T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
Esas: 2016/13586
Karar: 2016/12490
Karar Tarihi: 28.06.2016
BOŞANMA DAVASI – DAVALI MİRASÇILARININ DAVAYA DEVAM ETME HAKKI BULUNDUĞU – DAVACININ FERAGATİNİN HÜKÜM DOĞURMAYACAĞI – TARAFLARIN KUSUR DURUMLARININ BELİRLENMESİ GEREĞİ – HÜKMÜN BOZULMASI
ÖZET: Davalı mirasçılarının davaya devam etme hakkı bulunmaktadır. Bu nedenle davacının feragati hüküm doğurmaz. Öyleyse, mahkemece Türk Medeni Kanunun 181/2. maddesi gereğince tarafların kusur durumlarının belirlenmesi gerekirken karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
(4721 S. K. m. 166, 181)
Dava ve Karar: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı (mirasçıları) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı erkek Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi gereğince iş bu davayı 18.09.2012 tarihinde açmış, davalı kadın ise 23.04.2014 tarihinde vefat etmiştir. Davalı kadın mirasçıları tarafından Türk Medeni Kanununun 181/2. maddesi gereğince kusur yönünden davaya devam edilmiştir. Mahkemece, yasal mirasçıların Türk Medeni Kanununun 181/2. maddesi gereğince kusur yönünden davaya devam edebilmelerine yönelik hakkın kanunen sadece davacı mirasçılarına tanındığı gerekçe gösterilerek davalı kadın mirasçılarının bu talepleri karşısında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş. Dairemizin 03.12.2015 tarih 2015/6839 esas ve 2015 23004 karar sayılı ilamıyla taraflardan birinin ölümü halinde kusur yönünden davaya devam edilmesi her iki tarafın mirasçılarına kanunen tanındığı (TMK.m. l81/2) ve davalı kadın mirasçılarının kusura dair talepleri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiğine yönelik olarak verilen ilk hüküm bozulmuştur. Bozmadan sonra davacı erkek ise 25.03.2016 tarihinde davasından feragat etmiştir. Davacı davadan feragat etmeden evlilik birliği ölümle sona ermiştir. Davalı mirasçılarının Türk Medeni Kanununun 181. maddesine göre davaya devam etme hakkı bulunmaktadır. Bu nedenle davacının feragati hüküm doğurmaz. Öyleyse, mahkemece Türk Medeni Kanunun 181/2. maddesi gereğince tarafların kusur durumlarının belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 28.06.2016
KARŞI OY YAZISI
Türk Medeni Kanununun 181/2. maddesine göre, boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması halinde, sağ eş, ölen eşin yasal mirasçısı olamaz ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendisine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybeder.
Ölen eşin mirasçılarının, TMK.nun.181/2 maddesinde düzenlenen haklarını kullanabilmeleri için en önemli koşul, murisin sağlığında açılmış ve ölümünden sonra da devam eden bir boşanma davasının bulunmasıdır.
Türk Medeni Kanununun 181/2. maddesine göre ölen eşin mirasçılarının hak ve yetkileri, murislerinin sağlığında davacı veya davalı sıfatıyla kendilerine tanınan hak ve yetkilerle sınırlıdır.
Eldeki davayı sağ eş açmıştır. Ölen eş tarafından açılmış bir boşanma davası bulunmamaktadır. Ancak, davacı asil davadan açıkça feragat etmiştir.
Feragat; davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir (HMK m. 307-(1)). Hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK m. 310-(1)). Karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir (HMK m. 309-(2)). Kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur (HMK m. 311-(1)).
Davacının davasından feragat etmesi ile, dava konusu uyuşmazlık sona erer. Kural olarak her davadan feragat edilebilir. Çünkü, hiç kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi, açmış olduğu davayı da sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz. Dava konusu üzerinde tarafların tasarruf yetkisi bulunmasa bile ( yani tasarruf ilkesinin tam olarak uygulanmadığı davalarda da), davacı davasından feragat edebilir. Mesala boşanma davasının kabul edilmesi kesin hükmün (m.303) hukuki sonuçlarını doğurmadığı halde davacı boşanma davasından feragat edebilir ve bununla boşanma davası son bulur. ( Prof. Dr. Baki Kuru-Prof. Dr. Ramazan Arslan- Prof. Dr. Ejder Yılmaz, Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, 22. baskı, sayfa: 529)
Somut olayda, ortada, davalının mirasçılarının devam edebilecekleri şekilde bir dava kalmamıştır. Çünkü davacının feragatı, davaya son veren taraf işlemi olup kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurmuştur.
Davalı konumundaki muris sağ olsaydı, davacı, davasından nasıl özgür iradesi ile feragat edebilecek ve bu feragat mahkemenin ve davalının muvafakatine bağlı olmadan kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurabilecek idiyse, davalının ölümünden sonra da aynı hukuki durum geçerliliğini korur. Yasa, hüküm kesinleşinceye kadar, davacıya, davasından feragat etme hakkı tanımıştır. Davalının ölümünden sonra bu hak, davacının elinden alınamaz.
Muris ölmeden önce, davacı davasından feragat etseydi, mahkeme ne şekilde karar verecek idiyse, davalı öldükten sonra da davacının davasından feragat etmesi halinde, mahkeme aynı kararı vermek zorundadır.
Feragata rağmen yargılamaya devam edilerek, kusur tespiti yapılıp, davacının, ancak bir evliliğin iptali veya boşanma kararı sonucunda karşılaşabileceği son derece ağır bir sonuçla (eşinin mirasçısı olamama sonucuyla), karşı karşıya bırakılması, usul, yasa ve hukukun genel ilkelerine aykırıdır.
Somut olayda, davacı davasından açıkça, kayıtsız ve şartsız olarak feragat ettiğine göre, mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi doğrudur. Hükmün onanması gerekir.
Bu sebeplerle, sayın çoğunluğun hükmün bozulması yönündeki görüşüne, katılmıyorum.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…