Yargı Kararları

HIRSIZLIK SUÇUNA İLİŞKİN YARGITAY KARARI.

T.C. YARGITAY
13.Ceza Dairesi

Esas: 2016/5725
Karar: 2016/11037
Karar Tarihi: 14.06.2016

HIRSIZLIK SUÇU – 5237 SAYILI TCK’NIN SANIKLAR LEHİNE OLDUĞU GÖZETİLMEDEN UYGULAMA YAPILMASININ İSABETSİZLİĞİ – HÜKMÜN BOZULDUĞU

ÖZET: 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143, 62. maddeleri ile 765 sayılı TCK’nın 493/1-son, 522, 59. maddelerinde yazılı suçları oluşturduğu, karşılaştırmanın buna göre yapılması gerektiği ve 5237 sayılı TCK’nın sanıklar lehine olduğu gözetilmeden uygulama yapılması Bozmayı gerektirmiştir.

(5237 S. K. m. 52, 53, 61, 62, 142, 143, 168) (765 S. K. m. 59, 493, 522)

Dava ve Karar: Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:

I-Sanıklar … … ve … …’in müşteki … …’e yönelik eylemleri nedeniyle kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;

5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde belirtilen haklardan yoksun kılınma kararı verilmemiş ise de; hükümlülüğün yasal sonucu olup infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık … … ve … … müdafiilerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,

II-Suça sürüklenen çocuk … …’in müştekiler … … ve … …’a yönelik eylemleri nedeniyle kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;

Oluşa ve dosya içeriğine göre, saat 24:00 sıralarında gerçekleştiği sabit olan hırsızlığın gece vakti işlendiği gözetilmeden 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış; TCK’nın 61. maddesine aykırı olarak aynı Kanunun 168. maddesinin 31. maddesinden önce uygulanması ise sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1-18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen para cezasının ödenmemesi halinde, kısa süreli hapis cezasının kısmen veya tamamen infazına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,

2-Hükmedilen adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında taksit aralığı gösterilmeden “20 eşit taksitte ödenmesine” şeklinde hüküm kurularak TCK 52/4. maddesine aykırı davranılmış olması,

Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … … müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından seçenek yaptırımın gereklerinin yerine getirilmemesi durumunda kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceği kısmının çıkarılması ve adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin hüküm fıkrasına ”aylık taksitler halinde” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

III-Suça sürüklenen çocuk … …’in müşteki … … ve … … yönelik; sanıklar … … ve … …’in müşteki … … yönelik eylemleri nedeniyle kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1-Suça sürüklenen çocuk … …’in çalınan eşyaları sakladıkları yeri ve hırsızlık yapılan araçları göstererek müşteki … …’e ait oto teybinin iadesini sağladığının anlaşılması karşısında, hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinin uygulanması gereğinin gözetilmemesi,

2-Suça sürüklenen çocuk … …’in müşteki … … ait aracın kapı kilit kısmını bozarak açıp, araç içinden gerçekleştirdiği hırsızlık eylemine konu suç eşyasını soruşturma aşamasında iade ettiğinin sabit olmasına göre; 5237 sayılı TCK’nın 7/2 ve 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca sanıklar yararına olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak, ortaya çıkacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunması gerektiği, karşılaştırmanın 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143, 31/3, 168/1, 62. maddesi ile 765 sayılı TCK’nın 493/1-son, 522, 523, 55/3, 59. maddeleri uyarınca yapılması gerektiği ve 5237 sayılı TCK’nın suça sürüklenen çocuk lehine olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,

3-Sanıklar … … ve … …’in müşteki … … ait aracın kapı kilidini bozduktan sonra teybini çaldıklarının kabul edilmesine göre; 5237 sayılı TCK’nın 7/2 ve 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca sanıklar yararına olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak, ortaya çıkacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunması gerektiği, sanıkların eylemlerinin, 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143, 62. maddeleri ile 765 sayılı TCK’nın 493/1-son, 522, 59. maddelerinde yazılı suçları oluşturduğu, karşılaştırmanın buna göre yapılması gerektiği ve 5237 sayılı TCK’nın sanıklar lehine olduğu gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

4-Kabule göre de;

Suça sürüklenen çocuk … … hakkında müşteki … … yönelik eylem nedeniyle kurulan hükümde, 765 sayılı TCK’nın 55/3. maddesi ile indirim yapılırken hapis cezasının 1 yıl 9 ay 10 gün yerine 1 yıl 5 ay 10 gün olarak belirlenip, devamında aynı Kanunun 59. maddesi ile yapılan uygulama sonucunda cezanın 1 yıl 5 ay 23 gün yerine 1 yıl 2 ay 13 gün olarak hesaplanması sonucu eksik cezaya hükmedilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … … ile sanıklar … … ve … … müdafiilerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 14.06.2016 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.

 

Lawyer Antalya

Recent Posts

SÖZLEŞME TÜRLERİ

SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…

4 ay ago

Birden Fazla Ada ve Parsel Üzerinde Kurulu Bulunan Sitenin Ortak Gider Alacağının Tahsiline İlişkin Davalar

KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…

4 ay ago

Nişanlanma

Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…

4 ay ago

Yalan Tanıklık Veya Gerçek Dışı Bilirkişilik Yapılması

Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…

4 ay ago

Ansökan Om Uppehållstillstånd i Turkiet

Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…

6 ay ago

Teslim Edilen Eserin Ayıplı Olması

Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…

7 ay ago