Türk Medeni Kanunu’na göre; kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır. Boşanma halinde kadın, evlenme ile kazandığı kişisel durumunu korur; ancak, evlenmeden önceki soyadı yeniden alır.
“Ancak bu durum boşanma halinde, evlilik süresince, sosyal hayatta elde edilen önemli kazanımların kaybedilmesine, sosyal durumunun bozulmasına neden olabilmektedir. Anılan durum nedeniyle, kanun, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunan kadına boşandığı kadının soyadına kullanabilme hakkı tanımıştır. Kanuna göre; kadın, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğunu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceğini ispatlarsa, hâkim, kocasının soyadını taşımasına izin verebilir. Görüldüğü gibi, kadının boşandığı kocasının soyadını taşımasına karar verilebilmesi, iki şartın birlikte gerçekleşmesine bağlıdır.
· Bunlardan birincisi, kadının boşandığı kocasının soyadını taşımasında menfaati bulunmasıdır.
· Diğeri ise; kadının boşandığı kocanın soyadını kullanmasının kocaya bir zararının olmayacağının ispatlanmasıdır.
Kadının boşandığı kocasının soyadını kullanması, boşandığı kocayı da etkileyecek bir husus olduğundan, kanunda, yukarıda bahsetmiş olduğumuz koşulların değişmesi halinde, kadına verilen iznin kaldırılması için dava açma hakkı tanınmıştır. Kadının boşandığı kocasının, kadının verilen iznin kaldırılmasını için kocanın talep etmesi yeterli olmayıp, kadının menfaatinin ortadan kalktığının ya da kadının soyadının kullanmasının kendisine zarar verdiğini ispat etmesi de gerekmektedir. Aksi takdirde, dava reddedilecektir.
Aile Hukuku’ndan kaynaklanan izin ve iznin kaldırılmasına ilişkin bu davalar aile mahkemelerinde görülerek, karara bağlanmaktadır.
Buraya tıklayarak diğer makale örneklerimize ve dilekçe örneklerimize ulaşabilirsiniz.