Duruşmada “Açıklık” ve “Kapalılık (Gizlilik)” Nedir?
Madde 182
(1) Duruşma herkese açıktır.
(2) Genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli gördüğü hallerde, duruşmanın bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına mahkemece karar verilebilir.
(3) Duruşmanın kapalı yapılması konusundaki gerekçeli karar ile hüküm açık duruşmada açıklanır.
Duruşma aşamasının genel karakterleri bütün karşılaştırmalı ceza usulü mevzuatında, açıklık, sözlülük, diyalog ve işi bir duruşmada bitirmedir. Açıklık, sözlülük, diyalog usulde egemen ithamı niteliğe bağlıdır. Duruşmanın açıklığı; hem iyi bir adaletin güvencesidir ve hem de suç yönünden genel önlemeyi sağlar.
Genel ahlakın ve kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı durumlarda ise mahkeme gerekçesini göstererek duruşmanın kapalı yapılmasına karar verebilir. Bunu takdir yetkisi ise mahkemede olup bunu açık duruşmada açıklayacaktır. Kapalı duruşmaya ilişkin olarak CMK 185. madde de düzenlemeler yapılmıştır.
Çocuklara ilişkin duruşmalar kapalı yapılır. Çocuk, velisi, vasisi, mahkemece görevlendirilmiş sosyal çalışma görevlisi, çocuğun bakımını üstlenen aile ve kurumda bakılıyorsa kurumun temsilcisi duruşmada hazır bulunabilir.
CMK yüze karşılık ve sözlülük, diyalog ve işi bir duruşmada bitirme ilkeleri yanında, açıklık ilkesini de kabul etmiştir. Anayasanın 141/1, insan Hakları Evrensel Bildirisinin 10 ve İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinin 6/1. maddesinde de yargılamanın açıklığı öngörülmüştür.
Duruşmanın yapıldığı yere girebilme olanağı varsa, açıklık gerçekleştirilmiş demektir. Duruşma salonunun darlığı nedeniyle yapılan sınırlandırmalar ya da alınan güvenlik önlemleri açıklığı bozmaz.
Açıklık tüm duruşma boyunca sürer, yargıçlar arasındaki müzakereler ile oylamalar gizli yapılır. CMK’ da iki kapalılık şekli vardır, taktire bağlı olan kapalılık ile zorunlu kapalılıktır.
CMK 182/2 maddede düzenlenmiş olup genel ahlâkın ya da kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli gördüğü hallerde, duruşmanın bir bölümünün ya da bütününün kapalı yapılabileceği belirtilmiştir. Takdir mahkemeye ait olup zorunlu değildir. Yalnız buna ilişkim karar ve hüküm açık duruşmada verilir. Bunun aksi bozma nedenidir.
Örneğin ırza geçme ya da devletin sırlarıyla ilgili dava gizli olarak görülebilir. AİHS sinde de kişilerin özel hayatlarının korunması ya da açıklığın zararlı olması hallerinde, duruşmanın gizli yapılması öngörülmüştür.
CMK 185
(1) Sanık, on sekiz yaşını doldurmamış ise duruşma kapalı yapılır; hüküm de kapalı duruşmada açıklanır.
Madde çocukların korunması bir almamı ile de teşhirini önlemek amacı ile duruşmanın ve hükmün kapalı yapılacağını hükmetmiştir. Bu kapalılık duruşmanın başlaması anı ile başlar ve hükmü de kapsar. Bu anlamı ile duruşmanın kapalılığının takdire bırakıldığı durumlardan farklıdır. Nüfus kayıtları sanığın yaşı için temel alınıyor ise de mahkeme sanığın nüfus kayıtlarının aksine on sekiz yaşından büyük olduğu izlenimi edinirse bu hususta adli tıptan rapor alınmasına re ’sen karar verebilir. Sanığın on sekiz yaşını doldurduğu anlaşıldığı durumda ise kapalılık kararı kaldırılarak duruşmanın açık yapılmasına ve hükümde açık duruşmada açıklanmasına karar verilir.
Duruşmanın kapalı yerine, açık yapılmasına ilişkin usul yanılgısının, giderilmesi olanağı bulunmadığından, bozma nedeni yapılmaması ve eleştiriyle yetinilmesi gerekir. Maddede sözü edilen (on sekiz yaşını bitirmemiş olanlar) sözünden amaç, suçtan zarar gören (mağdur) değil, sanıktır. Mağdurun yaşından, dolayı duruşmanın kapalı yapılması olanaksızdır. Çocuklar hakkında yargılama yapılırken, Çocuk Koruma kanununun 4/1 ve 22. maddelerinin gözetilmesi gerekir.
Duruşmanın gizli yerine açık yapılması, telafisi mümkün olmadığından, bozmayı gerektirmez.
Esaslı işlemlerin yapıldığı 26.9.2006 ve devamı oturumu ile C. Savcısının esas hakkındaki görüşünü bildirip hükmün tefhim edildiği son oturumda sanıklar Yusuf Karedemir ve Mehmet Özçelik 18 yaşını doldurduğu halde, 5271 sayılı CMUK’unun 185. maddesine aykırı olarak oturumun açık yerine kapalı yapılması ve hükmünde açık yerine kapalı tefhim edilmesi sureti ile sanıkların savunma hakkının kısıtlanması hukuka aykırıdır.
5271 sayılı CMUK’unun 185.maddesine aykırı olarak; 18 yaşını bitirmeyen sanık hakkında 17.06.2005 tarihli oturumun açık yapılması hususu, bu oturumda esasa ilişkin işlem yapılmadığından bozma sebebi sayılmamıştır.
CMK’nın 185. maddesinde, 18 yaşını doldurmamış olanlarla ilgili duruşmasının mutlaka kapalı yapılması ve hükmün de kapalı duruşmada açıklanması öngörülmüştür. “Ancak, sanığın on sekiz yaşını doldurduğu tarihten sonraki oturumların açık yapılması ve bu durumda hükmün açık olarak tefhimi gerekir. Bu kurallara aykırılık CMK’nın 289/h maddesi uyarınca mutlak bir bozma sebebidir.”
05.02.1988 doğumlu olan sanık hakkında, 18 yaşını tamamladıktan sonra yapılan ve yakınanın kanıtlarının tespit edildiği 16.03.2006 tarihli oturum ile sanığın sorgusunun yapıldığı 30.05.2006 günlü oturumun açık yerine gizli yapılarak CMUK’unun 182. maddesine aykırı davranılması sureti ile savunma hakkının kısıtlanması hukuka aykırıdır.
Sanığın 18 yaşından büyük olduğu ve genel ahlakın gerekli kıldığı hallerde CMUK’unun 182/1. maddesi uyarınca verilen kapalılık kararıyla ancak duruşmanın tamamının veya bir kısmının kapalı yapılabileceği ve aynı maddenin 2. fıkrasının amir hükmüne göre hükmün zorunlu olarak aleni duruşmada açıklanması gerektiği nazara alınmadan, hükmün gizli tefhim edilmesi hukuka aykırıdır.
Açıklığın Kaldırılması Hakkında Karar
CMK 184
(1) 182’nci maddede gösterilen hallerde, açıklığın kaldırılması istemine ilişkin olarak yapılacak duruşma, istem üzerine veya mahkemece uygun görülürse kapalı yapılır.
Her ne kadar madde de belirtilmemiş ise de C. Savcısı, sanık (tabii olarak müdafisi) ile katılanın istemi üzerine mahkeme bu isteme ilişkin olarak duruşma yapabilir. Duruşmanın yapılması mahkemenin takdirine bırakılmış olup mahkeme bu duruşmaya re ‘sen de karar verebilir. Yargılanmanın bir bölümü için verilen kapalılık kararının, öbür aşamaları da kapsaması isteniyorsa, yeniden bir karar verilip açıkça bildirilmesi gerekir. Yine kapalılık kararının esasa ilişkin işlemlerin yapılacağı duruşmada da açıkça okunup gerekçesinin belirtilmesi gerekir.
Kapalılık (gizlilik) Kararının Ve Nedenlerinin Yazılması
CMK 186
(1) Açıklığın kaldırılması kararı, nedenleriyle birlikte tutanağa geçirilir.
CMK’nın 182 ve 185.maddelerinde belirtilen durumlarda, duruşmanın kapalı yapılmasına karar verilebilir. CMK’nın 184 ve 185. maddelerine göre açıklığın kaldırılmasına karar verilirse gerekçesinin yazılması gerekir. Bu madde ile keyfi uygulamaların önüne geçilmeye çalışılmıştır. Açıklık, adil yargılama yönünden duruşmanın temel karakterini oluşturduğundan ve açıklığın kaldırılması ancak zorunlu ve yasanın öngördüğü hallerde söz konusu olabileceğinden, açıklığın kaldırılması kararının, bütün nedenleriyle birlikte tutanağa geçirilmesi kabul edilmiştir.
Kapalı Duruşmada Bulunabilme
CMK 187
(1) Kapalı duruşmada mahkeme, bazı kişilerin hazır bulunmasına izin verebilir. Bu halde adı geçenler, duruşmanın kapalı olmasını gerektiren hususları açıklamamaları bakımından uyarılırlar ve bu husus tutanağa yazılır.
(2)Kapalı duruşmanın içeriği hiçbir iletişim aracıyla yayımlanamaz.
(3)Açık duruşmanın içeriği, milli güvenliğe veya genel ahlaka veya kişilerin saygınlık, onur ve haklarına dokunacak veya suç işlemeye kışkırtacak nitelikte ise; mahkeme, bunları önlemek amacı ile ve gerektiği ölçüde duruşmanın içeriğinin kısmen veya tamamen yayımlanmasını yasaklar ve kararını açık duruşmada açıklar.
Kapalı duruşmalarda (gizli duruşmada) hazır bulunabilecekleri ve bunla ilgili yayın yasaklarını düzenlemiştir. Bu hallerin takdiri mahkemeye aittir. Kararını açık duruşmada açıklar. Böylece yasağın bütün yayın organlarını kapsaması sağlanmış olur. Yayın yasağı yazılı, görsel ve işitsel nitelikteki bütün iletişim araçlarını kapsar. Duruşmanın kapalılığı beraberinde yayım yasağını da getirir. Mahkemenin ayrıca bu hususta yayım yasağı koymasına gerek yoktur.
Açık yapılan duruşmalar için de, yayım yasağı konulabilir. Mahkemenin duruşmada konuşulanların milli güvenliğe ya da genel ahlaka yada kişilerin onur, saygınlık ve haklarına dokunacak ya da suç işlemeye kışkırtacak nitelikte ise, bunları önlemek amacıyla ve bu amacın gerektirdiği ölçüde, duruşmanın bir bölümünün ya da bütününün yayımlanmasını yasaklaması ve bu kararını açık olarak bildirmesi gerekir. Bu hallerin takdiri mahkemededir. Aslında söz konusu durumlar, suç oluşturan fiillerdir. TCK’nın 285. maddesinde ki suç oluşur.
Kapalı yapılan duruşmada taraflar, avukatları, tanıklar ve bilirkişiler bulunabilirler. Ancak yargıç ya da mahkeme, başka kişilerin de kapalı duruşmada bulunmalarına, örneğin, stajyer yargıç ve avukatların kapalı duruşmayı izlemelerine izin verebilir. Bu karar toplu mahkemelerde heyet tarafından verilir. Bu durumda mahkeme başkanının, onlara içerde konuşulanları dışarıya sızdırmamaları için ikaz yapması gerekir. İkaz edildikleri tutanağa geçirilir. Anılanların konuşmaları dışarıya sızdırmaları halinde haklarında TCK’nın 285. maddesinin uygulanması söz konusu olur. İfade etmek gerekir ki, bu yasak duruşmaya katılan herkes için geçerlidir. Örneğin sanık, müdafii, katılan, vekili, hatta yargıç ve savcı içinde bu yasak geçerlidir. İhlal halinde verilecek ceza, eski maddeye göre para cezası iken, yeni düzenlemeyle ihlali yapanlar bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaktadır.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…