Ayırt etme gücü (temyiz kudreti) olmayanlar verdikleri zarardan ancak hakkaniyet gerektiriyorsa ve kusursuz olarak sorumludurlar. Burada halin icabından hakkaniyet gerektirip gerektirmediği hakimin takdirine bağlı kılınmıştır. Ayırt etme gücünü geçici olarak kaybeden kişi, bu sırada verdiği zararları gidermekle yükümlüdür. Ancak ayırt etme gücünü kaybetmede kusuru olmadığını ispat ederse sorumluluktan kurtulur.
Ancak ayırt etme gücünü geçici yitirenler, verdikleri zarardan hakkaniyet gerektirmese de sorumlu olurlar.
İşbu sorumluluk hali 6098 Sayılı Yasanın 65.maddesinde, ‘’Hakkaniyet gerektiriyorsa; hakim, ayırt etme gücü bulunmayan kişinin verdiği zararın, tamamen veya kısmen giderilmesine karar verir.’’ şeklinde düzenlenmiştir.
... SULH HUKUK MAHKEMESİNE TALEPTE BULUNAN …
Türk Medeni Kanunu'nda boşanmanın tanımı yapılmamıştır. Boşanma için geçerli olarak kurulmuş olan bir evlenmenin eşlerin…
DAVALARIN YIĞILMASI Davacı, aynı davalıya karşı olan birden fazla asli talebini, taleplerinin tamamen aynı yargılama…
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…