T.C YARGITAY 4.Hukuk Dairesi Esas: 2019/ 11656 Karar: 2020 / 2597 Karar Tarihi: 18.02.2020
ÖZET: Dava konusu taşınmaza fiilen hangi tarihte el atıldığı (ay, gün ve yıl olarak) taraflardan sorularak, tespit edilecek el atma tarihinin 09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihleri arasında olduğunun anlaşılması halinde maktu, el atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden sonra olduğunun anlaşılması halinde nispi vekalet ücreti ile nispi harca hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, doğru görülmemiştir.
(1086 S. K. m. 428)
Taraflar arasındaki
kamulaştırmasız>
el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Dava,
kamulaştırmasız
el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
1) Mahkemece 11.01.2017 tarihli ara kararı ile dava konusu taşınmazın hukuken al atılan bölümünün
eldeki dosyadan tefrik edildiği gözetilerek 445,63 m²’lik fiilen yol olarak
el atılan bölümün bedeline hükmedilmesi gerekirken, tefrik edilen bölümleri de kapsar ve talebi aşar şekilde karar verilmesi,
2) 6100 sayılı HMK’nun 177 ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 06/05/2016 gün ve 2015/1 Esas – 2016/1 Karar sayılı kararına göre bozmadan sonra ıslah suretiyle talep sonucunun arttırılması mümkün değildir. Fazlaya dair hakların ek dava açılmak suretiyle istenmesi gerekir.
Bu itibarla dava dilekçesi ile talep edilen
kamulaştırmasız
el
atma bedeline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi,
3) Dava konusu taşınmazın üzerindeki takyidatın bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi,
4) Dava konusu taşınmaza fiilen hangi tarihte
el atıldığı (ay, gün ve yıl olarak) taraflardan sorularak, tespit edilecek
el
atma tarihinin 09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihleri arasında olduğunun anlaşılması halinde maktu,
el
atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden sonra olduğunun anlaşılması halinde nispi vekalet ücreti ile nispi harca hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 18.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)
</b
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…