Yargıtay Kararı – 1. CD., E. 2017/2613 K. 2019/2290 T. 16.4.2019
• yaş küçüklüğü
• tehdit
• kasten öldürme
• meşru savunma
• haksız tahrik
• hakaret
MAHKEMESİ :
Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ :
Kasten öldürme, suç delillerini gizleme
HÜKÜM :
1-) Suça sürüklenen çocuk … hakkında, TCK’nin 281/1, 31/3, CMK’nin 231 ve 5395 sayılı Kanunun 23. maddeleri uyarınca 4 ay hapis cezası ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması
2-) Suça sürüklenen çocuk …hakkında, üzerine atılı kasten öldürme suçunu işlemediği sabit olduğundan CMK’nin 223/2-b maddesi uyarınca beraat,
3-) Suça sürüklenen çocuk …hakkında, TCK’nin 81/1, 29, 31/3. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası,
4-) Sanık …hakkında; kasten öldürme suçundan CMK’nin 223/2-e maddesi uyarınca beraat.
Suça sürüklenen çocuk …’in babası …’nun vermiş olduğu 03.09.2018 tarihli dilekçesiyle oğlu … hakkındaki cezanın onanması talep edilmiş ise de, dilekçe tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmuş olan…’in bu yönde bir iradesi olmadığından …’nun talebinin reddine karar verilmiş; katılanlar vekilinin suça sürüklenen çocuk … hakkında suç delillerini gizleme suçundan kurulan hükmü temyize yetkisi bulunmadığından, vekilinin bu suçtan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin CMUK.un 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiş; buna bağlı olarak inceleme; suça sürüklenen çocuk … ve sanık …müdafileri ile katılanlar vekilinin temyiz istemleri ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, suça sürüklenen çocuk …’in maktul …’yı kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, kusurluluğu etkileyen sebeplerden bozma sebebi saklı kalmak kaydıyla haksız tahrikin varlığı ile yaş küçüklüğüne ilişkin kusurluluğu etkileyen nedenlerin nitelik ve derecesi ile takdiri indirim sebebi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, suça sürüklenen çocuk … ve sanık … hakkında kasten öldürme suçundan elde edilen delillerin 5271 sayılı CMK’nin 223/2-e maddesi uyarınca mahkumiyete yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde düzeltme ve bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan vekilinin …ve …’ın mahkum edilmesi gerektiğine, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin meşru müdafaa ve takdiri indirim hükümlerinin uygulanması gerektiğine, ağır tahrik bulunduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
1-Beraat eden sanık …’ın duruşmalarda kendisini vekaletnamelimüdafii ile temsil ettirmesi karşısında lehine vekalet ücretine hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi, kanuna aykırı ise de bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, sanık …müdafiinin vekalet ücretiyle sınırlı temyiz itirazı bu nedenle yerinde görüldüğünden, CMUK’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasının mahsus bölümüne “beraat eden sanık … kendisini vekaletnamelimüdafii ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 3.000 TL maktu vekalet ücretinin hazineden alınarak beraat eden sanık …’a verilmesine” ibaresinin eklenmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN beraat kararı ile suça sürüklenen çocuk …hakkındaki beraat kararının tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
2-Suça sürüklenen çocuk …hakkında kasten öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Oluşa, dosya kapsamına ve mahkemenin kabulüne göre, maktulün gün içerisinde sanığı telefon ile arayarak hakaret ve tehdit etmesi üzerine olay yeri olan… Camii yanındaki trafolarda maktulü gören sanığın; aksi ispat edilemeyen savunmasına göre elinde parlak bir cisim görmesi üzerine doğrudan maktule bıçak ile saldırıp 6 tanesi müstakilen öldürücü olan 17 adet bıçak darbesi ile ölümüne yol açtığı olayda; maktulden sanığa yönelen ve haksız tahrik teşkil eden söz ve davranışların ulaştığı boyut dikkate alındığında haksız tahrik uygulamasını düzenleyen 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezasını öngören TCK’nin 29. maddesinin uygulanması sırasında üst sınırdan ceza tayini yerine yazılı şekilde 15 yıl hapis cezasına hükmedilerek eksik ceza tayini;
Bozmayı gerektirmiş olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğinamadeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 16.04.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
16/04/2019 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı…’un huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık… müdafii Avukat …’nin yokluğunda 18/04/2019 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.
Yargıtay Kararı – 3. CD., E. 2019/5757 K. 2019/13955 T. 27.6.2019
• yaralama
• meşru savunma
• haksız tahrik
• hakaret
• sınırın aşılması
• kasten yaralama
MAHKEMESİ :
Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM :
Ceza verilmesine yer olmadığına dair
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.10.2015 tarih 2013/808 Esas ve 2015/314 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere TCK’nin 27. maddesinin uygulanabilmesi için öncelikle meşru müdafaa ile korunabilecek bir hakkın bulunması, saldırıya ilişkin şartların var olması, savunmaya ilişkin şartlardan “ölçülülük” şartının, savunma lehine ihlal edilmek suretiyle sınırın aşılması, “sınırın aşılması”nın mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmesi, şartlarının meydana gelmesi gerektiği, somut olayda; sanığın bir bayan ile tartıştığını gören mağdurun yanlarına giderek sanığa müdahale edip hakaret ettiği, sanığın söz konusu bayanın eşi olduğunu söyleyerek mağdura gitmesini söylediği, mağdurun sanığın boğazına sarıldığı esnada sanığın cebinden çıkardığı bıçak ile mağduru yaraladığı ve Adli Tıp Kurumun 2. İhtisas Kurulunun 16.04.2014 tarih ve 2663 numaralı raporuna göre sağ kasık bölgesinde spermatik kordonun yırtılmasına ve aynı bölgede spermatikkord içerisinde kanamaya neden olan yaralanmasının hayatını tehlikeye sokan bir durum olduğunun ve bu yaralanmaya bağlı olarak sağ testisin alınmasından kaynaklanan organ yokluğunun, organlarından birinin işlevinin yitirilmesi niteliğinde olduğunun anlaşılması karşısında, mağdurdaki yaranın niteliği ve yeri ile sanığın kastının yoğunluğu dikkate alındığında, haksız tahrik altında kasten yaralama suçundan cezalandırılması yerine, yazılı şekilde uygulama yeri bulunmayan meşru müdafaada sınırın aşılması suretiyle sanığa ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş bulunduğundan, hükmün bu sebeple, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27.06.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Yargıtay Kararı – 1. CD., E. 2018/5387 K. 2019/270 T. 23.1.2019
• zorunluluk hali
• kasten öldürme
• meşru savunma
• sınırın aşılması
MAHKEMESİ :
Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ :
Kasten öldürme
HÜKÜM :
TCK’nin 81, 29, 53, 58, 54, 63. maddeleri uyarınca 18 yıl hapis cezası.
Yasal hakları bulunmayan katılanlar vekilinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK’un 318. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilerek yapılan incelemede;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’nin maktul …’ı kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen mahkumiyet hükmünde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın cezanın fazla olduğuna, lehine takdiri indirim hükümlerinin uygulanması gerektiğine, sanık müdafiinin sanık lehine meşru savunma, meşru savunmada sınırın aşılması, zorunluluk hali hükümlerinin uygulanarak sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine, takdiri indirim hükümlerinin uygulanması gerektiğine, katılanlar vekilinin sanık lehine tahrik hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine, suçun vasfına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık ile maktul arasında temyize konu olaydan bir ay öncesinde de börek ve çay servisi sebebi ile tartışma yaşandığı, olay sırasında da sanığın çalıştığı aynı iş yerine maktulün gelerek sanığa karşı küfürlü hitapta bulunduğu ve ‘miz’ diye tabir edilen ucu sivriltilmiş tornavidayı eline alarak birbirlerine karşılıklı hamlede
bulundukları, olay esnasında sanığında yaralandığının anlaşılması karşısında, tahrik nedeniyle sanık lehine makul oranda indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekildeki uygulama ile sanık hakkında fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafii ile katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.01.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Yargıtay Kararı – 1. CD., E. 2019/2123 K. 2019/4429 T. 21.10.2019
• kasten öldürme
• meşru savunma
• sınırın aşılması
MAHKEMESİ :
Ceza Dairesi
SUÇ :
Kasten öldürme
HÜKÜM :
TCK’nin 81, 62, 53. maddeleri uyarınca 25 yıl hapis cezasına ilişkin istinaf isteminin esastan reddine.
Sanık …hakkında maktul …’i kasten öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi 24/11/2017 gün ve 2017/1026 E. 2017/934 K. sayılı kararında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin meşru müdafaada sınırın aşılmasına, sanığın öldürme kastının olmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının esastan reddine,
Ancak;
Oluş ve kabule göre, aynı müzikholde konsomatris olarak çalışan sanığın eşi … ile maktul …’in arkadaşı … arasında sorunlar yaşandığı, bu sorunlara aynı yerde çalışan maktulün de bu nedenle …’la arasında tartışma ve küfürleşme olduğu, olay gecesi sanığın aracıyla mesaisi biten eşi …ile arkadaşı…’yı alarak oradan ayrıldığı, bir süre sonra maktul …’in aracına binerek sanığın kullandığı aracı takip etmeye başladığı, sanığın aracını yakalayarak sanığın önüne geçip durduğu, sanığın da durmasıyla, eşi …’ın araçtan inerek maktulün üzerine bıçakla koşarak saldırdığı, …’la maktul arasındaki kavgayı ve boğuşmayı gören sanığın araçtan inerek kavgaya dahil olduğu, maktulle yapılan kavga sırasında sanığın elindeki bıçakla maktulün karın bölgesine vurduğu, maktulün, batın sol üst kadranda bir adet 2,2 cm uzunluğunda kesici delici alet yarası nedeniyle büyük damar kesilmesinden gerçekleşen iç kanama sonucu öldüğü olayda;
1-Sanığın eşi… ve maktul arasındaki sorunlara bir katılımının bulunmaması, olay gecesi de yaşanan sorunları bildiği halde müdahale de bulunmaması, buna rağmen maktulün, asıl derdinin …olmasına rağmen sanığın kullandığı aracı takip ederek önünde durmak ve …’la kavgaya tutuşmak suretiyle olaya sebebiyet verdiği dikkate alındığında, sanık hakkında TCK’nin 29. maddesi uyarınca asgari oranda tahrik indirimi yapılması gerekirken fazla ceza tayini,
2-Karar başlığında ilk derece mahkeme adı, esas ve karar numarasının yanlış yazılması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün CMK’nin 302/2. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 304/2-a maddesi uyarınca dosyanın Gebze 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21/10/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.
Yargıtay Kararı – 1. CD., E. 2018/5360 K. 2019/271 T. 23.1.2019
• yaralama
• kasten öldürme
• meşru savunma
• sınırın aşılması
• haksız tahrik
MAHKEMESİ :
Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ :
Kasten öldürme
HÜKÜM :
TCK’nin 81, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …”in maktul …’yi kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen mahkumiyet hükmünde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin, sanığın maktule yönelik eylemini meşru savunma,meşru savunmada sınırın aşılması sınırları içinde gerçekleştirdiğine, suçun vasfına, katılan vekilinin olayda tahrik bulunmadığına, suçun vasfına, takdiri indirim hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Maktulden sadır olup sanığı hedef alan ve haksız tahrik teşkil eden, sanığın konutuna izinsiz girme ve sanığa karşı yaralama şeklindeki eylemlerin ulaştığı boyut dikkate alınarak, sanık lehine makul oranda tahrik indirimi yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde en üst seviyeden tahrik indirimi yapılarak sanık hakkında eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı
Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozmanın mahiyeti, hükmolunan cezanın miktarı ve temyiz incelemesi dışında tutuklulukta geçen süre göz önüne alınarak sanığın tahliye talebinin REDDİNE, 23.01.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Yargıtay Kararı – 1. CD., E. 2019/3723 K. 2020/345 T. 5.2.2020
kasten yaralama
• olası kastla yaralama
• adam öldürmeye teşebbüs
• ruhsatsız silah taşıma
• tehdit
• yaralama
• kasten öldürme
• meşru savunma
• karşılıklı hakaret
• sınırın aşılması
• ateşli silah
• haksız tahrik
• hakaret
MAHKEMESİ :
Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ :
Kasten öldürme, olası kastla yaralama, kasten yaralama ve bu suça yardım, tehdit, hakaret, 6136 sayılı Kanuna muhalefet.
HÜKÜM : 1- Sanık … hakkında;
2- Sanık …hakkında;
uyarınca 9 ay 10 gün hapis cezası.
3- Sanık …hakkında;
4- Sanık …hakkında;
Katılanların duruşmalı inceleme talep etme yetkisi olmadığından, sanık …hakkında da hükmolunan ceza miktarı nazara alınarak, katılanlar… ve … ile katılan sanık …vekilinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK’un 318. maddesi uyarınca,
Katılanlar…, … ve …’in, sanık …hakkında; mağdur …’e yönelik tehdit ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından kurulan hükümleri temyize hak ve yetkisi bulunmadığından, vekillerinin bu hükümlere yönelik temyiz isteminin CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.
Sanık …hakkında; mağdur …’e yönelik tehdit suçundan verilen beraat kararına yönelik bir temyiz istemi bulunmadığından bu hükmün temyizin kapsamında olmadığı anlaşılmıştır.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’ın, maktul …’ı kasten öldürme, mağdur …’i olası kastla yaralama, sanık … …’ın, katılan sanık …’i kasten yaralama eylemi ile maktul …’yı kasten yaralama, sanık …’in, katılan sanık …’i kasten yaralama eylemi ile maktul …’yı kasten yaralama, sanık …’in, katılan sanık …’a yönelik eylemi ile 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, tahrike ve takdire ilişen indirim sebeplerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları değerlendirilip inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanıklar …, … ve … hakkında; katılan … ve maktule karşı hakaret, sanık … hakkında; katılan …’a karşı hakaret suçlarının karşılıklı olarak işlenmesi nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, sanık … hakkında; katılan …’i kasten yaralama suçundan elde edilen delillerin mahkumiyete yeter nitelik ve derecede bulunmadığı mahkemece kabul ve takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre bozmaya uyularak verilen hükümlerde bozma sebepleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, katılan sanık …ve katılanlar… ve … vekilinin, sanık … hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine, sübuta, tahrikin ağır olduğuna, hükmün açıklanmasının geri bırakılması, erteleme ve paraya çevirme hükümlerinin uygulanması gerektiğine, sanık … ve …’in …’e yönelik eylemlerinin öldürmeye teşebbüs olduğuna, üst sınırdan ceza verilmesi gerektiğine, tahrik bulunmadığına, sanık …’nın …’e karşı öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması gerektiğine, sanıkların hakaret suçlarından da cezalandırılmaları gerektiğine, sanık …’nın öldürme suçunda hakkında tahrik indirimi yapılmasının yasaya aykırı olduğuna, katılan sanık …müdafiinin …’e yönelik eylemde meşru müdafaa ya da meşru müdafaada sınırın aşılması koşullarının bulunduğuna, maktule yönelik eylem bakımından sübuta, sanık …’in …’a karşı hakaret suçundan cezalandırılması gerektiğine ve sair hususlara, sanık …müdafiinin sanığın öldürme kastı bulunmadığına, meşru müdafaa veya meşru müdafada sınırın aşılması koşullarının bulunduğuna, suç vasfına ve sair hususlara, sanık …müdafiinin sübuta, beraat kararı verilmesi gerektiğine ve sair hususlara yönelen yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
1- Sanık …’ın, maktul …’ı kasten öldürme, mağdur …’i olası kastla yaralama, sanıklar … ve …’in, maktul …’yı kasten yaralama, sanık …’in, 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından mahkumiyet, sanıklar …, … ve … hakkında; katılan … ve maktule karşı hakaret, sanık … hakkında; katılan …’a karşı hakaret suçlarından ceza verilmesine yer olmadığına, sanık …hakkında; katılan …’i kasten yaralama suçundan beraate dair hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA, hükmolunan ceza miktarı ve tututklulukta geçen süre nazara alınarak sanık …’nın tahliye talebinin REDDİNE,
2- Oluşa ve dosya kapsamına göre; bir tarafta sanık … ve oğulları olan diğer sanıklar …ve … ile diğer tarafta sanık … ve kardeşi olan maktul …’ın oluşturduğu gruplar arasında çıkan ve karşılıklı hakaretlerin yaşandığı tartışma ortamının daha da gergin bir hal alması sonucu çıkan arbede sırasında, sanık …’ın, yanında taşıdığı tabancasıyla, etkili mesafeden hedef gözeterek yaptığı atış sonucunda mağdur …’ın önce karın bölgesinden yaralandığı, …’ın can havliyle yaptığı müdahale ile …’in silahı tutan elini kavradığı, bu sırada tabancanın tekrar ateş alması sonucu …’ın bu kez ayağından yaralandığı, sonrasında tabancayı ele geçiren …’ın, silahın kabzasıyla, sanık … …’ın da, eline geçirdiği bir sopayla …’in kafasına vurdukları, sanık …’nın da …’i tuttuğunun anlaşılması karşısında;
Suçta kullanılan aletin öldürmeye elverişliliği, hedef alınan vücut bölgesi, mağdurun etkili müdahalesi ile kendisini gösteren engel halin varlığı dikkate alındığında, eylemine bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu anlaşılan sanığın, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte değerlendirilerek “öldürmeye teşebbüs” suçundan makul bir ceza ile cezalandırılması yerine, suç niteliğinde yanılgıya düşülerek, yazılı biçimde “kasten yaralama” suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,
ulaştığı boyut nazara alınarak; sanıklar hakkında tayin edilen cezadan, 1/4’ten 3/4’e kadar ceza indirim öngören TCK’nin 29. maddesinin uygulanması sırasında, makul oranda bir indirim yapılması yerine, yazılı biçimde 1/4 oranında indirim yapılması suretiyle fazla cezaya hükmolunması,
Kanuna aykırı, katılan sanık …müdafii ile katılan sanık …müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 05.02.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
5237/m.31/3,39,40 62,81,82/1-a
ÖZET : Tasarlayarak öldürmeye yardım suçundan sanık hakkındaki yargılamada maktulün sanığın kızkardeşi ve annesine yönelik cinsel saldırı teşkil eden eylemlerinin ve bu eylemin uzun bir süreyi kapsar mahiyette bulunmasının, maktulün haksız tahrik içeren davranışlarının boyutu ve sürekliliği dikkate alınarak, makul bir ceza yerine yazılı şekilde daha az vahamet içeren olaylarda uygulama imkanı bulunan yirmidört yıl hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayini bozma nedenidir.Ayrıca sanık hakkındaki hak yoksunluğu hükümlerinin uygulanmasında Anayasa Mahkemesinin İptal kararı gözetilmelidir.Suça sürüklenen çocuk…’ın, sanık … ile birlikte eylemini gerçekleştirmek için olay tarihinden önce karar verdiği, kararında sebat ve ısrar gösterdiği, karar ile icra arasında da makul bir süre geçtiği ve tasarlamanın koşullarının oluştuğu, kaldı ki; bağlılık kuralı uyarınca ister fiilden, isterse failin ya da mağdurun şahsından ya da özelliklerinden kaynaklanmış olsun, eylemin nitelikli kasten öldürme suçunu oluşturup oluşturmadığının faile göre belirlenmesinin gerektiği ve bu halin şeriklere sirayet ettirilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmakla, sanık…’in tasarlayarak öldürme suçuna yardım eden suça sürüklenen çocuk…’ın “tasarlayarak öldürmeye yardım” suçundan cezalandırılması yerine suç niteliğinde yanılgıya düşülerek, “kasten öldürmeye yardım” suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi de bozma nedeni sayılmıştır.
DAVA :
DAVA :
Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR :
Sanık … hakkında maktulü tasarlayarak öldürme suçundan kurulan ve ceza miktarı itibariyle re’sen de temyize tabi bulunan hüküm yönünden 1412 Sayılı CMUK’nun318. maddesi uyarınca duruşmalı olarak yapılan temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, sanık … ve suça sürüklenen çocuk …’ın, öldürme suçlarının oluşumuna ve kısmen niteliklerine uygun kabul ve uygulamasına, sanıklar …, …, … ve …’nın, öldürme suçları yönünden elde edilen delillerin sanıkların mahkumiyetine yeterli olmamasına, sanıklar …ve … hakkında açılan kamu davalarının, değişen suç niteliklerine göre zamanaşımı sebebiyle düşürülmesine, hukuka uygun yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, suça sürüklenen çocuk …müdafii ile katılan vekilinin bir nedene dayanmayan, sanık …müdafiinin temyiz dilekçesinde suç niteliğine, tahrikin derecesine, duruşmada, tasarlamanın bulunmadığına eylemin kasten öldürme suçunu oluşturduğuna, 765 Sayılı TCK’nun daha lehe bulunduğuna, sanıklar …, …, … ve …müdafiinin, beraat eden sanıklar lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
A-) Sanıklar …, …, … ve … hakkında “tasarlayarak öldürmeye azmettirme” suçlarından verilen beraat kararlarıyla, sanıklar …ve …hakkında değişen suç vasıfları ile zamanaşımı sebebiyle kamu davalarının düşürülmesine dair usul ve yasaya uygun olarak kurulan hükümlerin ONANMASINA,
B-) Sanık … hakkında “tasarlayarak öldürme”, suça sürüklenen çocuk …hakkında bu suça yardım suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanık …’in, kızkardeşi… ile maktul arasında büyük yaş farkına rağmen, içinde cinsel ilişkiyi de barındıran bir birlikteliğin bulunduğu ve olay tarihinden geriye doğru yaklaşık 5-6 yıldır devam ettiği, …’ın … ile evlenmesine ve durumu öğrenen sanık …’in uyarılarına rağmen bu ilişkinin devam ettiği, hatta maktulün bununla da yetinmeyerek …’in annesiyle de cinsel ilişkiye girdiği, tüm bu yaşananlar karşısında, sanık …’in, maktulü öldürmeye karar verdiği, eylemini gerçekleştirmek için olaydan 3 gün önce, sanık …’den düğünde ateş edeceği bahanesi ile silah temin ettiği, ardından maktulü öldürme düşüncesinden yakın arkadaşı suça sürüklenen çocuk …’a bahsedip kendisinden yardım istediği, …’ın, …’in bu isteğini kabul etmesiyle birlikte maktulü öldürmek amacıyla birlikte plan yaptıkları, yapılan plan uyarınca, suça sürüklenen çocuk …’ın öldürme planından habersiz olan sanık …’dan araç temin ettiği, daha sonra sanık …’in de görüşme bahanesi ile maktulü çağırdığı, …’in, oraya kendi otomobili ile gelen maktulün aracına bindiği ve hareket ettikleri, suça sürüklenen çocuk …’ın da sanık …’un kullandığı araçla arkadan onları takip ettiği, tarafların bu şekilde bir süre yol almalarının ardından, uygun zamanı bulan sanık …’in, maktulün aracı durdurması ile birlikte tabancayla ateş ederek onu öldürdüğü, akabinde kendisini bekleyen …’ın içinde bulunduğu, sanık …’un kullandığı araca binerek suç yerinden kaçtığı ve suçta kullandığı tabancayı da saklaması için tekrar sanık …’e verdiği olayda;
1-) Sanık … hakkında haksız tahrik sebebiyle 18 yıldan 24 yıla hapis cezası öngören TCK.nun29. maddesiyle yapılan uygulama sırasında, maktulün haksız tahrik içeren davranışlarının boyutu ve sürekliliği dikkate alınarak, makul bir ceza yerine yazılı şekilde daha az vahamet içeren olaylarda uygulama imkanı bulunan 24 yıl hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayini,
2-) Sanık …hakkındaTCK’nun53. maddesi tatbik edilirken Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas, 2015/85 Sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
3-) Suça sürüklenen çocuk …’ın, sanık …ile birlikte eylemini gerçekleştirmek için olay tarihinden önce karar verdiği, kararında sebat ve ısrar gösterdiği, karar ile icra arasında da makul bir süre geçtiği ve tasarlamanın koşullarının oluştuğu, kaldı ki; TCK’nun40. maddesinde düzenlenen bağlılık kuralı uyarınca ister fiilden, isterse failin ya da mağdurun şahsından ya da özelliklerinden kaynaklanmış olsun, eylemin nitelikli kasten öldürme suçunu oluşturup oluşturmadığının faile göre belirlenmesinin gerektiği ve bu halin şeriklere sirayet ettirilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmakla, sanık …’in tasarlayarak öldürme suçuna yardım eden suça sürüklenen çocuk …’ın “tasarlayarak öldürmeye yardım” suçundan TCK.nun82/1-a, 39, 31/3, 62. maddeleri uyarınca cezalandırılması yerine suç niteliğinde yanılgıya düşülerek, “kasten öldürmeye yardım” suçundan yazılı biçimde aynı Kanunun 81, 39, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi,
4-) Kabule göre de; suç tarihi itibariyle 17 yaşını tamamladığı ve 15-18 yaş grubunda olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk … hakkında TCK.nun31/3. maddesi tatbik edilirken 1/3 yerine uygulama olanağı bulunmayan 1/2 oranı ile indirim yapılarak eksik ceza tayini,
SONUÇ : Yasaya aykırı olup bozmayı gerektirdiğinden, sanık … müdafii ile katılan… vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, sanık … yönünden ceza miktarı itibariyle, re’sen de temyize tabi hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, hakkında tayin olunan ceza miktarı ile tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak, sanık …müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE, 10.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…