Çocuk düşürme suçu TCK ‘ nın 100. Maddesinde düzenlenmektedir. Kişinin gebeliğini iradesiyle sonlandırabileceği yasal süre olan 10 haftanın aşılması halinde gebe kadın çocuğunu bilerek düşürürse 1 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezasıyla cezalandırılacağı maddede belirtilmiştir. Suç özgü suç olup, suçun faili gebe kadındır. Suçun manevi unsurunda taksirli halinin öngörülmemiş olması nedeniyle ancak kasten işlenebilen bir suçtur.
Gebe kadına çocuk düşürmesini sağlayacak veya yarayacak araç tedarik eden veya çocuğunu düşürmesi hususunda onu teşvik veya tahrik eden kimse de iştirak hükümlerince cezalandırılabilir.
Öte yandan, ilgili suçun takibi şikayete bağlı değildir. Görevli mahkemesi ise Asliye Ceza Mahkemeleridir.
Çocuk düşürtme suçu bakımından kanun koyucu suçu oluşturan fiilde gebe kadının rızasının bulunup bulunmaması durumuna göre bir ayrım yapmıştır. Çocuk düşürtme suçu TCK m 99 da düzenlenmiştir. İlgili kanun maddesine göre gebeliğin; kaçıncı haftasında olunduğuna bakılmaksızın gebe kadının rızası dışında sonlandırılması belirli cezai yaptırımlara bağlanmıştır. Buna göre rıza dışında bir kadının çocuğunu düşürten kişi beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak kadının beden veya ruh sağlığı bakımından bir zarara uğramasına neden olunmuş ise, kanun koyucu bu durumu cezayı arttırıcı neden olarak gördüğü için kişi altı yıldan on iki yıla kadar kadar hapis cezası ile cezalandırılmaktadır. Fiilin kadının ölümüne neden olması halinde ise kanun koyucu yaptırımı on beş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezası şeklinde düzenlenmiştir. Suçun cezasında niteliği ağırlaşması sebebiyle Ağır Ceza Mahkemeleri görevlidir.
İlgili suçun işlenebilmesi için kadının gebe ve ceninin ana rahminde olması gerekmektedir.
TCK’ nın 99. Maddesinin 2. fıkrasında bahsedilen tıbbi zorunluluk halleri ise şu şekilde belirtilmiştir:
Gebeliğin annenin yaşamını veya yaşamsal organlardan birini tehdit eder hale gelmesi,
Gebeliğin ilerleyen süreçte annenin yaşamını veya yaşamsal organlardan birini tehdit edecek olması,
Gebeliğin doğacak çocuk ile onu takip edecek nesiller için ağır maluliyete neden olacak olmasıdır.
Bu özel durumla ilgili olarak hukuka uygunluk sebebi düzenlenmiştir. Sağlık kuruluşlarından alınan heyet raporlarıyla gebelik süresine bakılmaksızın uzman hekimler tarafından hastane ortamında gebelik sona erdirilebilir.
Bahsi geçen suçta kusuru ortadan kaldıran diğer bir sebep ise gebe kadının bir suçun mağduru olduğu durumdaki gebeliğin sonlandırılması halidir. Eğer gebe kadın herhangi bir suçun mağduru ise kendi rızasıyla hakimden izin alarak gebelikteki 20. haftayı geçmemiş olması halinde çocuğu düşürtebilmektedir. Çocuk düşürtme suçunun mağdurundan kasıt ise cinsel saldırıya uğrayan yahut fuhuş sırasında gebe kalan bir kadın kendi rızasıyla hakim izni ile uzman hekimlerce 20. haftaya kadar gebeliği sonlandırabilmektedir.
İlgili suçta önem arz eden husus ise gebeliğin kim tarafından sonlandıralacağıdır. Gebelik sadece uzman hekimlerce hastanede sonlandbilir. TCK m. 99/5 ” rızaya dayalı olsa bile, gebelik süresi on haftayı doldurmamış olan bir kadının çocuğunun yetkili olmayan bir kişi tarafından düşürtülmesi halinde; iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan diğer fiiller yetkili olmayan bir kişi tarafından işlendiği takdirde, bu fıkralara göre verilecek ceza, yarı oranında artırılarak hükmolunur ” düzenlemesinde gebeliği sonlandırma da yetkisiz kişilerin cezaya çarptırılacağı belirtilmiştir. Bu halde 10 haftalık yasal süre dolmasa da bu suç oluşmaktadır. Bu Suçta fail gebeliği sonlandırma da yetkili olmayan kişi veya kişiler olmaktadır.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…