Pozitif Hukuk
Belirli bir ülkede yürürlükte olan hukuka pozitif hukuk denir. Pozitif hukuk, uygulanan hukuktur. Bir ülkede mer’i yani geçerli olan hukuktur. Yazılı ya da yazısız olması fark etmez.
Mevzu Hukuk
Başta yasama organı olmak üzere yetkili kamu makamları tarafından konulmuş (vaz edilmiş) yazılı hukuk kurallarına mevzu hukuk denir. Mevzu hukuk anayasa, uluslararası antlaşmalar, yasa, kanun hükmünde kararname, cumhurbaşkanlığı kararnamesi, tüzük, yönetmelik ve diğer yazılı hukuk kurallarından oluşur. Bunların tümüne birden mevzuat denir. Mevzu hukuk ifadesi, yürürlükten kalkmış bulunan yazılı hukuk kurallarını kapsamadığı gibi, pozitif hukukun bir parçası olan ancak yazılı olmayan örf ve âdet hukukunu da kapsamaz. Pozitif hukuktan farkı yazılı olmasıdır. Yazılı olmayan yürürlükte bulunan hukuk mevzu hukuk olarak değerlendirilmez. Örneğin; Türk Borçlar Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu gibi.
Doğal (Tabii) Hukuk
Yürürlükteki hukuka yol gösteren, onun nasıl olması gerektiğini ifade
eden hukuktur. Diğer bir anlatımla belli bir yer ve zamanda uygulanmakta olan hukuku değil, toplumsal ihtiyaçlara, insanın yaratılışına, eşyanın doğasına, adalet ile hakkaniyete en uygun olduğu varsayılan evrensel hukuku ifade eder. Romalı düşünür Cicero’ya göre doğal hukuk ortadan kaldırılamaz. Ne yasama organı ne toplum doğal hukuku ortadan kaldıramaz. Onu anlamak için hukuk bilgini olmaya gerek yoktur. Doğal hukuk her yerde aynıdır. Günümüzde doğal hukukun işlevi hukuk kurallarını koyan makamlara yol göstermektir.
Pozitif hukuk ve doğal hukuk arasındaki fark şöyledir: Pozitif hukuk, olan hukuku (yürürlükteki hukuku), doğal hukuk olması gereken hukuku ifade eder.
Objektif Hukuk–Sübjektif Hukuk
Hukuk sözcüğü Batı dillerinde, hem hukuk hem de hukuken korunan ve sahibine faydalanma hakkı veren her türlü çıkar olarak tanımlanabilecek yetki anlamında kullanılmaktadır. Bundan dolayı bu ülkelerde hukukla hak kavramlarını birbirinden ayırt etmek için bu sözcüklerin başına farklı sıfatlar getirilmekte; hak kavramını ifade etmek için sübjektif hukuk; hukuk kavramını ifade etmek içinse hukuk sözcüğü kullanılmaktadır. Türkçede hukuk ve hak sözcükleri farklı anlamlarda kullanıldığından bunların başına objektif ve sübjektif sıfatlarını getirmeye ihtiyaç olduğu söylenemez.
Hakkaniyet Hukuku
Pozitif hukukun biçimsel yönlerini esneten, hukuk kurallarının uygulanması neticesi ortaya çıkan ve adalete aykırı olan neticelerin düzeltilmesi amacı güden hukuktur. İstisnai bir nitelik taşır ve özellikle hâkime tanınan takdir yetkisinde önemli bir yer tutar.
Maddi Hukuk-Usul Hukuku
Toplumsal ilişkilerin esasını düzenleyen, kişilerin haklarını tanıyıp yükümlülüklerini belirleyen hukuk kurallarına maddi hukuk denir. Bu manada, Türk Ticaret Kanunu, Türk Ceza Kanunu, İş Kanunu, Türk Medeni Kanunu, Türk Borçlar Kanunu maddi hukuka örnek oluşturur. Hakların hangi yol ve yöntemlerle elde edileceğini, yükümlülüklerin nasıl yerine getirileceğini gösteren hukuksal yollar ise usul hukukunu oluşturur. Somutlaştırmak gerekirse hangi davanın hangi tür mahkemede neredeki mahkemede açılacağını gösteren kurallar usul hukukuna dâhildir. Yine bir davanın hangi süre içerisinde açılacağı, davacının ve davalının hak ve yükümlülükleri de usul hukuku içinde yer alan konulardır. İdari Yargılama Usulü Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu, Hukuku Muhakemeleri Kanunu, usul hukukuna örnektir.
Hukuk Bilimi
Pozitif hukuk kurallarının bilimsel yöntemlerle tespit edilip incelenerek sistemli bir biçimde açıklandığı disiplindir. Klasik hukuk bilimi, belli bir zamanda ve yerde yürürlükte bulunan örf ile mevzuattaki tüm kuralların içeriğini, mantığa uygun biçimde sınıflandırarak ve sistemleştirerek ortaya koymaya çalışır. Hukuk biliminin içinde şu disiplinler incelenmektedir; hukuk dogmatiği, hukuk tarihi, hukuk siyaseti, hukuk felsefesi, hukuk sosyolojisi, adli tıp, adli psikoloji.
Hukuk Dogmatiği (Dogmatik Hukuk): Belli bir yerde ve belli bir zamanda yürürlükte bulunan hukuk kurallarını sistematik bir biçimde inceleyen bilim koluna pozitif hukuk bilimi veya hukuk dogmatiği denir. Hukuk dogmatiğiyle ilgilenirken, mevcut hukuk kurallarının, metindeki söze göre açıklanması fakat eleştirilmemesi gerektiği, dogmanın tarihsel anlamından çıkmaktadır. Bu özellikle dinsel hukukun geçerli olduğu dönemde Avrupa’da geçerli olmuş bir anlayıştır. Çünkü dinsel hukuk ilahi iradenin ürünü olduğu için eleştirilemeyeceği kabul edilmekteydi.
Hukuk Tarihi: Hukuk kurallarını tarihi açıdan inceleyerek bunların süreç içinde geçirdikleri aşamaları açıklayan bilim dalına hukuk tarihi denir. Bu disiplin, hukuk kurallarının ve kurumlarının tarihsel temellerini, değişik zamanlardaki aşamalarını karşılaştırma olanağı verir. Bunun yanında başka ülkelerin aynı konuyla ilgili kurumlarını yer bakımından inceleme olanağını da verir.
Hukuk Siyaseti: Hukuk siyasetinin konusu ve işlevi, pozitif hukuk kurallarını, toplum ihtiyaçları ve hukuk sistematiği yönünden inceleyerek boşlukları doldurmak ve aksayan hususları gidermek için yeni önerilerde bulunmaktır.
Adli Tıp: Tıp bilimine ilişkin bilgilerin özellikle ceza hukukunun alanına giren sorunlara uygulanması ile uğraşan bir bilim dalıdır.
Adli Psikoloji: Psikolojik bilgilerden, hukuk alanında ve adalet mesleğinde yararlanmayı sağlayan bir disiplindir.
Hukuk Felsefesi: Hukukun kaynağı, hukuk kavramı, adalete uygun hukukun nasıl olması gerektiği gibi konuları inceleyen ve hukuku bütünsel açıdan ele alan disiplindir. Hukuk felsefesi, evrensel bir hukuk ve adalet düşüncesine ulaşmaya çalışır. Bu disiplin aynı zamanda hukuk kurallarının emrediciliğinin sebebini inceler.
Hukuk Sosyolojisi: Soyut hukuk, kurallarını doğuran toplumsal olayları konu edinir. Çünkü hukuk kuralları toplumun yapısıyla çok yakın ilişki içindedir. Hukuk sosyolojisi, hukuk kurallarıyla toplumsal olaylar arasında nedensellik bağı kurmaya çalışır. Bu kapsamda hukuk sosyolojisi, evlenme, boşanma, başlık parası, intihar gibi toplumsal-hukuksal olayları sebep-sonuç ilişkisini dikkate alarak araştırır.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…