İdari işlemin iptal edilmesiyle birlikte, idari işlem tesis edildiği andan başlamak üzere tüm sonuçlarıyla birlikte geçmişe etkili bir biçimde yürürlükten kalkar. İptal edilen idari işlem, dava açmasalar bile aynı konuyla ilgili herkes açsından iptal edilmiş olur.
İptal davası ile idari işlemin hukukiliği, yani hukuka uygun olup olmadığı tartışılır. İdari yargı yerlerinin denetim yetkisi , kanunların idari makamlara bıraktığı yetkilerin kullanımının hukuka uygun olup olmadığının araştırılmasını kapsar; yoksa söz konusu yetkilerin idari yargı tarafından kullanılması sonucunu yaratmaz. Bu bakımdan idari işlemlere (bireysel ya da düzenleyici) yönelik yargı denetimi, bu işlemlerin Anayasa ve hukukun genel ilkelerine, yasa, tüzük ve yönetmelik hükümleri ile yargısal içtihatlara uygun olup olmadığının denetlenmesidir. İdarelerin belirli bir kamu hizmetinin etkili ve verimli bir biçimde yürütülmesi, kamu yararının somut biçimde ortaya konulması için birden çok seçenekten birisini tercihte takdir yetkisine sahip olmaları halinde yapılacak yargısal denetim, idarenin tercih ettiği seçeneğin ve bunun uygulanmasının hukuka uygun olup olmadığının araştırılması ve saptanması ile sınırlanmıştır. İdari yargının idareyi bu seçeneklerden birisini tercihe zorlayacak ya da belli bir yönde işlem ve eylem tesisine zorunlu kılacak biçimde yargı kararı vermeleri halinde, hukuka uygunluk denetimi aşılarak yerindelik denetimi yapılmış olacaktır. Yerindelik denetimi hukuka aykırı olup idari yargı yetkisinin kapsamı dışındadır.