T.C. YARGITAY
13. Hukuk Dairesi Esas No:2014/19529
Karar No: 2014/20906 Karar Tarihi: 24.06.2014 YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ: Şereflikoçhisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 29/01/2013
NUMARASI: 2011/180-2013/76
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı
davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar
avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı Y.. A..’ın kızı olan diğer davalı N.. A..’ı, oğlu M. Ö. ile evlendirebilmek için davalı
babaya 6.000,00 TL güvence parası, 6.000,00 TL karşılığında altın ve 3.500,00 TL karşılığında giysi
alınıp teslim edildiğini, davalı N. ile oğlunun evlendiğini ancak davalı Y.. A..’ın resmi nikah
kıydırmadığını, resmi nikah istediklerinde kızının boşandığı eşinden nafaka aldığını ve davalının kızını
alıp götürdüğünü, davalıların kendisini haksız yere 15.500,00 TL zarara uğrattıklarını belirterek
davalılardan 15.500 TL alacağın tahsiline, mahkeme masraflarının davalılara yüklenilmesine karar
verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne 5.000 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı diğer taleplerinin yanında, davalı Yaşar’ın kızı olan diğer davalı Nurgül ile kendi oğlunu
evlendirebilmek için, davalı Yaşar’a 5.000,00 TL güvence parası (başlık parası) verdiğini iddia ederek,
bu bedelin iadesini istemiştir. Mahkemece, “…davacının oğlu ile davalılardan N.. A..’ın evlenmek
amacıyla resmi nikah olmaksızın bir araya gelerek yaşamaya başladıkları, tarafların birlikte
yaşamalarından önce düğün hediyesi olarak davacı tarafından davalıya kıyafet ve ziynet eşyası
alındığı, düğün hediyesi olarak alınan ziynet eşyası ve altınların kadına ait olduğu anlaşılmakla
bunların bedeline yönelik istemin reddine karar verilmiştir. Her ne kadar davacı taraf davalılara 6.000
TL güvence parası verdiğini belirtmiş ise de 6.000 TL para verdiğine ilişkin yazılı belge bulunmadığı
gibi davalıların 5.000 TL para verildiğini kabul ettikleri, tanıkların da 5.000 TL paranın davacı
tarafından verildiğini beyan ettikleri dikkate alınarak davacı tarafından davalılara 5.000 TL güvence
parası verildiği kabul edilmiştir. Dosya kapsamından davacı tarafından
davalılara verilen paranın güvence parası başlık parası olarak verildiği anlaşılmıştır. Tanıklar da 5.000
TL’nin güvence parası olarak davacı tarafından davalı Yaşar’a verildiğini belirtmişlerdir. Davalılar da
5.000 TL güvence parasının davacı tarafından verildiğini kabul etmişlerdir. Kural olarak kişinin
davranış özgürlüğü, hukuk ve genel ahlak kuralları ile sınırlıdır. Sözleşme özgürlüğünün hukuka aykırı
olarak aşılması veya etkilenmesinin müeyyidesi BK.nun 19 ve 20. maddelerinde gösterilmiş ve böyle
bir bağıtın hükümsüz olduğu kabul edilmiştir. Kişinin dilediği kimse ile evlenmesi, yasanın öngördüğü
sınırlar içinde, temel hak ve hürriyetinin bir gereğidir. Kızın babasının evlenmeye razı olmasının
karşılığı olarak güvence parası, başlık adı altında aldığı mal veya para, bu ölçüler içinde hukuka aykırı
düşeceğinden, bunu sağlayan bağıt ve taahhütler de hükümsüz sayılmalıdır. Bu nedenlerle güvence
parası olarak alınan 5.000 TL’nin davacıya iadesine karar verilmesi gerekmiştir…” gerekçeleri ile
davacının diğer taleplerinin reddine ancak bahsi geçen evliliği temin maksatlı güvence bedeline
yönelik talebin kabulüne karar verilmiştir. Evliliğin tarafların ortak ve hür iradeleri Medeni Kanun’un
belirlediği ilkeler çerçevesinde yapılması gerektiği düzenlenmiştir. Medeni Kanun ve diğer kanunlarda
evliliği temin maksatlı güvence parası (başlık parası) adı altında bir bedelin istenebileceğine dair bir
düzenleme bulunmamaktadır. Bu ad altında ödenen paranın genel ahlaka ve kamu düzenine aykırı
olduğu belirgindir. Genel ahlaka ve kamu düzenine aykırı olarak ödenen parada eksik borç
niteliğindedir ve dava yoluyla talep edilemez. Bu durumda mahkemece, davanın belirtilen gerekçelerle
tümden reddi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar
verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davalılar yararına BOZULMASINA, peşin
alınan 85,40 TL harcın istek halinde iadesine, 24.6.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.
SÖZLEŞME TÜRLERİ Hukukumuzda sözleşme serbestisi ilkesi olduğu için tarafların kanunda tamamlanmamış bambaşka sözleşmeler yapma veya…
KAT MÜLKİYETİ DAVALARI 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), Genel Hükümler, Kat Mülkiyetinin ve Kat…
Nişanlanma, evliliğin kurulmasından önceki aşamayı oluşturur. Herhangi bir şekli şart gerekli değildir. Tarafların herhangi bir…
Yargılamanın lehe yenilenmesi sebeplerinden birisi; yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek…
Frågor att ta hänsyn till vid ansökan om uppehållstillstånd i Turkiet Inledning Under de senaste…
Eserin ayıplı olması, eserin sözleşmeye göre sahip olması gereken niteliklere sahip olmaması halidir. Bu da,…