Esas No :2015/8739
Karar No :2016/6055
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK’nın 155/2, 62/1, 52/2, 51/1 maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 500 TL adli para cezası, erteleme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, mülkiyeti katılana ait bulunan CNC tezgâhı ve aksesuarlarını finansal kiralama sözleşmesi ile kiraladığı ve kullandığı, sözleşmede belirlenen ödemeleri zamanında yapmadığı için sözleşmenin fesih edildiği, sanığın teslim etmesi gereken bu malları katılana iade etmediği ve kullanmaya devam etmek suretiyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul olunan olayda,
Sanık savunması, katılanın yazılı beyanları ve dosya kapsamı itibariyle; sanığın finansal kiralama sözleşmesi konusu olan malları iade etmediği ve atılı suçun unsurlarının oluştuğu yönündeki mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Finansal kiralama sözleşmesinin fesih edilmesi ve ihtara rağmen sanığın teslim aldığı malları katılana iade etmediği, bu nedenle İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesine açılan davada da (09.12.2009 tarih, 2009/555 E., 2009/791 K. sayılı) davanın kabulü ile malların katılana iadesine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz istemlerinin reddine,
Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 30 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla 30 gün”, “25 gün” ve “500” TL.” terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, “4 gün” ve “80TL” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…