Yargı Kararları

HÜKÜM VERMEYE VE YARGITAY DENETİMİNE ELVERİŞLİ EK RAPOR ALINIP OLUŞACAK SONUCA UYGUN BİÇİMDE KARAR VERİLMESİ

T.C. YARGITAY

15.Hukuk Dairesi
Esas: 2016/891
Karar: 2016/3775
Karar Tarihi: 30.06.2016

ESER SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN DAVA – HÜKÜM VERMEYE VE YARGITAY DENETİMİNE ELVERİŞLİ EK RAPOR ALINIP OLUŞACAK SONUCA UYGUN BİÇİMDE KARAR VERİLMESİ – EKSİK İNCELEMEYLE HÜKME VARILMASININ İSABETSİZ OLUŞU – HÜKMÜN BOZULDUĞU

ÖZET: Mahkemece bilirkişi heyetinden, davalı tarafından çıkartılan kesin hakediş ve kesin hesap raporu ve bu raporlara yönelik yüklenicinin itirazları ile davalı belediye vekilinin 05.05.2014 tarihli itiraz dilekçesi içeriği, sözleşme ve ekleri ile tüm deliller değerlendirilmek suretiyle itirazları cevaplandırır şekilde hüküm vermeye ve Yargıtay denetimine elverişli ek rapor alınıp oluşacak sonuca uygun biçimde karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hükme varılması doğru olmamıştır.

(818 S. K. m. 355) (6098 S. K. m. 470)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat .. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, geçici kabul eksikliklerinin tamamlandığının tespiti, sözleşme kapsamında yapılan ve hakedişe bağlanmayan alacağın tahsili, davalı idarenin onayı ile yapılan ilave işlerin bedeli ile sözleşmeye esas proje içinde ve/veya dışında kalan ve sözleşme bedeline dahil olmayan ancak yapılmak zorunda kalınan işlerin, davalı nam ve hesabına yapılan ödemelerin ve hizmetlerin bedelinin tahsili, nakit teminat alacağının tahsili, teminat mektuplarının iadesi ve teminat mektuplarının dava tarihine kadar olan masraf ve komisyonlarının tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı belediye vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık .. Hafif Raylı Sistem 1. Aşama yapım işinden kaynaklanmaktadır. Yanlar arasındaki 06.06.2007 tarihli sözleşme ve ekleri uyuşmazlık konusu değildir. Davacılar yüklenici, davalı belediye iş sahibidir. Sözleşmenin 6. maddesinde, sözleşmenin anahtar teslimi götürü bedel sözleşme olduğu ve 109.257.601,09 euro toplam bedel üzerinden akdedildiği hükme bağlanmıştır.

Mahkemece mahallinde keşif yapılarak bilirkişi kurulundan 06.03.2012 havale tarihli asıl ve 28.11.2012 tarihli ek bilirkişi raporu alınmış, ek bilirkişi raporuna tarafların itirazı üzerine 07.03.2013 tarihli ara kararı ile “taraflar arasında geçici kabulün yapıldığı ancak kesin kabul ve kesin hesabın çıkarılmadığı ve işin yargıya intikal etmesi sebebiyle kesin hesabın mahkemece çıkarılması gerektiği” belirtilmiş, kesin hesabın çıkartılarak ve davacının talepleri değerlendirilerek alacak-borç durumunun belirlenmesi için bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Mahkemenin bu ara kararı üzerine, bilirkişi kurulundan 08.10.2013 tarihli ve 03.04.2014 tarihli ek bilirkişi kurulu raporları alınmış, bilirkişilerce işin kesin hesabı çıkarılarak kesin hesap dosyası bilirkişi raporuna eklenmiştir. Davalı vekili 03.04.2014 tarihli ek bilirkişi raporuna 05.05.2014 tarihli dilekçesiyle itiraz etmiştir. Davalı vekili itiraz dilekçesinde; bilirkişiler tarafından yapılan kesin hakediş icmaline ilişkin hesapların yanlış ve eksik olduğunu, sözleşme kapsamında yükleniciye ödenecek tutarın fazla hesaplandığını, bilirkişilerin iddia ettiği gibi yüklenici tarafından 3.252.933.28 euro ilave iş yapılmadığını, avans mahsubu 368.346,40 euronun kesinti olarak hesaba dahil edilmesi gerektiğini, yine bilirkişilerin yaptıkları eksik hesap sonucunda belediyenin yaptırmaktan vazgeçtiği işler için yükleniciye fazladan 3.212.315,53 euro ödemek zorunda bırakıldıklarını, bilirkişilerin idare onayı ile yapılan ilave işler hesabında büyük bir yanlış olduğunu, trenlerin ekranının donmasını çok basit bir eksik gibi gösterip 56.000 euro gibi bir değer konulmasının ve bu şekilde kesin hesabın yapılmasının mümkün olmadığını ileri sürmüş olup, mahkemece davalı vekilinin itiraz dilekçesinde yer alan teknik nitelikteki yukarıda örnek olarak sayılan itirazları yönünden, itirazları cevaplandırır biçimde bilirkişilerden rapor alınmadan hüküm kurulmuştur. Oysa mahkemece çözümü teknik bilgiyi gerektiren hususlar bulunması nedeniyle uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bu haliyle mahkemenin teknik nitelikteki hususları açıklığa kavuşturmadan ve davalı itirazlarını karşılamadan hüküm kurduğu ortadadır. Yine dosya kapsamından ve davalı vekilinin itiraz dilekçesi içeriğinden davalı iş sahibi belediye tarafından da işin kesin hesabının çıkarıldığı anlaşılmakta olup, bu kesin hesabın da bilirkişilerce incelenip değerlendirilmesi gerekir.

O halde mahkemece bilirkişi heyetinden, davalı tarafından çıkartılan kesin hakediş ve kesin hesap raporu ve bu raporlara yönelik yüklenicinin itirazları ile davalı belediye vekilinin 05.05.2014 tarihli itiraz dilekçesi içeriği, sözleşme ve ekleri ile tüm deliller değerlendirilmek suretiyle itirazları cevaplandırır şekilde hüküm vermeye ve Yargıtay denetimine elverişli ek rapor alınıp oluşacak sonuca uygun biçimde karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hükme varılması doğru olmamıştır.

Öte yandan, dava dilekçesinde yer alan alacak kalemlerinden “Sözleşme kapsamında yapılan ve geçici kabul tarihi itibariyle hakedişe bağlanması gerekmesine rağmen henüz ödenmeyen 2.473.850,09 euronun”, “Davalı tarafından alıkonulan teminat mektuplarının dava tarihine kadar oluşan masraf ve komisyonları tutarı 64.523,09 euronun”, “Davalı idarenin onayı ile yapılan ilave işler için 1.372.314,14 euronun” ve “Sözleşmeye esas proje içinde ve/veya dışında kalan ve sözleşme bedeline dahil olmayan ancak yapılmak zorunda kalınan işler ile davalı nam ve hesabına yapılan ödemelerin ve hizmetlerin bedeli olan 4.437.963,89 euronun” KDV ilave edilerek tahsili istenmiş, ancak KDV tutarı hesaplanıp harcı yatırılmamıştır. Hükme esas alınan 03.04.2014 tarihli ek bilirkişi raporunda yükleniciye ödenmesi gereken %18 oranındaki KDV tutarı 1.279.855,75 euro olarak hesaplanmış olup, hüküm altına alınan 8.911.530,02 euro yüklenici alacağının içerisinde 1.279.855,75 euro KDV tutarı da bulunmaktadır. KDV alacağı yönünden harcı yatırılmak suretiyle usulüne uygun şekilde açılmış bir dava bulunmadığı halde KDV tutarını da içerir şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.

Yine mahkeme kararının gerekçe kısmında “Teminat mektuplarıyla ilgili masraf talebinin reddedildiği” belirtilmiştir. Oysa hükme esas alınan 03.04.2014 tarihli ek bilirkişi kurulu raporunun 51. sayfasında yer alan “İlave taleplerin değerlendirilmesi-kesin hakediş icmali” tablosunun 3. sırasında “Teminat mektuplarının 24.12.2009 ile 21.12.2010 tarihleri arasındaki masraf ve komisyonları” 18.418.412,24 euro olarak gösterilmiş olup bu miktarın hüküm altına alınan 8.911.530,02 euro alacak miktarına dahil olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle hüküm altına alındığı halde mahkeme kararının gerekçe kısmında teminat mektuplarıyla ilgili masraf talebinin reddedildiğinin belirtilmesi de doğru olmamıştır.

Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur.

Sonuç: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı iş sahibi belediye yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 30.06.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.

Lawyer Antalya

Recent Posts

SÖZLEŞME TÜRLERİ

SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…

3 ay ago

Birden Fazla Ada ve Parsel Üzerinde Kurulu Bulunan Sitenin Ortak Gider Alacağının Tahsiline İlişkin Davalar

KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…

3 ay ago

Nişanlanma

Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…

3 ay ago

Yalan Tanıklık Veya Gerçek Dışı Bilirkişilik Yapılması

Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…

3 ay ago

Ansökan Om Uppehållstillstånd i Turkiet

Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…

5 ay ago

Teslim Edilen Eserin Ayıplı Olması

Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…

6 ay ago