Bilgi Deposu

Birinci Haciz İhbarnamesi Nedir

Üçüncü kişilerdeki mal ve hakların ne şekilde haczedileceği konusundaki düzenleme İİK’ nın 89 uncu maddesinde yer almaktadır. İlgili maddeye göre takip dosyasının borçlusuna ait bir mal veya hakkı (alacak hakkı dahil) elinde bulunduran üçüncü kişiye ilk olarak birinci haciz ihbarnamesi gönderilir. Bu ihbarnameye itiraz edildiği takdirde mal veya hak üzerine haciz konulmaz ancak ihbarnameye itiraz edilmezse borçluya ait malın üçüncü kişinin elinde, alacağın da zimmetinde sayılacağı konusunda yasal bir karine bulunmaktadır. Birinci haciz ihbarnamesine itiraz edilmemesi üzerine üçüncü kişiye ikinci haciz ihbarnamesi ve sonrasında üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilir.

Borçlunun sahip olduğu bir mal veya hakkı elinde bulundurmayan üçüncü kişi, eğer haciz ihbarnamelerine itiraz etmemiş ya da hatalı bir bildirimde bulunmuşsa üçüncü haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren on beş gün içinde “Menfi Tespit Davası” açarak borçtan sorumlu olmadığını kanıtlayabilir. Bu husus İİK’nın 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında açıkça belirtilmektedir. Üçüncü kişinin bu davayı kazandığı takdirde talep edilen tutardan sorumlu olmadığı ve bunu icra veznesine yatırmasına gerek olmadığı anlaşılır.

Menfi tespit davasına ilişkin on beş günlük sürede bu dava açılmazsa üçüncü kişinin elinde sayılan malı veya zimmetinde sayılan parayı icra dairesine bırakması gerekmektedir.

Bu ödemenin haklı bir nedene dayanmadığı düşüncesinde olan ancak yasal gereklilikleri yerine getirmediği ya da getiremediği için parayı icra veznesine ödemiş olan üçüncü kişi bakımından İİK’nın 89 uncu maddesinin beşinci fıkrasında, ödeme tarihinden itibaren sonra bir yıllık süre içinde İstirdat davası açma hakkı tanınmıştır. Bu takdirde, takip borçlusu, ona ait bir mal veya hakkı elinde bulundurmadığı halde bu tutarı icra dairesine ödemek zorunda kalan üçüncü kişi yanında sebepsiz biçimde zenginleşmiş olmaktadır. Ayrıca, istirdat davası sadece sebepsiz zenginleşen borçlu aleyhine değil, borçlu ile işbirliği içinde davranarak üçüncü kişiyi zarara sokan (kötüniyetli) alacaklı aleyhine de açılabilmektedir.

 

Av.Özlem Karakaya

Recent Posts

SÖZLEŞME TÜRLERİ

SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…

3 ay ago

Birden Fazla Ada ve Parsel Üzerinde Kurulu Bulunan Sitenin Ortak Gider Alacağının Tahsiline İlişkin Davalar

KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…

4 ay ago

Nişanlanma

Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…

4 ay ago

Yalan Tanıklık Veya Gerçek Dışı Bilirkişilik Yapılması

Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…

4 ay ago

Ansökan Om Uppehållstillstånd i Turkiet

Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…

6 ay ago

Teslim Edilen Eserin Ayıplı Olması

Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…

7 ay ago