T.C. YARGITAY
1.Hukuk Dairesi
Esas: 2013/18150
Karar: 2014/4386
Karar Tarihi: 26.02.2014
TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI – KETMİ VERESE – BİRLEŞEN DAVADA DAVALILARIN DAVAYI KENDİLERİNİ VEKİL TEMSİL ETTİRDİKLERİ İLK CELSEDE KABUL ETTİKLERİNE GÖRE ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA VEKALET ÜCRETİNİN BİR BÖLÜ İKİSİNE HÜKMEDİLMESİ GEREĞİ – HÜKMÜN BOZULMASI
ÖZET: Asıl ve birleşen dava, ketmi verese hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Asıl davada davalı V. davayı ilk celseden önce; birleşen davada ise davalılar davayı kendilerini vekil temsil ettirdikleri ilk celsede kabul ettiklerine göre asıl ve birleşen davada vekalet ücretinin bir bölü ikisine hükmedilmesi gerekir.
(1136 S. K. m. 166)
Dava: Yanlar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleşen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi B. B.’ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşüldü;
Karar: Asıl ve birleşen dava, ketmi verese hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, taraflar adına oluşan kayıtların dayanağını teşkil eden veraset ilamının iptal edildiği mirasçıların paylarının yeniden belirlendiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne, vekalet ücreti konusunda hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince vekalet ücretine hasren temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6 ncı maddesi hükmü <Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez> şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda, mahkemece asıl ve birleşen davada ön inceleme tutanağı düzenlenmemiş, asıl davada dava dilekçesi 27.04.2012 tarihinde davalı V.’ye tebliğ edilmiş ve davalı V. ilk oturum (28.06.2012) tarihinden önce 10.05.2012 havale tarihli cevap dilekçesiyle davayı kabul etmiş; birleşen davada ise davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmemiş (birleştirme kararı ise sadece davalılardan Hüseyin’e 20.03.2013 tarihinde tebliğ edilmiş) olup davalılar 28.03.2013 tarihli celsede asıl davada anneleri V.’yi temsil eden Av. A. E. tarafından vekaletnamelerinin sunulması suretiyle kendilerini temsil ettirmişler ve aynı celsede davalılar vekili 10.05.2012 havale tarihli kabul beyanını içerir cevap dilekçesini tekrar ettiğini bildirmiştir.
Hal böyle olunca; asıl davada davalı V. davayı ilk celseden önce; birleşen davada ise davalılar davayı kendilerini vekil temsil ettirdikleri ilk celsede kabul ettiklerine göre asıl ve birleşen davada vekalet ücretinin ½’sine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Sonuç: Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3 üncü maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’nun 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…