Bilgi Deposu

İdarenin Hizmet Kusuru ve Bu Sebeple Tazmin Sorumluluğu

İdarenin Hizmet Kusuru 

İdarenin kusura dayanan sorumluluğuna idare hukukunda “hizmet kusuru” denilmektedir. Hizmet kusuru, idarenin işleyişinde veya yerine getirdiği kamu hizmetinde eksiklik, ihmal veya gecikme yaşanmasıdır. Hizmet kusuru, idare hukukunda özel hukuktaki “kusurlu sorumluluk” hallerinden farklı bir anlam taşımaktadır. Özel hukuktan farklı olarak objektifleşen ve kendine özgü bir karakteri olan bir kusurlu sorumluluk halidir. Yargısal kararlarda hizmet kusurunun üç şekilde gerçekleştiği kabul edilir:

  • Kamu hizmetinin hiç işlememesi nedeniyle hizmet kusuru,
  • Kamu hizmetinin geç işlemesi nedeniyle hizmet kusuru,
  • Kamu hizmetinin kötü işlemesi nedeniyle hizmet kusuru.

Hizmet kusuru, kamu hizmetinin organize edilmesi ve işleyişi ile ilgilidir. Kamu hizmeti eksik veya kötü yerine getirilmekte veya bu faaliyet hizmet icaplarına uygun değilse, idarenin kamu hizmetini kusurlu yürüttüğü kabul edilir. Kamu görevlisinin görevini ifa ederken görevi sebebiyle meydana gelen tüm kişisel kusurları “görev kusuru” kapsamında hizmet kusuru oluşturur.

Tam yargı tazminat davasına konu olabilecek hizmet kusuru hallerine bazı örnekler şu şekildedir:

  • Devlet hastanesinde görevli doktorun yanlış iğne yapması nedeniyle bir kimsenin sakat kalması,
  • İdarenin yol yapım, bakım, işletme, trafik güvenliğini sağlama konusundaki idari faaliyetlerindeki ihmal veya eksiklik nedeniyle meydana gelen trafik kazası,
  • Tarlada unutulan askeri mühimmatın patlayarak ölüme neden olması,
  • Ambulans şoförünün hasta taşırken yaptığı trafik kazası nedeniyle ambulanstaki hastanın ölmesi,
  • Hastanenin steril olmaması nedeniyle virüs bulaşan bir kimsenin vefat etmesi,
  • İdarenin döşediği kaçak elektriğin çarpması nedeniyle ölüm gerçekleşmesi.

Tam Yargı Davası Nasıl Açılır?

Tam yargı davası, idari işlem veya eylemin özelliğine göre Danıştay, idare veya vergi mahkemesinde açılabilen bir idari dava türüdür. Tam yargı davaları şu şekilde açılabilir:

  • Hakları ihlal eden idari işleme karşı iptal davası için öngörülen dava açma süresi içerisinde doğrudan tam yargı davası açabilirler.
  • Hakları ihlal eden idari işleme karşı dava açma süresi içerisinde iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilirler.
  • Hakları ihlal eden idari işleme karşı açılan iptal davasının karara bağlanması üzerine kararın tebliğinden itibaren 60 günlük dava açma süresi içerisinde tam yargı davası açabilirler.
  • Hakları ihlal eden idari işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava açma süresi içerisinde dava açılabilirler veya bu dört ayrı tam yargı davası açma süresi içerisinde, 2577 Sayılı Kanun’un aşağıda açıkladığımız 11. maddesinde öngörülen başvuru yolları da kullanılmak suretiyle sözü geçen tam yargı davaları açılabilir.
Alanya Lawyer

Recent Posts

SÖZLEŞME TÜRLERİ

SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…

3 ay ago

Birden Fazla Ada ve Parsel Üzerinde Kurulu Bulunan Sitenin Ortak Gider Alacağının Tahsiline İlişkin Davalar

KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…

4 ay ago

Nişanlanma

Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…

4 ay ago

Yalan Tanıklık Veya Gerçek Dışı Bilirkişilik Yapılması

Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…

4 ay ago

Ansökan Om Uppehållstillstånd i Turkiet

Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…

6 ay ago

Teslim Edilen Eserin Ayıplı Olması

Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…

7 ay ago