Bilgi Deposu

Hükmün Tavzihi ve Tahsisi

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Hükmün Tashihi ve Tavzihi başlıklı 304. maddesi;

MADDE 304 – (1) Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir.

(2) Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir Tavzih müessesi ise, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 305 ve devamı maddelerinde düzenleme altına alınmıştır.

MADDE 305- (1) Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.

(2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.

6100 sayılı HMK’nın 305. maddesinin birinci fıkrasına göre tavzihin anlamı, hükmün yeterince açık bulunmaması, infazında tereddüt bulunması veya birbiriyle çelişkili fıkralar içermesi halinde mümkündür. İkinci fıkra da ise tavzih yoluyla hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Temyiz yoluyla incelenmesi mümkün olan bir husus hakkında yeniden yargılama neticesiyle tavzih yolu ile düzeltilemez. Tavzih,  sadece hüküm fıkrası hakkında söz konusu olmaktadır. Bu nedenle, hükmün gerekçesinin açıklanması için tavzih yoluna başvurulamaz. Ancak, hüküm fıkrası ile gerekçe arasında bir tereddüt bulunduğu takdirde, bu çelişkinin giderilmesi için tavzih yoluna başvurulabilinmektedir. Bilhassa, Yargıtay kararları hakkında da tavzih yoluna başvurulabilmesi mümkündür. Burada, tavzih yoluna başvurabilmek için hükmün kesinleşmesi gerekmemektedir. Kesinleşmemiş olan kararlar için de hükmün icrasına (yerine getirilmesine) kadar tavzih istenebilmektedir. Önemle belirtilmelidir ki, tavzih talebinde bulunulmakla temyiz süresinin durması söz konusu olmamaktadır. İlamın icraya konmasından sonra da, ilam tamamen icra edilinceye kadar hükmün tavzihinin istenilmesi mümkündür. Hüküm ancak onu vermiş olan mahkemece tavzih edilir bu nedenle icra müdürlüklerinin tavzih hakkı yoktur. Hakim, tavzih yolu ile hükümde unutulan talepler hakkında karar verip bunu hükme ekleyemez. Bunun gibi hüküm verirken unutmuş olduğu vekalet ücreti veya faiz hakkında tavzih yolu ile bir karar verip bunu hükmüne ekleyemez. Aynı şekilde kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişki de tavzih yolu ile giderilemez.

Av.Özlem Karakaya

Recent Posts

SÖZLEŞME TÜRLERİ

SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…

3 hafta ago

Birden Fazla Ada ve Parsel Üzerinde Kurulu Bulunan Sitenin Ortak Gider Alacağının Tahsiline İlişkin Davalar

KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…

3 hafta ago

Nişanlanma

Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…

1 ay ago

Yalan Tanıklık Veya Gerçek Dışı Bilirkişilik Yapılması

Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…

1 ay ago

Ansökan Om Uppehållstillstånd i Turkiet

Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…

3 ay ago

Teslim Edilen Eserin Ayıplı Olması

Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…

4 ay ago