İdari mahkemelerde iptal davası açan gerçek veya tüzel kişinin dava açma ehliyetine sahip olması gerekir. İptal davası açılabilmesi için, davacının medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olması yeterli değildir. İptal davası açan kişinin idari işlem nedeniyle “menfaatinin ihlali” söz konusu değilse, açılan dava, subjektif dava ehliyetinin yokluğu gerekçesiyle reddedilir.
İdari dava açma ehliyeti, somut menfaat ihlali olgusunun niteliğine göre üç kategori halinde değerlendirilmektedir:
-
Kişilerin açtığı dar kişisel menfaaat ihlali nedeniyle iptal davası açma ehliyeti,
-
Tüm toplumu ilgilendiren konularda iptal davası açma ehliyeti,
-
İdarenin kollektif işlemlerine katılanların iptal davası açma ehliyeti.
Bireysel İşlemlere Karşı İptal Davalarında Dava Açma Ehliyeti
Menfaat ihlali, hak ihlali kavramından daha geniş kapsamlı olup; maddi veya manevi bir zararı bulunmasa dahi ilgiliye dava açma hakkı vermektedir. Genel olarak davacının idari işlemle “ciddi ve makul”, “maddi” ve “manevi” bir ilişkisinin varlığı, iptal davası açma ehliyeti için yeterli görülmektedir. Menfaat ilişkisinin kurulmasında temel olarak; “kişisel”, “meşru” ve “güncel” bir menfaatin varlığı aranmaktadır
Tüm Toplumu İlgilendiren Konularda Dava Açma Ehliyeti
Menfaat ihlali şartı, toplumu ilgilendiren konularda daha geniş yorumlanmaktadır.
İdari işlem Türkiye genelinde etkiye sahipse veya vatandaşların genel ve ortak menfaatini ilgilendiriyorsa her yurttaşın iptal davası açma ehliyeti vardır.
Danıştay, toplumun tümünü veya belli kesimlerini ilgilendiren konularda menfaati ihlal edilen kişiler ile birlikte meslek kuruluşları, odalar, barolar dernekler vb. kuruluşların da iptal davası açma ehliyetine sahip olduğunu yerleşik içtihat haline getirmiştir.
Kollektif İşlemlerde Dava Açma Ehliyeti
Birden fazla kişinin ortak iradeleriyle karar alınarak idari işlem tesis edilmesi de mümkündür. Bu şekildeki işlemlere idare hukukunda “kollektif işlem” denilmektedir.
Kollektif işlemlerde, işleme katılan kişiler işlemin iptali davası açmak istediklerinde katıldıkları idari işleme/karara muhalif kalmaları gerekir. Yani, kollektif alınan karara muhalif kaldıkları karardan anlaşılmalıdır.
Özellikle belirtelim ki; kollektif işlemlerde karara muhalif kalan üyelerin tutanağa geçirilmesinin zorunluluktur. Kollektif işlemlere katılma yetkisi olduğu halde kararın alındığı toplantıya katılmayan veya katılsa bile muhalif kaldığını şerh düşmeyen yetkili kişiler, o karara karşı iptal davası açma ehliyetine sahip değildir.