Yargı Kararları

HER DAVALI YÖNÜNDEN BELİRTİLEN MİKTARLAR ESAS ALINARAK DAVALILARDAN MÜŞTEREKEN ALINIP DAVACIYA VERİLMESİNE ŞEKLİNDE AÇIK VE ANLAŞILIR OLMAYAN BİR İFADEYLE HÜKÜM KURULMASININ İSABETSİZLİĞİ

T.C. YARGITAY

11.Hukuk Dairesi
Esas: 2016/4219
Karar: 2016/6890
Karar Tarihi: 22.06.2016

KURUM ZARARININ TAHSİLİ İSTEMİ – HER DAVALI YÖNÜNDEN BELİRTİLEN MİKTARLAR ESAS ALINARAK DAVALILARDAN MÜŞTEREKEN ALINIP DAVACIYA VERİLMESİNE ŞEKLİNDE AÇIK VE ANLAŞILIR OLMAYAN BİR İFADEYLE HÜKÜM KURULMASININ İSABETSİZLİĞİ – HÜKMÜN BOZULDUĞU

ÖZET: Mahkemece, HMK’nın 297. maddesinde ifade edilen hükmün kapsamına dair esaslar dikkate alınarak, tüm davalılar hakkındaki deliller tartışılıp sorumlulukları tespit edildikten sonra her davalı hakkında tek tek, gerekçeli ve infazda tereddüt uyandırmayacak şekilde hüküm kurulması gerekirken, “…bilirkişi raporunda belirtilen her davalı yönünden belirtilen miktarlar esas alınarak davalılardan müştereken alınıp davacıya verilmesine” şeklinde açık ve anlaşılır olmayan bir ifadeyle hüküm kurulması ve dahi bazı davalılar hakkında hüküm kurulmamış olması doğru olmamış, yerel mahkeme kararının bu sebeple bozulması gerekmiştir.

(6100 S. K. m. 297)

Dava ve Karar: Taraflar arasında görülen davada,,,. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 28.05.2014 tarih ve 2012/391-2014/383 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili, davalı,,, Bankası vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi,,, tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacılar vekili, ,,,,Merkezi Müdürlüğü’nde mutemet olarak görevli davalı ,,’ın hayali kişiler adına sahte evrak düzenlemek suretiyle işe başlatma muameleleri icra ettiğini, maaş bordrosuna dahil ederek adlarına maaş, maaş farkı, ek ders ücreti, eğitim ödeneği vs. istihkaklarını tahakkuk ettirdiğini, bu kişiler adına banka hesabı açtırıp maaşlarını bu hesaplara havale ettirerek paraları ilgili hesaplardan çekerek zimmetine geçirdiğini, davalı ,,,,’nın doğan zarardan sorumlu olduğunu, kurum ile imzalanan protokole aykırı davranıldığını, memurlara tek tek ödeme yapılması için protokol imzalanmasına rağmen davalı ,,,,’a topluca ödeme yapıldığını, diğer davalıların ise kurum müdürü, ita amiri, tahakkuk memuru sıfatları ile davalı,,,..’ın eylemlerini denetlemeyerek kurum zararının doğmasına neden olduklarını ileri sürerek, kurum zararının faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı . ,, vekili, 11.01.1993 tarihli yazı ile aylıkların ,,,a ödenmesinin bildirildiğini, protokolün bu yazıdan sonra işlemden kalktığını, müvekkili bankanın kusuru ve sorumluluğu bulunmadığını savunmuştur.

Davalı,,, vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Diğer davalılar ve vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre;,,,,mutemet olarak görev yapan davalı ,,,..’ın hayali kişiler adına evrak düzenlemek suretiyle işe başlatma muameleleri icra ettiği, bu hayali kişileri maaş bordrosuna dahil ederek onlar adına kendi hesabına maaş, maaş farkı, ek ders ücreti, eğitim ödeneği vs. istihkaklarını tahakkuk ettirip bankaya yatırıp sonra çekerek kendi adına kullanıp kurum zararına yol açtığı, davalı ,,. dışındaki davalıların tahakkuk memuru ve ita amiri sıfatıyla gerekli dikkat ve özeni göstermediği için kurum zararından sorumlu oldukları, yine davalı ,, da hayali kişiler adına hesap açılırken gerekli kimlik belgelerinin ve ıslak imzaların ibrazının istemediğinden gerçekleşen zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 10.684,51 TL’nin dava tarihi olan 16/02/1999 tarihinden itibaren (faiz esas miktar 7.762,14 TL bu miktara faiz işletilmek kaydıyla) işleyecek yasal faizi ile davalı,,,dan alınarak davacıya verilmesine, birleşen 2013/617 Esasta davanın kısmen kabulü ile 20,67 TL’nin dava tarihi olan 16/02/1999 tarihinden itibaren (faiz esas miktar 6,45 TL bu miktara faiz işletilmek kaydıyla) işleyecek yasal faizle ile davalı ,,,. A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine, 4.517,06 TL’nin dava tarihi olan 05/10/2001 tarihinden itibaren (faiz esas miktar 3.436,38 TL bu miktara faiz işletilmek kaydıyla) işleyecek yasal faizi ile davalılar ,, bilirkişi raporunda belirtilen her davalı yönünden belirtilen miktarlar esas alınarak davalılardan müştereken alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Kararı, davacılar vekili, davalı, vekili ve bir kısım davalılar ve vekilleri temyiz etmiştir.

1- Dava, davalı ,, ,,, mutemet olarak görevli olduğu dönemde hayali kişiler adına sahte evrak düzenleyerek göreve başlama işlemlerini yaptıktan sonra maaş, maaş farkı, ek ders ücreti, eğitim ödeneği vs. istihkaklarını tahakkuk ettirerek bu ödemeleri davalı bankadan çekerek kurum zararına sebep olduğu iddiasıyla tazminat istemine ilişkindir. Davalı olarak gösterilen diğer şahıslar ,,,, belli dönemlerde çalışmış ve davaya konu sahte evraklara tahakkuk memuru ya da ita amiri unvanıyla imza koymuş kişilerdir. Bu davalıların da denetim eksikliği nedeniyle kurum zararından sorumluluklarının söz konusu olabileceği, bu hususta değerlendirme yapılması gerektiği Dairemizin 07.06.2012 tarihli bozma ilamında da ifade edilmiştir. Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, davalıların sorumluluğunun tespiti için alınan bilirkişi raporuna itibar edilmiş ise de, 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesine hükmüne aykırı olacak şekilde hüküm kurulmuştur. HMK’nın 297/2. maddesi gereğince “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”. Mahkemece, HMK’nın 297. maddesinde ifade edilen hükmün kapsamına dair esaslar dikkate alınarak, tüm davalılar hakkındaki deliller tartışılıp sorumlulukları tespit edildikten sonra her davalı hakkında tek tek, gerekçeli ve infazda tereddüt uyandırmayacak şekilde hüküm kurulması gerekirken, “…bilirkişi raporunda belirtilen her davalı yönünden belirtilen miktarlar esas alınarak davalılardan müştereken alınıp davacıya verilmesine” şeklinde açık ve anlaşılır olmayan bir ifadeyle hüküm kurulması ve dahi bazı davalılar hakkında hüküm kurulmamış olması doğru olmamış, yerel mahkeme kararının bu sebeple bozulması gerekmiştir.

2- Bozma sebep ve şekline göre, davacılar vekilinin ve temyiz eden bir kısım davalılar ve davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ile daval,,vekili, davalı ,,,mirasçılarının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına; ödedikleri temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edenlere iadesine, 22/06/2016 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.

Lawyer Antalya

Recent Posts

SÖZLEŞME TÜRLERİ

SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…

3 ay ago

Birden Fazla Ada ve Parsel Üzerinde Kurulu Bulunan Sitenin Ortak Gider Alacağının Tahsiline İlişkin Davalar

KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…

3 ay ago

Nişanlanma

Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…

3 ay ago

Yalan Tanıklık Veya Gerçek Dışı Bilirkişilik Yapılması

Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…

3 ay ago

Ansökan Om Uppehållstillstånd i Turkiet

Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…

5 ay ago

Teslim Edilen Eserin Ayıplı Olması

Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…

6 ay ago