İdari para cezası, devletin idari kurumları tarafından verilen para cezalarıdır. İdari para cezası verebilen kurumların belli başlı bazıları şu şekildedir:
İdari para cezaları vatandaşın işlediği kabahat niteliğindeki eylemlerine karşı verilen cezalardır. Haliyle idari para cezası ödenmemesi durumunda hapis cezasına çevrilmesi söz konusu olmaz. Dolayısıyla İdari para cezasının ödenmemesi durumunda, cezanın tahsili için borçlu kişi hakkında sadece icra işlemleri yapılabilir. Söz konusu icra takibi neticesinde borçlu kişi adına kayıtlı taşınmaz mallar ile araba veya banka hesaplarına haciz konulmaktadır.
İdari para cezaları olarak; trafik cezaları, SGK tarafından işverene kesilen cezalar, yoklama kaçağı, Askeri Ceza Kanunu gereği verilen cezalar, imar kirliliği nedeniyle belediye encümeni tarafından verilen cezalar vb örnekler verilebilir.
Adli para cezası idari para cezasından farklıdır ve yalnız mahkemeler tarafından bir suçun karşılığı olarak verilen cezalardır. Adli para cezasına mahkemeler, idari para cezasına devletin idari kurumları tarafından karar verilmektedir. Mahkemeler tarafından verilen para cezaları ödenmediğinde hapis cezasına çevrilir, idari para cezaları ödenmediğinde ise sadece icra-haciz işlemleri yapılabilir. İdari para cezası ödenmediğinde borçlunun hapse girmesi gibi bir durum söz konusu olamaz.
İdari para cezasına itiraz süresi, genel olarak 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 27. maddesine göre 15 gündür. Söz konusu cezaya yapılacak olan itirazın süresi idari para cezasının ilgili kişiye tebliğinden, yani para cezasına dair yaptırım kararının kişinin eline ulaşmasından itibaren başlar.
İdari para cezası, cezanın muhatabı olan vatandaşa gönderildiğinde bu cezaya itiraz süresinin ve itiraz merciinin belirtilmesi gerekir. Fakat uygulamada zaman zaman para cezalarının usulsüz bir şekilde muhataplarına tebliğ edildiği, itiraz süresi ve itiraz edilecek merciin belirtilmediği görülmektedir. İtiraz süresi ve merciinin tebligatta gösterilmesi zorunluluğunun önemlidir. Çünkü bazı idari kurumların özel kanunlarında 15 günlük genel itiraz süresinden ayrı bir itiraz süresi daha mevcuttur.
Danıştay kararlarına göre, idari işlemlerde itiraz süresinin muhataba bildirilmemesi halinde uygulanacak itiraz süresi 60 gündür (Danıştay 14. Dairesi – 2013/697 karar). Devletin idari kurumları tarafından düzenlenen idari yaptırım kararlarında, idari yaptırım kararına karşı hangi mahkemeye gidileceği veya varsa itiraz edilecek başka idari makam, bu idari idari makamın ve başvuru sürelerinin gösterilmesi hukuki bir gerekliliktir, bu gereklilik ise ilgili makamların takdirinde olmayıp, en üst hukuki norm olan Anayasanın bağlayıcılığının zorunlu bir sonucudur.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 27. maddesine göre idari para cezalarına karşı itiraz edilecek yer Sulh Ceza Hakimlikleridir. İdari para cezası ile birlikte ayrıca başkaca bir yaptırım kararı daha verilmişse bu durumda görevli mahkeme İdare Mahkemesi olmaktadır. Böyle durumlarda idare mahkemesine işlemin iptali için dava açılması gerekmektedir. Yine idari para cezası dışında tek başına verilen diğer başkaca bir idari yaptırım kararı varsa bunun için de yine İdare Mahkemesinde dava açılmalıdır.
Bazı idari kurumların verdiği cezalara karşı özel kanunlarındaki hükümler gereği idare mahkemesine iptal davası açmak gerekir. Örneğin, SGK’nın verdiği idari para cezaları.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…