Hafta Tatili Alacağı İsteminde İspat Yükü

4857 Sayılı İş Kanunu’nun 46. Maddesinde işçinin tatil günlerinden önce aynı kanunun 63. Maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması şartıyla yedi günlük zaman dilimi içinde yirmi dört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiştir. Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işyerinde çalışılıp çalışılmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmeleri ile kararlaştırılmaktadır. Sözleşmelerde hüküm bulunmaması halinde söz konusu günlerde çalışılması için işçinin onayı gerekmektedir.

Hafta tatili izni kesintisiz olarak kullanılır ve yirmi dört saattir. Bundan daha kısa süre haftalık izin verilmesi durumunda usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullanıldığından söz edilemez. Hafta tatili bölünerek, parça parça kullandırılamaz. Bu nedenle de hafta tatilinin yirmi dört saatten az kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır.

2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun’un 3. Maddesine göre hafta tatili Pazar günüdür. Bu genel kural mutlak nitelikte olmayıp hafta tatili izninin Pazar günü dışında bir gün kullandırılması da mümkündür.

Hafta tatillerinde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir.

Hafta tatili çalışmalarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. İmzalı ücret bordrolarında hafta tatili ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin hafta tatili çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin bordroda yazılı olanın dışında hafta tatillerinde çalışmaların yazılı delille kanıtlaması mümkündür. Hafta tatili ücretlerinin tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt yoksa ödenen tutarın dışında hafta tatili çalışması yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerekir.

 

KONUYLA İLGİLİ YARGITAY KARARLARI:

YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ’NİN 2015/11679 E. 2016/19295 K. SAYILI VE 27.06.2016 TARİHLİ KARARI

…Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına dair kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan hafta tatili ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, hafta tatilinde çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir.

Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.

Somut olayda, hafta tatillerinde çalışma olduğuna dair davacı tarafından sunulan bir yazılı delil olmadığı gibi tanıklar da Libya ülkesinde cuma gününün resmi tatil olduğunu bildirmiş ve davacının cuma günleri tatil yaptığı konusunda davacı tanıklarından birinin 15 günde bir, diğerinin hiç tatil yapmadığı şeklindeki çelişkili beyanları, davalı tanıklarının ise cuma günü tatil yaptığı şeklindeki beyanları karşısında davacının hafta tatili alacağını yeterli ve inandırıcı delillerle ispat edemediğinden bu isteğin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Ayrıca davacı dava ve ıslah dilekçesinde kıdem tazminatı dışındaki diğer alacaklara kanuni faiz talep etmesine rağmen mahkemece talebi aşılarak bütün alacak taleplerine en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir…

Kaynak: https://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/dsp.php?fn=22hd-2015-11679.htm&kw=11679#fm

 

T.C. YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ E. 2016/33047 K. 2017/626 T. 23.1.2017

…İmzalı ücret bordrolarında hafta tatili ücret; ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin hafta tatili alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, hafta tatili çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin bordroda yazılı olanın dışında hafta tatillerinde çalışmaların yazılı delille kanıtlaması mümkündür. Hafta tatili ücretlerinin tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt yoksa ödenen tutarın dışında hafta tatili çalışması yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerekir.

Hafta tatili çalışmalarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Dairemizce son yıllarda indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak, hafta tatili çalışmasının takdiri delil niteliğindeki tanık anlatanları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda, böyle bir indirime gidilmemesi gerekir

Somut olayda, davacının 24 daireden oluşan 3 bloğa baktığı davalı tanıklarının beyanı ile dahi sabit olup, davacı tanıklarından 2009 yılının 10. ayından fesih tarihine kadar sitede ikamet eden davacı tanığı L. Ç. , davacının Pazar günü dahil haftanın her günü çalıştığını, davacı tanığı G. Ö. görgüye dayalı bilgisi olmadığını beyan etmiştir. Davalı tanıklarından site sakini ve aynı zamanda davacının çalıştığı dönemde yönetici olan Ü. Y. , sitede 5 kapıcı olduğunu, davacının sıra kendisine geldiğinde pazar günleri çalıştığını, bunun dışında hafta tatili iznini kullandığını beyan etmiştir.

O halde, davacı tanığı L. Ç. ‘ın sitede ikamet ettiğini beyan ettiği 2009 yılının 10. ayından fesih tarihine kadar davacının her hafta tatilinde çalıştığı. 2009 yılının 10. ayından önce ise davalı tanığı Ü. Y.’in beyanından hareketle 5 haftada 1 hafta tatili gününde çalıştığının kabulüne göre yapılacak hesaplama ile hafta tatili ücreti alacağının hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile talebin reddine karar verilmesi hatalıdır…

 

Lawyer Antalya

Recent Posts

SÖZLEŞME TÜRLERİ

SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…

4 ay ago

Birden Fazla Ada ve Parsel Üzerinde Kurulu Bulunan Sitenin Ortak Gider Alacağının Tahsiline İlişkin Davalar

KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…

4 ay ago

Nişanlanma

Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…

4 ay ago

Yalan Tanıklık Veya Gerçek Dışı Bilirkişilik Yapılması

Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…

4 ay ago

Ansökan Om Uppehållstillstånd i Turkiet

Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…

6 ay ago

Teslim Edilen Eserin Ayıplı Olması

Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…

7 ay ago