Esas No:2013/2031 Karar No:2014/6091 K. Tarihi:28.3.2014
Taraflar arasında görülen davada Tunceli Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 16.01.2012 tarih ve 2008/105-2012/18 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 25.03.2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı asil H.Y. dinlendikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı.Tetkik Hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, görüşüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin oğlu ve kardeşi olan T.D.in
26.12.2006 tarihinde davalı H.Y. sevk ve idaresindeki gerekli izinler alınmadan şehirlerarası yolcu taşımacılığı yaptığı araçta yolcu olarak bulunmakta iken meydana gelen tek taraflı kazada hayatını kaybettiğini, davalı şirketin aracın işleteni konumunda olduğunu, bu hususun Elazığ Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2007/115 esas sayılı dosyasında mağdur müşteki olarak ifadesi alınan F.S. in ifadesi ile sabit olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 1.000 TL’den
8.000 TL maddi ve 30.000 TL manevi olmak üzere toplam 38.000 TL tazminatın, ıslah dilekçesi ile davacılardan A.D. için 10.145,65 TL maddi, 3.750 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı H.Y. vekili, tüm kusurun müvekkiline yüklenmesinin hatalı olduğunu savunmuştur.
Davalı şirket vekili, davalı H.U. sevk ve idaresindeki aracın müvekkili şirketle doğrudan veya dolaylı ticari ilişkinin bulunmadığını, ceza dosyasında ifadesine başvurulan F.S.in ibraz ettiği biletin müvekkil ile ilgilisinin olmadığını, bilet üzerinde müvekkili şirket ile ilişkilendirebilecek unvan, amblem vs. bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2008/136-529 E-K karar sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporları ve Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen rapor uyarınca davalı H.Y.’nin tam kusurlu kabul edilip, mahkumiyetine karar verildiği, davalı şirket vekili davalı H.Y. ile müvekkilinin ticari bağı olmadığını ve işleten sıfatı bulunmadığını savunmuş olup davalı şirketin taşıt belgesi içinde davalı H.’ye ait araç bulunmamakta ise de davacı tanığı A.A.Y. beyanlarında, davalı H.’nin aracının davalı seyahat şirketine bağlı olarak çalıştığı, Elazığ Tunceli arası şehirlerarası yol güzergahında yolcu taşıması yaptığı, bir dönem şirketin isminin araç üzerinde yer aldığı, davalının şirketin kestiği yolcu biletleri ile taşımacılık yaptığı, biletler üzerinde yer alan telefon numaralarının davalı şirkete ait olduğu, taşıma işinin süreklilik arz ettiği, davalı şirketin komisyon aldığı, müşteki F.S.’nin ceza dosyasında alınan ifadesinde de “olay tarihinde Hozot Garajına gelip C.T. Dersim isimli seyahat acentasına gittiğinde orada bulunan genç bir kişinin kendisine bilet kesip kendisine vererek giden aracı gösterdiğini” belirtmesi karşısında davalı H.Y.’nin maliki olduğu araç ile davalı şirket bünyesinde şehirlerarası taşımacılık yaptığı, davalı şirketin işleten sıfatına sahip bulunduğu konusunda kanaat oluşturduğu gerekçesiyle davacıların maddi tazminat istemlerinin feragat nedeni ile ayrı ayrı reddine davacıların manevi tazminat taleplerinin kabulü ile ayrı ayrı 3.750.00 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Mahkemece verilen karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş olup, bu temyiz dilekçesinin temyiz defterine kaydedildiği belirlenemediği gibi temyiz harcının yatırıldığına dair makbuza da dosya içerisinde rastlanmamıştır.
Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK’un 434,maddesinde açıklanmıştır.
Buna göre temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının da yatırılmış olması gerekmektedir.Temyiz isteminde bulunan davacılar vekili tarafından bu işlemler yapılmaksızın verilmiş temyiz dilekçesinin inceleme kabiliyeti bulunmadığından, temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinden dayanılan delilerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı şirket vekili ve davalı H.Y. vasisinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1)nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket vekili ve davalı H.Y. vasisinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul veya yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,05 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 935,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı C.T. Dersim Ltd. Şti’den alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 956,45 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı H.Y. vasisi C.Y. dan alınmasına, 28.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…