Categories: Bilgi Deposu

Adli Kontrol Kararı Nedir?

Adli kontrol tedbirinde amaç tutuklamanın ağır sonuçlarından kurtularak ceza yargılamasının denetim ve gözetim suretiyle daha hızlı gerçekleştirilebilmesini sağlamaktır. Adli kontrol kararı verilirken şüpheliye bir takım yükümlülükler de yüklenmektedir. Bu yükümlülükler CMK 109. maddesinde sırayla sayılmaktadır:

-Yurt dışına çıkış yasağı,

-Hakimin belirlediği yerlere yine hakimin belirlediği sürelerde düzenli olarak başvurma

-Hakim tarafından belirlenmiş olan güvence miktarını yatırmak,

-Uyuşturucu veya alkol gibi bağımlılıklardan kurtulmak amacıyla tedavi yahut muayene tedbirlerini kabul etmek ve bunlara tabi olmak,

-Her türlü taşıtı ya da bazılarını kullanmama, gerektiği durumda kaleme sürücü belgesini teslim etme,

-Silah bulundurmama ve taşımama, gerektiği durumda silahları adli emanete teslim etme, 

-Konutu, belirli bir yaşam bölgesini terk etmeme, belirlenmiş olan yerlere veya bölgelere gitmeme,

-Aile yükümlülüklerini yerine getirme ile nafaka ödemesine dair güvence verme,

-Belirlenen miktarda parayı mağdurun haklarını güvence altına almak üzere güvenceye bağlama,

-Hakimin belirteceği kişilerin ya da mercilerin çağrılarına uyma, gerektiği durumda meslek veya eğitime dair kontrol tedbirlerine uyma. Hakkında adli kontrol kararı verilen şüpheli sayılan bu kontrol tedbirlerinden bir veya birkaçına uyma yükümlülüğü altına girecektir. 

Şüphelinin adli kontrol kararına uymaması durumunda ise hakkında CMK 112. hükmü uygulanmaktadır. Buna göre adli kontrol kararına uymayan şüpheli hakkında yetkili mercii tarafından hükmedilebilecek hapis cezasının süresi ne kadar olursa olsun tutuklama kararı verilebilecektir. Kanunun “verebilir” ibaresini kullanmasından anlaşıldığı üzere tutuklama kararı verip vermemek yetkili mercinin insiyatifine bırakılmıştır.

Adli kontrol kararının bazı hallerde sanık hakkında verilmesi de mümkündür. CMK 112/2’ye göre azami tutukluluk süresinin dolması sebebiyle verilmiş olan adli kontrol kararına uymama ,  gerekliliklerini yerine getirmeme durumunda da birinci fıkra hükmü uygulanabilecektir. Buna göre adli kontrol kararına uymama halinde de hükmedilen ceza ne olursa olsun yetkili merci derhal tutuklama kararı verebilecektir. 

Av.Özlem Karakaya

Recent Posts

SÖZLEŞME TÜRLERİ

SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…

3 ay ago

Birden Fazla Ada ve Parsel Üzerinde Kurulu Bulunan Sitenin Ortak Gider Alacağının Tahsiline İlişkin Davalar

KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…

3 ay ago

Nişanlanma

Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…

3 ay ago

Yalan Tanıklık Veya Gerçek Dışı Bilirkişilik Yapılması

Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…

4 ay ago

Ansökan Om Uppehållstillstånd i Turkiet

Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…

6 ay ago

Teslim Edilen Eserin Ayıplı Olması

Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…

6 ay ago