T.C. YARGITAY 22. Hukuk Dairesi Esas No:2015/16933
Karar No:2017/19050
Karar Tarihi: 25.09.2017
Yargıtay Kararı
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili
tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi …
tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı işyerinde şubeler satış yöneticisi olarak çalıştığını, mesai saati
09:00-18:00 olmasına rağmen 08:00-08:30 da işyerine gelip 20:30 ve daha geç saatlere kadar
çalıştığını, fazla çalışma ücretinin ödenmediğini, ayrıca doğum yaptığı dönemde süt izninin işverence
12:30-13:30 arası yemek saati olmasına rağmen 12:00-14:30 arası belirlendiğini, 3 veya 4 kez dışında
müşteri randevuları ve şirket toplantıları nedeniyle süt iznini kullanamadığını belirterek fazla çalışma
ücreti ve süt izni ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Savunmasının Özeti:
Davalı vekili; davacının maaş artı prim ile çalıştığını, fazla çalışmanın ücretine dahil olduğunu, 3 ay
doğum izni dışında 9 ay süt iznini kullandığını, kullandırılmaması durumunda ücretinin ödeneceğine
dair düzenlemenin bulunmadığını bu nedenle davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının çalışma saatlerinin kendisi tarafından belirlendiği ve 270 saatle sınırlı olarak
fazla çalışmanın ücretin içinde kabul edilmesi gerektiği, davacının maaş + prim usulüne göre çalışma
yaptığı ve yaptığı çalışmanın sonucuna göre de işverenden değişken primler aldığı, 270 saati aşan
çalışma yaptığına dair dosyaya yansımış herhangi bir belge veya beyan tespit edilemediği, ayrıca
davacı işçi süt iznini kullanamadığını beyanla, bunun ücretini talep etmişse de Yargıtay 9. Hukuk
Dairesinin 01/02/2012 tarih,
2010/33549-2012/2569 esas-karar sayılı ilamına göre süt izninin verilmemesi durumunda işçiye ilave
bir ücret ödeneceğine dair iş kanununda bir kural bulunmadığı, yaptırımının İş Kanunu’nun 104.
maddesinde yer alıp, işverene para cezası verilmesi hususunun düzenlendiği, bu nedenle davacının
süt izni kullandırılmamış olsa dahi, buna karşılık ücret talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın
reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre,
davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının süt izni alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık
bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanun’un 74/7. maddesinde “Kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri
için günde toplam birbuçuk saat süt izni verilir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek
kullanılacağını işçi kendisi belirler. Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır.” şeklinde düzenleme
bulunmaktadır.
4857 sayılı yasanın 104. maddesinde işverenin işin düzenlenmesine ilişkin bu madde hükmüne aykırı
hareket etmesi durumunda para cezası uygulanacağı düzenlemesi de getirilerek süt izni
kullandırılması idari yaptırıma bağlanarak güvenceye alınmıştır.
Süt izni ile ilgili olarak önceki görüşümüzden Dairemizin 13.06.2016 tr 2015/12878 Esas 2016/17527
Karar sayılı kararıyla ” 4857 sayılı İş Kanunu’nun 69/3. fıkrasında “İşçilerin gece çalışmaları yedibuçuk
saati geçemez, hükmüne göre gece çalışmasının zamlı ücret üzerinden ödeneceği hususunda bir
kanuni düzenleme bulunmamakla birlikte, Dairemizin yerleşik içtihatları ile bu durum açıklığa
kavuşturulmuş ve gece yapılan fazla çalışmaların zamlı ücret üzerinden ödenmesi gerektiği kabul
olunmuştur. Süt izni konusunda da benzer yorum yapılmasının hakkaniyete ve … ve Kanun
koyucunun amacına daha uygun olduğu değerlendirilmiştir.
Zikredilen kararda, aynen;
“Yasa uyarınca kadın işçilere çocuklarını emzirmeleri için günde 1,5 saat (aksi yönde ve fakat işçi
lehine olmak üzere taraflar arasında süre düzenlemesi yapılabileceği gibi) süt izni verilmesi hususu
işverenin insiyatifinde olan bir durum olmayıp, 4857 sayılı İş Kanunun 74/7. fıkrası uyarınca da bu
sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağının işçi tarafından belirleneceği hüküm
altına alınmış olup, işçinin süt izni kullanması gerektiği halde bu iznin kullandırılmaması durumunda,
kullandırılmayan sürenin tespiti ile % 50 zamlı ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğinin
kabulünün Anayasanın 50/2. maddesine ve amaçsal yorum benimsemek suretiyle 4857
sayılı kanunun ruhuna daha uygun düşeceği ” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta davacının süt iznini kullanamadığı süre tespit edilip % 50 zamlı ücret üzerinden
hesaplama yapılması gerekirken yazılı gerekçe ile talebin reddi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının
istek halinde ilgiliye iadesine, 25/09/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…