T.C YARGITAY 4.Hukuk Dairesi Esas: 2016/ 13193 Karar: 2019 / 39 Karar Tarihi: 14.01.2019 Davacılar … ve … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 12/03/2015 gününde verilen dilekçe ile cinsel taciz nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat talebinin reddine dair verilen 18/05/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava; haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin tümden reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, olay tarihinde müşterek çocukları … ile davalının facebook adlı sosyal paylaşım sitesi üzerinden cinsel içerikli yazışmalarının bulunduğunu, davalının müşterek çocuklarına tacizde bulunduğu iddiasıyla oluşan manevi zararın tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davacıların müşterek çocukları …’e yönelik cinsel taciz eyleminin davalı tarafça zorla gerçekleştirildiğinin iddia edilmediği, yapılan ceza yargılamasında da eylemin zorla yapıldığına yönelik bir tespitin de bulunmadığı, davacıların haksız fiilin doğrudan zarar göreni olmadıkları gerekçeleri ile her iki davacı yönünden de manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden dava dosyası arasında bulunan … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/327 esas 2016/97 karar sayılı kararı ile davalının davacının kızları …’e yönelik cinsel taciz suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca sosyal paylaşım sitesi olan facebook’ta, davalının davacıların olay tarihinde on üç yaşında olan kızları ile yaşına uygun olmayacak şekilde yazışma içeriklerinin bulunduğu sabittir. Davacı anne ve babanın manevi tazminat istekleri açısından; toplumumuzun geleneksel yapısı, davacıların olay tarihinde on üç yaşında olan kızlarına karşı yapılan eylem rıza gerektirmeyen ve suç teşkil eden nitelikte olup mağdurun anne ve babası olan davacıların olay nedeni ile kişilik haklarının zedelendiği, ayrıca bunu kanıtlama yükümlülüğü altında da bulunmadıkları gibi davacıların aile değerlerine de saldırı niteliğindedir. Açıklanan olgular gözetilerek davacılar yararına uygun miktarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, manevi tazminat isteklerinin reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Sonuç: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14.01.2019 gününde oybirliği ile karar verildi. |
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…