YARGITAYIN YAKLAŞIMI HAKKANİYETE AYKIRIDIR:
Yargıtayın bu konudaki yaklaşımı, hakkaniyete de aykırıdır. Şöyle ki;
yukarıda açıklandığı üzere, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin çok büyük bir bölümü, arsa
tapusunu devretme borcu, inşaat tamamlandıktan sonra yerine getirilecek şekilde
düzenlenmektedir. Bu sebeple kanun koyucu, yüklenici ve zanaatkârların hakkını kanuni
ipotekle güvence altına almaya çalışmıştır. Yaygın uygulama bu şekildeyken, arsa sahibi,
uygulamadan ayrılmış, daha inşaat başlamadan önce, tapuyu yükleniciye devrederek, onu hem
malik, hem de tasarruf hakkı sahibi yapmıştır. Büyük bir ihtimalle de bunu, daha fazla daire
alabilme maksadıyla kabul etmiş, yüksek kâr için, riski göze almıştır. Üstelik üçüncü şahıs, 0
“nasıl olsa tapuya sahip oldum” düşüncesiyle, yani riskin çok az olduğu kanısıyla,
yükleniciden başkaca bir garanti istememiştir. Gerçekten de, eğer yüklenici tapuyu
verebilecek durumda olmasaydı, üçüncü şahıs belki daireyi almaktan vazgeçecek, belki de
yükleniciden garanti isteyecekti. Bu durumda, güçlü hukuksal durumunu kendi eliyle
yükleniciye teslim eden, sadece şahsi hak sahibi olması gereken yükleniciye, ayni hakkı da
aktaran arsa sahibine karşı, yükleniciden tapuyu almanın rahatlığı ve güveni ile alışveriş
yapan, bu güvenle garanti istemeyen üçüncü şahsı korumak, hakkaniyete de uygun olacaktır.
Oysa Yargıtay, ayni hak kavramını tamamen bir kenara bırakarak, elindeki güvenceyi
yükleniciye devretmiş arsa sahibini mutlak olarak korumakta, üçüncü şahısları, sadece arsa
sahibinin dönme hakkını bilmeleri gerektiği gerekçesiyle mağdur etmektedir. Üstelik bu
üçüncü şahısların çok büyük bir kısmı, hayat boyu çalışarak elde ettiği küçük birikimi, başını
sokabileceği bir daire alma umuduyla harcamış durumdadır. Elinde kalan arsa payının da
alınması, tüm hayatının mahvına sebep olacaktır. Bu yönüyle de, hakkaniyete uygun çözüm,
elindeki imkânı yükleniciye devreden arsa sahibine karşı, ondan daire alan üçüncü şahsı
korumaktır.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…