı Kararları

İSPAT KÜLFETİNİN KİME AİT OLDUĞUNA İLİŞKİN YARGITAY KARARI

T.C YARGITAY 9.Hukuk Dairesi Esas: 2015/ 34918 Karar: 2019 / 19490 Karar Tarihi: 11.11.2019

YARGITAY KARARI

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı, müvekkilinin 18/04/2009 tarihinden 31/01/2012 tarihine kadar çalıştığını, uluslar arası tır şoförü olduğunu, son ücretinin asgari ücret artı sefer primi olduğunu, ayda 2-3 sefer yaptığını, sefer başına Avrupa ülkeleri için 550 Avro, İngiltere için 650 Avro harcırah aldığını, iş akdinin haksız olarak fesih edildiğini, 2000 TL maaş aldığını tercüman olduğunu, beyanla fark kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil, fark izin ücreti, ile eksik ödenen maaş ile harcırahlar alacakları olmak üzere 1300 TL ,’nin davalıdan alınıp müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiş.

B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:

Davalı, davanın reddini talep etmiştir.

C) Yargılama Süreci ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece; dinlenen tanık beyanları toplanan deliller, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre yapılan inceleme sonunda davacının haksız olarak işten çıkarıldığı görülmekle ihbar tazminatına hak kazandığı görülmüş ayrıca davacının genel tatillerde çalıştığı ve yıllık izinlerini kullanmadığı tanık beyanlarını ile sabit olmasına rağmen akside davalı tarafından yeterince ispatlanamadığından davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Karar süresinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

E) Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Taraflar arasında davacının sefer primi alacağına hak kazanıp kazanamayacağı konusunda uyuşmazlık söz konusudur.

Davacı işçi 2009 yılından itibaren çıkılan her seferde harcırahlarının 100 € eksik ödendiğini iddia ederek sefer priminden yapılan kesinti nedeniyle eksik ödenen harcırahların tahsilini talep etmiş, davacı tanıkları iddiayı doğrulamışlar, davalı da bu iddiayı ikrar etmiştir.

Mahkemece bu talebin hiçbir gerekçeye yer verilmeden reddedildiği görülmektedir.

Hükme esas alınan bilirkişi raporunun incelenmesinden; Ücret ödendiğinin ispat külfeti davalı tarafa ait olup, talep edilen ücret alacağının ödendiğini gösterir nakliye maliyet raporları, tediye makbuzları, avanstan mahsup edilme talep dilekçeleri incelendiğinde davacının sefer primlerinin eksik ödendiğine ilişkin kesin bir tespit yapılamadığının bildirildiği anlaşılmıştır.

Dairemizce temyiz incelemesinden geçmiş ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 14.12.2015 tarih ve 2015/ 21937 Esas 2015/35379 Karar sayılı ilamı dosyası ve emsal diğer dosyalar da; söz konusu kesintinin 2009 yılından itibaren uygulandığı ve davacının da bu şekilde çalışmaya devam ettiği, uygulamanın işyeri şartı haline geldiği gerekçesiyle sefer primi alacağı talebinin reddine karar verildiğine dair Bakırköy 12. İş Mahkemesi’nin 12.11.2012 tarih ve 2011/356 esas 2012/587 Karar sayılı ilamı olduğu ve bu dava dosyasına emsal teşkil ettiğinden bahisle talebe ilişkin bir hesaplama yapılmayacağının bildirildiği anlaşılmıştır.

Anılan Yerel mahkeme kararı, Dairemizce temyiz incelemesinden geçmiş ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 27.11.2014 tarih ve 2013/1940 Esas 2014/35874 Karar sayılı ilamı ile özetle “4857 sayılı yasa döneminde işçi aleyhine yapılan her esaslı değişikliğin 22. madde uyarınca yazılı yapılması ve işçinin yazılı muvafakatinin bulunmasının şart olduğu, işçi aleyhine yapılan değişikliğin 22. maddedeki usul dışında yapılması nedeniyle işyeri şartı haline geldiğinin kabul edilemeyeceği, bu nedenle dosyadaki bilgi ve belgeler değerlendirilerek varsa davacının talebinin hüküm altına alınması gerektiği” gerekçesi ile bozulmuştur.

Bu açıklamalar karşısında davacının fark harcırah istemlerinin dosyadaki bilgi, belge ve beyanlar göz önüne alınarak hüküm altına alınması gerekirken yazılı gerekçe ile reddi hatalıdır.

3-Dosya içerisinde bulunan hesap kök ve ek raporlarından hesaplama yapılırken damga vergisi oranının %7,59 olarak dikkate alınması gerekirken hatalı olarak %0,66 olarak dikkate alınması hatalıdır.

F) Sonuç:

Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Lawyer Antalya

Recent Posts

SÖZLEŞME TÜRLERİ

SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…

3 hafta ago

Birden Fazla Ada ve Parsel Üzerinde Kurulu Bulunan Sitenin Ortak Gider Alacağının Tahsiline İlişkin Davalar

KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…

3 hafta ago

Nişanlanma

Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…

1 ay ago

Yalan Tanıklık Veya Gerçek Dışı Bilirkişilik Yapılması

Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…

1 ay ago

Ansökan Om Uppehållstillstånd i Turkiet

Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…

3 ay ago

Teslim Edilen Eserin Ayıplı Olması

Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…

4 ay ago