FİİL TEKLİĞİ-FİİL ÇOKLUĞU

Yargıtay YTCK döneminde de verdiği kararlarda, bir fiil ile birden fazla neticenin oluştuğu durumlarda fikri içtimaın söz konusu olabileceğini kabul ederek, tek fiilden anlaşılması gerekenin, tek netice değil, tek hareket olduğunu kabul etmektedir, Uygulamada öğretinin genel kabul gören fikirleri benimsenmiş olup doğal anlamda gerçekleştirilen her bedensel eylem ayrı bir hareketi oluşturmakta ise de hukuki manada hareketin tek olması ile ifade edilmek istenen husus, doğal anlamda birden fazla hareket bulunsa dahi, bu hareketlerin, hukuki nedenlerden dolayı değerlendirmede birlik oluşturması suretiyle tek hareket olarak kabulüdür. Fikri içtimada da, fiil veya hareketin tek olması, doğal anlamda değil HUKUKSAL anlamda tekliği ifade etmektedir, şeklinde içtihatta bulunulmuştur. TCK’nın 43. maddesinin 2. fıkrasında ve 44. maddelerinde birden fazla suçun bir fiil ile işlenmesinden söz edildiği için fiil tekliği-fiil çokluğu başlığını kullanmış olmamıza rağmen, burada fiilden maksadın hareket olduğunu ve bu başlığın hareket tekliği-hareket çokluğu şeklinde anlaşılması gerektiğini belirtmeliyiz. Zincirleme suç ilişkisi hariç olmak
üzere, bir içtima ilişkisinden söz edebilmek için hareketin tek olması gerekmekte olup, hareket gerçek anlamda birden fazla ise bir içtima ilişkisinden söz edilemeyeceğinden öncelikle içtimaın en önemli başlangıç noktası olan hareketin tekliği kavramından ne anlaşılması gerektiğinin ve bu noktada gerçek anlamda teklik hali dışında hareketin tek olduğunun varsayıldığı durumların ayrıca açıklanması gerekir.