Olaylar
Emniyet Müdürlüğü ekiplerince bir ihbar üzerine yürütülen soruşturma kapsamında yapılan çalışmada muhbire uyuşturucu teslim ettiği sırada B.M.D. gözaltına alınmıştır. Bunun üzerine arama yapılması için B.M.D.nin evine gidildiğinde B.B. ve başvurucu evde bulunmuştur. Arama sırasında çeşitli miktarlarda uyuşturucu madde ile hassas terazi, uyuşturucu madde paketlemesinde kullanılan poşetler ve bir miktar para ele geçirilmiştir.
Başvurucunun üzerinde yapılan aramada cep telefonu ile bu telefona takılı bir adet SIM kart ele geçirilerek zabıt altına alınmıştır. Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) talebi üzerine Sulh Ceza Hâkimliğinin kararıyla elkoyma işlemini onaylamış ve cep telefonu ile SIM kart üzerinde inceleme yapılmasına izin vermiştir. Başvurucuya ait cep telefonu üzerinde inceleme yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa sonucunun ne olduğuyla ilgili olarak bireysel başvuru dosyasında bir bilgi bulunmamaktadır.
13. Ağır Ceza Mahkemesi (Mahkeme) uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği sonucuna ulaşarak başvurucunun 8 ay mahkûmiyetine karar vermiş ve mahkûmiyet hükmünün açıklanmasını geri bırakmış, ayrıca adli emanette kayıtlı bulunan suç eşyasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 54. maddesi uyarınca müsaderesine hükmetmiştir. Başvurucunun adli emanette kayıtlı olan cep telefonu da müsadere edilmiştir. Başvurucuya ait cep telefonu ve SIM kartın müsaderesine ilişkin hüküm fıkrasıyla ilgili olarak kararda herhangi bir gerekçe açıklanmamıştır. Başvurucunun bu karara karşı itirazı 14. Ağır Ceza Mahkemesince reddedilmiştir.
İddialar
Başvurucu, suçta kullanıldığı tespit edilemeyen cep telefonunun müsadere edilmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
Mahkemenin Değerlendirmesi
Hak ve özgürlüklerin, bunlara yapılacak müdahalelerin ve sınırlandırmaların kanunla düzenlenmesi bu haklara ve özgürlüklere keyfî müdahaleyi engelleyen ve hukuk güvenliğini sağlayan demokratik hukuk devletinin en önemli unsurlarından biridir.
Somut olayda başvurucu hakkında yürütülen ceza soruşturması kapsamında başvurucunun cep telefonuna el konulmuş, ardından da cep telefonunun müsadere edilmesine karar verilmiştir. Müsadere kararının kanuni dayanağı olarak 5237 sayılı Kanun’un 54. maddesi gösterilmiştir. Anılan maddenin (1) numaralı fıkrasının birinci cümlesinde -iyi niyetli üçüncü kişilere ait olmamak koşuluyla- kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşyanın müsaderesine hükmedileceği belirtilmiştir.
Bununla birlikte müdahalenin şeklî manada bir kanuni dayanağının bulunması yeterli olmayıp somut olayın bu kanunla bağlantısının kabul edilebilir bir muhakemeye dayalı olarak gösterilmiş olması gerekir. Başvurucunun cep telefonuna el konulmuş, Sulh Ceza Hâkimliğinin kararıyla da başvurucuya ait cep telefonu üzerinde inceleme yapılmasına izin verilmiştir. Ancak Mahkemenin kararında incelemeye ve sonuçlarına dair herhangi bir açıklama mevcut değildir.
Soruşturmanın hiçbir aşamasında başvurucunun cep telefonunun suçta kullanıldığına dair bir değerlendirme yapılmamış, başvurucunun ihtiyaç duyduğu uyuşturucuyu elde etmek için bu cep telefonunu kullandığı iddia edilmemiştir. Bu durumda başvurucunun cep telefonunun kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun işlenmesinde kullanıldığı mahkeme kararında gösterilmediğinden somut olayın kanunla bağlantısının kurulduğu söylenemeyecektir. Bu itibarla başvurucunun mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin kanuni dayanaktan yoksun olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…